Ayşe Böhürler’in ‘Türk Kahvesi’ sohbetleri, ekrandaki izlenir programlardan biridir. Neden? Böhürler, karşıdaki konuğa bol konuşma vakti verir ve kısa sorar. ‘Karşı görüşten’ ya da hani pek uymayan ama önemli konukları ağırlamaktan gocunmaz. Benzer örneğe yönetmen Yüksel Aksu söyleşisinde denk geldim. Aksu, tartışmaya açık ama konuşulması gereken kültür, sinema, sanat ve tarih üzerine o kadar çok başlık verdi ki... Bizim konumuz dahilindekileri topladım biraz. Mesela ekranda küfür ‘bip’lenir. Ama Aksu öyle bir anlattı ki, ‘filmindeki küfürü’...
Muhtar ‘Kınıyorum’ mu diyecek?
Aksu, ikinci filmiyle ilgili “Çok küfür var” eleştirisi almış. “Sinirlenmiş bir muhtar ‘Sizi esefle kınıyorum’ der mi? Saydırır. Ben bu tanıklığa mecburum. Bir anlamda biz modern vakanüvisleriz” dedi. “Entel Köy Efe Köye Karşı’nın sahneleri ‘bip’lenmiştir. Bir ‘özellikle küfür olsun’ filmleri, bir de ‘hayatın içindeki küfür’ yapımları vardır. Ekranın küfür ve argo kodlarıyla yaşamın argo kodları her daim çelişecektir.”
Kendi çağının Şarlo’su oldu
“Karacaoğlan çok popüler olabilir ama çok derin” dedi. Nasreddin Hoca’nın kendi yaşadığı çağın ‘Charlie Chaplin’i (Şarlo) olduğunu söyledi. Bugün benzer konumda Cem Yılmaz’ın olduğunu belirtti, “Cem Yılmaz, bugünün Nasreddin Hocası’dır” dedi.
Simsiyah film çeksem seyirci vardır’“
Bende PR filan yok. Benim 150-200 bin şahsi ahbabım var. Hadi palavra olmasın, 50 bin diyelim. Onların çoluğu çocuğu hısım akrabası simsiyah bir film çeksem, 100 bini alırım’” sözleriyle, Aksu gişesini de belirlemiş oldu.
Şu dizilerdeki şive hali
Ev ahalisinin bizim yerli dizilerde en çok rahatsız olduğu şey ‘şive olayı’... Aksu da, “Benim sinematografik hilelerim var” dedi ve Cem Yılmaz örneğini verdi ‘İftarlık Gazoz’dan. “Size de 90 dakikalık bir Egeli gibi konuşacak şeyi, bir günde yaparım” diye iddialı konuştu. Valla her dizi yönetmeni bir Aksu’ya uğrasa iyi olur!
