'Sahnede ölmeye niyetim yok!'

Cenk Eren, ‘Göçtük Sevdadan’ şarkısıyla müzikseverlerin karşısında... Yıllardır çalışmalarından kazandığını
müziğe yatıran şarkıcı, “İyi iş yaparsanız kalıcı olursunuz. Şimdiki arkadaşlar kalıcı olacak gibi gelmiyor” dedi. Eren’le yeni şarkısını ve sektörü konuştuk.
‘Göçtük Sevdadan’ şarkısının hikayesi nedir?
Yurt dışından gelen arkadaşlarımı hamama götürmüştüm. Kabinde dinlenirken, Eric Satie’ye ait Arapça şarkıyı duydum. Hemen sözlerini yazması için Sibel Algan’a gönderdim.
Yurt dışındaki bestelerin telif haklarını alırken ciddi problemler oluyor. Siz zorlandınız mı?
Bu beste 100 senelik ve anonim olmuş. Ama ilk yazarından izin alınması gerekiyormuş. Biz o kişiye ulaşamadık. Noter vasıtasıyla bankaya para yatırıp, şarkı yazan kişi ortaya çıktığı zaman, “Sizi bulamadık, bu parayı yatırdık” diye düşünüyorduk. Her şeyi hazırladık, klibi çektik tam yayına vereceğiz, parçayı altı ay önce Pınar Aylin’in aldığını öğrendik. Pınar da haklı olarak vermek istemedi. Rica ettik, sağ olsun kabul etti. Ben vermezdim, kendisine teşekkür ediyorum.
90’lardaki gibi kalıcı şarkıların çıkmamasının sebebi ne?

Şimdiki söz yazarları, “Birden gece ilham geldi, iki saatte şarkı yazdık” diyorlar. Benim ‘Kiraz Mevsimi’ albümündeki ‘Sarı Sonbahar’ şarkısının bir cümlesi için Sezen Aksu, dört gün uğraştı. Biz albüm yaparken, iki sene üzerinde çalışırdık. Şimdi daha basit sözler yazılmaya başlandı.
Popüler olmaktan sıkıldınız mı?
Nankörlük yapmayayım. Ben bu iş için yola çıktım. Şarkıcı olacağım diye kendimi öldürüyordum. Popülerlikten sonra, “Sıkıldım, bırakıp gidiyorum” diyemem.
“Şarkıcı olmak için ölüyordum” dediniz...
Çocukluğumdan beri şarkıcı olmak istedim. Bir insan bir şeyi çok isterse oluyor. Ama çalışmak ve şans da gerekiyor. Herkes lüks otomobillere binerken, ben orkestrama iyi para verebilmek için uğraşıyordum. Ama sonunda kalıcı olarak ben kazandım.
Müziği bırakmayı düşünüyor musunuz?
3-5 sene sonra diye düşünüyorum.
Erken değil mi?
Hiç erken değil. Memurlar, 30 senede emekli oluyor. Türkiye’de herkes Tarkan, Ajda Pekkan ve Sezen Aksu olamaz. Bunlar istese de bırakamazlar. Herkesin belli bir dinlenme süresi vardır. Ben bıraktığım zaman, kimse ‘geri gel’ demez. Sahnede ölmeye niyetim yok. 33 senedir çalışıyorum ve sağlığım yerinde... 65 yaşında, şekerim ve romatizmam varken şarkı söylemenin manası yok. Artık sağlıklı yaşamak istiyorum. Halk bana, hayatımın en güzel şeyini yaşattı.
Bırakacaksınız ama birikiminiz var mı? Bundan sonra nasıl yaşayacaksınız?
Bu göreceli bir olay. Dört personelimin olduğu bir yalıda oturacak ve yılda 5-6 defa yurt dışına gidecek bir param yok. Ayda 5-6 defa dışarıda yemek yiyebileceğim, haftada bir evimi temizleyecek birini tutacağım ve yılda 2-3 defa yurt dışına gidecek kadar birikimim var. O yüzden artık kendimi neden yorayım? Allah bana bazı şeyleri verdikten sonra, başka bir şeyler daha istediğim zaman utanıyorum. Çünkü olmayanlar var, onların hakkını da gasp ediyormuşum gibi hissediyorum.
‘Allah’ım bana bir tane daha Boğaz manzaralı evi daha nasip et dersem’ ayıp etmiş olurum. Kazandıklarımı insanlarla paylaşma zamanı...

Onlarca şarkı söylediniz, ‘keşke seslendirmeseydim’ dediğiniz oldu mu?
‘Allah’ım bunu nasıl söyledim?’ diye kendimi kahrettiğim iki şarkı mevcut. İnternetten silemiyorsunuz da... Nazan Öncel’in yazdığı ‘Deh Deh’ diye şarkıyı seslendirdim. Nazan Hanım, 10 yıl önce bu şarkıyı bana layık gördü. O dönem, bir de karşınızda koskoca Öncel olunca, “Okumuyorum” diyip, geri de çeviremiyorsunuz. Ama neden 40 yaşındaki bir adam ‘Deh Deh’ diye şarkı söyler? Zaten artık o beni sevmiyor. Diğeri de ‘Kasetimi Al’ şarkısı...
Müzik sektöründeki kavgalarının çok olmasının sebebi ne?
Bizim meslekte kıskançlık var. Birbirlerine laf edip, ertesi gün hiçbir şey olmamış gibi barışırlar. Ama hayatta barışmayacağım dediğim isimler var.

'Çalışmaktan sesim kısılmıyor'
Genç şarkıcıların kalıcı olabileceğini düşünüyor musunuz?
İyi iş yaparsanız, kalıcı olursunuz. Şimdiki arkadaşlarda durum 1-2 sene içinde belli olacak ama bana kalıcı olacak gibi gelmiyorlar. Bu sıra Reynmen’i keşfettim. Müthiş bir şarkı çıkarmış. Son 15 yılda dinlediğim en güzel parçalardan biri... Kalıcı olmak için bundan sonra takip edeceği yol çok önemli... Edis, Simge ve Deha çok iyiler... Derya Uluğ’un da artık albüm yapması gerekiyor.
n Çok fazla sahne alıyorsunuz, sesinizi
nasıl koruyorsunuz?
Allah’a şükürler olsun, yıllardım sesim kısılmadı. Yılbaşından önce 13 defa sahneye çıktım. Playback yapmıyorum, canlı söylüyorum. Herhalde çok çalışmaktan dolayı sesimi koruyorum. Bir de yıllardır
gece kulüplerinde sahneye çıkmıyorum.
n Albüm ciddi bir maliyet, bundan sonra böyle bir çalışma yapmayı düşünüyor musunuz?
Çıkaracağım, çünkü işim bu... Kazanmak istiyorsan, buraya yatıracaksın. En son albümlerimi kendim yaptım. Bunları çıkarmayıp 3-4 tane daha ev alabilirdim. Daha proje albümüm var. Çiğdem Talu, Aysel Gürel ve Fikret Şeneş’in şarkılarını söyleyeceğim ‘3 Kadın 1 Erkek’ albümünü kasım gibi piyasada olacak.