Star’ın yeni dizisi ‘Firar’ın reklamlarının; Kanal D’ nin iki dizisinde yer alması birden “Dizi dizinin reklamını yapıyor” şeklinde yorumlandı. Bu, dizilerin içine marka yerleştirilmesiydi. ‘Firar’ dizisinin tanıtımı sanki bilboardlara asılmış ilanlar gibi gösterilmişti. Bu, yeni dönemde aslında dizilerde marka yerleştirilmesine bir örnekti. Geçen mart ayından bu yana dizilerde ve spor programlarında örnekleri vardı.
Bir saatlik programa en fazla dört ürün
RTÜK yasasında ürün yerleştirme ya da bir başka şekilde söylersek marka yerleştirmeyle bazı hususlar var; yerleştirilen ürün veya hizmetin övülmesi, aşırı vurgu yapılması, detaylı bilgi verilmesi farklı çekimlerle ürünün ön plana çıkarılması söz konusu olamıyor...
Bir de süreleri var. Bir saatlik programda (yani dizide!) en fazla dört farklı marka ya da ürün yerleştirmesi yapılabiliyor. 12 dakikalık reklam bölümü de var. Bu ürün yerleştirmeyle aslında reklam süresi delinmiş oluyor. ‘İffet’ başka bir dizide yayınlanan bir kanal. Adı farklı kanalın! Bu nedenle bir sorun yok. Bu yıl bol bol örneklerini izleyeceğiz anlaşılan.
MEDYA PLANLAMA ŞİRKETLERİ DİZİ YAPACAK!
Piyasanın önemli medya planlama şirketleriyle televizyon yöneticilerinin dirsek temasları sonucu yeni prodüksiyon şirketlerini kurulacağı yönünde işaretler var. Hatta kurulanların olduğu da söyleniyor. Şirketler, sadece bu dizilere ve programlara ürün yerleştirilmesi konusunda iş yapacak. İş bu kadar önemli. Ve RTÜK’ün yeni yasasında yer alan bu ‘yaptırımlar’ da oldukça soyut ve havada. Bu ürün övmesi, aşırı vurgu ya da ürünün öne çıkmasının kıvamını belirlemek çok görece bir kavram. Yayıncılıkta tüm yaptırımlarda görülen bu soyut yaklaşım marka ve ürün yerleştirmede de görülüyor RTÜK yasasında.
BU SEZON DİZİLERİ Mİ İZLEYECEĞİZ, YOKSA MARKALARI MI?
A Haber kanalında Meltem İnan’ın sunduğu ‘Yaşasın haftasonu’ programında, marka yönetimi dersleri veren ve pazarlamanın da ‘gurusu’ sayılan Levent Erden, “Bu sene yerli dizilerimizde neler değişecek?” sorusunun cevabını verdi. Dizilerimizde başlayan ‘marka yerleştirme’ dönemi konular arasındaydı. Bu konuda çalışmaların gayet örgütlü olduğunu söyledi Erden. Yani bombardıman geliyor. İzleyiciye bir şey söylemeden markayla tanıştırma dönemi. Erden bir örnek verdi; ‘Sex and City 2’ sadece marka yerleştirmek için çekilmiş bir filmmiş.
Bu dönem, bu kadar çok dizinin olduğu bir ortamda anlaşılan markalar, havada uçuşacak. Ve dizileri aslında konusu için mi yoksa markaları için mi izleyeceğiz sorusunu da beraberinde getirecek. Reklam konusunda tepeleme doldurmaya meraklı olan yöneticilerin, bu yeni dönemde dizileri de markaya boğacağını zannediyorum!
REHBERiM
BU FİLM ÇOK SES GETİRMİŞTİ
‘Bay ve Bayan Smith’ Brad Pitt ve Angelina Jolie’nin aşk dedikodularına yol açan daha vizyona girmeden bu şekilde adını duyuran bir film oldu. Peki filmin kendisi bekleneni verdi mi? Eleştiriler, Pitt ile Jolie’nin uyumlu ve tutkulu bir oyunculuk sergilediğini söylüyor. Filmdeki en büyük sorun yönetmenin nasıl bir seyirci kitlesine hitap etmek istediğini bilmemesi olarak gösteriliyor. (TNT/20.00)
‘TETİKÇİ’: YÖNETMENİN BAŞARISI
‘Tetikçi’ filmi için söylenen özetle şu; “Klişeler yumağı diyerek bir kenara atma kolaycılığına kaçabilecekken yönetmen Antoine Fuqua, ortaya iyi bir film çıkarma başarısını göstermiş...”
Fazla söze gerek yok. (STV/19.45)