SAMiMi VE DÜRÜST

‘Kehkeşan’ dergisine konuşan oyuncu, izleyicinin kendisine gösterdiği sevgiyi samimi olmasına, karakteriyle kurduğu dürüst ilişkiye ve yaptığı işe gösterdiği saygıya bağlıyor

Oyunculuk tutkunuz nasıl başladı?
Oyunculukla tanışmam, ilkokul yıllarına dayanır. ‘Arzuhalci Hasan Efendi’, oynadığım ilk oyun. Aslında oyuncu olmak gibi bir çocukluk hayalim yoktu. Lise son sınıfta profesyonel olarak bu mesleği yapmaya karar verdim. İstanbul Devlet Konservatuarı’na girdim. 1979 yılından bu yana kadar da oyuncu, daha iyi bir oyuncu olmaya çalışıyorum.

‘Kınalı Kar’ dizisindeki ‘Cabbar Ağa’yla geniş kitlelerce tanındınız. Bunun bir dönüm noktası olduğunu söyleyebilir miyiz? Neler değişti hayatınızda?
Benim televizyonla ilişkim 1986 yılında, ‘Ateşten Günler’le başladı. Ama geniş kitlelerin beni tanıması 2000’li yıllara dayanır. Yani 15 yıl boyunca çok güzel roller oynadım ama ‘Cabbar Ağa’, hakikaten benim için bir dönüm noktası oldu. Diziyle birlikte hayatım da değişti, doğru. Her anlamda popüler kültürle, televizyonla çok daha sıkı bir ilişki içine girdim.

‘Yaprak Dökümü’nde, alışılmışın dışında farklı bir karakteri canlandırdınız. Şu anda da ‘Kuzey Güney’desiniz...
‘Cabbar Ağa’dan sonra oynadığım rollerden çok mutluyum. ‘Yaprak Dökümü’ efsanesinin içine girdim ve bu projede yer almaktan hakikaten çok mutlu oldum. Canlandırdığım ‘Mithat Kara’ rolünü çok sevmiştim. ‘Kuzey Güney’ fırtınasının içinde olmaksa ayrı bir güzel. ‘Sami’yi şu anda hayatımın en heyecan verici maceralarından birisi olarak görüyorum.

İzleyicilerin size olan sevgisini neye bağlıyorsunuz?
Sanırım samimi olmama, oynadığım bütün karakterlerle kurduğum dürüst ilişkiye ve yaptığım işe gösterdiğim saygıya.

Garajistanbul eğlencenin yeni adresi
Eşiniz Övül Hanım’la kurduğunuz garajistanbul’dan bahsetmek ister misiniz? Neler yapıyorsunuz?
Övül Avkıran’la birlikte 5. Sokak Tiyatrosu’nun 10. yılını kutlamak ve üretimlerimizi, fikirlerimizi, biriktirdiklerimizi seyirciyle paylaşmak için yeni bir mekan ararken garajistanbul’u kurduk. Bu ülkenin güncel sanat yoksulluğunu azaltsın, bağımsız sanat fikrini çoğaltsın, bize ait olanı tüm dünyada görünür kılsın istedik. Müzik, tiyatro, dans, kısaca eğlencenin yeni adresi olsun, kaliteli işler yan yana dursun, Türk sanatçıların ürettiği işlerin referansı olsun diye çalıştık ve de oldu. Seyirciyi de sanatçıyı da değiştirdi, geliştirdi.

Örnek aldığınız ya da çok beğendiğiniz tiyatrocular/oyuncular var mı?
Hepimizin yolun başında örnek aldığı isimler vardır. Benim de oldu. Ancak ben hep yönetmenleri örnek aldım kendime; Peter Brook, Peter Zadek gibi...

“EN BÜYÜK HOBiM MÜZiK”

Hayatınızda “Olmazsa olmazım” dediğiniz şeyler var mı?
Karım, evim, ailem, tiyatro...

En büyük hobiniz nedir?
Müzik en büyük hobim diyebilirim. Dinlemek, öğrenmek ve okumak, özellikle de kitap...

Dizi ve tiyatro oyunları dışında neler yaparsınız?
Gezmeyi, farklı yerleri görmeyi, film izlemeyi ve yemek yemeyi çok severim.

TV ve tiyatro için yeni projeler düşünüyor musunuz?
‘Kuzey Güney’ şu anda devam ediyor. Yakın bir dönemde yeni bir tiyatro projesi düşünüyoruz, hazırlıkları sürüyor.