Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Şimdi ‘İffet’ zamanı. Dizideki meşhur sahnenin RTÜK kurallarına uygun çekildiği yazıldı. Peki RTÜK’ün bu konulardaki tutumu nedir? “Televizyonlarda ahlak elden gidiyor” manşetleri atılırsa ki artık çok kolay, sosyal medya ortamında RTÜK’e protesto bombardımanı düzenlenirse, işin rengi değişir. RTÜK’te şöyle bir eğilim var; “Bizim kabul edilebilir bulduğumuz sahneler için sırf toplumun aşırı tepkisi yüzünden Üst Kurul’un ceza verdiğini biliyorsunuz.”. Tüm bunlar yan yana gelince sizce ‘İffet’in RTÜK’ten ‘geçer not’ alabileceğinin garantisi var mı? Bunu yazarken durumun ne kadar sakil ve çapsız olduğunun da farkındayım. Yok o sahne, yok RTÜK kuralları... Ama bunlar yazılıyor, bunlar üzerine fikir yürütülüyor.

Haberin Devamı
iFFET RTÜK’TEN GEÇER Mi


HABER BÜLTENLERİNİN YANLIŞLARI ‘HAVANIN ELVERİŞSİZİ’ OLUR MU?
Benimde kafama takılan konulardı. Televizyon yayıncılığı üzerine yeni kitaplar aldım. Bunlardan biri ‘Televizyon Ve...’. Ütopya Yayınları’ndan çıktı. İletişim fakültelerinden öğretim üyelerinin uzun makaleleri. Güncel televizyon yayıncılığı üzerine. ‘Dili Yozlaştıran Televizyon’ başlıklı makaleyi Işıl Zeybek ve Neslihan Şengürbüz yazmış. Haber bültenlerindeki bazı kalıp sözcüklerin nasıl da yanlış kullanıldıklarını, kulağımızın bunlara nasıl da alıştığını gösteriyor. İşte çarpıcı örnekler:
Geçtiğimiz hafta: ‘Bir zamanın içinde herhangi bir yolculuk yapamayız, dolayısıyla zamanı biz geçemeyiz. Geçen zaman dilimidir. Doğru kullanım; geçen hafta.
Ağır çekim: Çekim yapılırken ağır kaydetmek diye bir şey yoktur. Görüntü kurgu masasında yavaşlatılabilir. Doğru söyleniş biçimi; yavaş gösterim.
Elverişsiz hava koşulları: Kar topu oynayanlar için karlı bir hava elverişli bir ortamdır. Sorun ulaşımdadır. Onun için ‘ulaşıma elverişsiz hava koşulları’ doğrudur.
Talihsiz olay: ‘Talih’ sözcüğü bir kişilik sıfatıdır. Olay sözcüğü talihsiz sözcüğüyle nitelenemez.
Olumlu tepki: Tepki, etkinin karşılığında oluşan olumsuzluk anlamı taşıyan bir sözcüktür. Doğru kullanım ‘olumlu karşılandı’ olmalıdır.
Makalenin içinden küçük bir bölüm: “Aslında ‘trafik canavarı’ vardır ve haber bültenlerini vazgeçilmezleri arasındadır. Elle tutulmaz, gözle görülmez bir canavardır. Sözcükler ifade etmeye yetmez!”

Haberin Devamı

TV’DE AYDIN BOYSAN BAYRAMI
Aydın Boysan bayramın televizyon yıldızıydı. Ramazan ayında başladı. Sonra bayramda devam etti. Bu parlama televizyon sohbet programlarının da vazgeçilmezi olmasına vesile oldu. AHaber, NTV ve Sky Türk’te seyrettim. Belki benim kaçırdıklarım olmuş olabilir. “Efendim rakı içtiği bilinen bir kişinin, Ramazan ayında reklamlarda ne işi var?” diye tam da ‘beklenen’ lafları edenlere bir çift sözü vardı Boysan’ın. Sky Türk’te ‘Mevzubahis’ programında sordular. “Babamın babası kadı ve hacıydı. Annemin babası hacıydı. Annemin dayısı hacıydı ve imamdı” diye anlattı gülerek. Boysan’ın çocukluğunun geçtiği Narlıkapı Çıkmazı hikayelerini bol bol dinlemiş olduk. Bu arada Boysan son kitabını oğluyla yazmış. Kitap bitmiş yakında basılacak.

ATTMATOV’UN ‘KIRMIZI EŞARP’I, ‘AL YAZMALIM’ OLUR MU?
Cengiz Aytmatov’un nedense ‘Kırmızı Eşarp’ romanından esinlenip ‘Al Yazmalım’ adını alan dizinin(!) fragmanı dönüyor. Yani toy Türkan Şoray’la Kadir İnanır... 80 doğumlu gençlerin bu duyguyu nasıl verecekleri merakla bekleniyor! Özge Özpirinçi ile Seçkin Özdemir o yoğunluğu hissettirebilecek mi izleyiciye? Fragmanı izlerken bu soruları sordum. Nasıl denir? Bana biraz toy geldiler. Hani ana sınıfına giden çocukların ‘aşk acısı’ şarkılarını söylemeleri gibi bir durum! Ay Yapım imzası var. Onun için yine de “Vardır bir bildikleri, ters köşe olabilirim” diyeyim.

iFFET RTÜK’TEN GEÇER Mi


Yalçın Abi...
Yaşlarımız yakın olsa da o benim ağabeyimdi. Ben Cumhuriyet’te tıfıl bir muhabirken Yalçın Çınar, Milliyet’in cin foto muhabiriydi. Özal’ın takibinde hep onu izlerdim. O bunu bilmezdi. Hiç bilemedi. Hangi açıdan çeker, nereye çıkar, nerelerden özel görüntüleri alır... Haberde, haberin fotoğrafını hissetmek... Nur içinde yat Yalçın...