SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN MUHBİRİ AJANSLAR
Bu sigara-alkol yasağı sadece RTÜK’ün tasarrufunda değil. Şöyle ki ‘sigaraları buzlama’ halini kim atladı, kim atlamadı diye takip eden asıl Sağlık Bakanlığı. Bakanlık, TV yayınlarını izlettiriyormuş. Bu işi yapan bazı medya takip merkezleri varmış. Sigara görüntülerini takip edip elektronik ortamda raporluyormuş. Sağlık Bakanlığı’na bildiriyormuş, onlar da cezayı uygulamak üzere RTÜK’e iletiyormuş.
Bu, tam bir ‘gammazlama’ mekanizmasıdır. Şu anlattığım sistem bile ne kadar itici ve keyifsiz. Bu ‘sağlık’la ilgili değil doğrudan ‘ideolojik’ bir yaklaşımdır! Aynı şeyi içki için yapacaklar. Bir ‘uzman’ kim ne içti, hangi bardak aslında içki bardağı, içinde su olsa da o aslında içki, şişenin tipi bozuk içki şişesidir, buzlanmadılar durumları olacak. Daha geçenlerde bir kanalda oynayan yerli filmdeki sahneyi atlamış olacaklar (!)
Yine bir paralı sinema kanalında benzer sahne vardı. Hatta cini sek içiyorlardı, dikkatimi çekmişti! “Ülke soğuk olunca demek böyle” diye konuşulmuştu.
Filmin amacı nedir cin içirtmek mi yoksa bir konuyu anlatmak mı, sigara içirtmek mi yoksa bir olayı anlatmak mı buna bakalım, yeter artık!
“BERAT, BEN ANLAMADIM, PARK AÇIK MI KAPALI MI?”
Pazartesi akşamı Taksim Gezi Parkı komedisi yaşadık. Park resmen açıldı, sonra kapatıldı. Özetle böyle oldu. Gece yarısı tekrar açıldı. Ana haberlerde de durum tam anlaşılamadı.
Buna en çarpıcı örnek; Kanal D Ana Haber Bülteni’nde Serdar Cebe’nin kafası karıştı. Park açılmıştı, sonra içerdekiler dışarı çıkartıldı. Oradaki muhabire sordu; “Berat ben anlamadım, park açık mı kapalı mı?” Berat, bu garip durumu anlatmaya çalıştı. Cebe, “Berat, polis neden boşalttı?” diye yeniden sordu. Berat kardeşimiz anlattı. Serdar Cebe, “Demek hâlâ kapalıymış” diyerek noktayı koydu.
Sanırım Gezi Parkı’nın açılışı ve kapanışıyla ilgili durumun ‘kara mizah’ halini anlatan en çarpıcı diyalog Kanal D Ana Haber’de oldu....