Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

İngiliz yapımlarını her daim severim. Gerilim ve polisiyede uzmanlar. BBC’nin dijital platformunda, herhangi bir polisiye dizisinin hangi bölümünü izlesem, sonuna kadar devam ettiğimi fark ettim. Ev ahalisi olarak İngiliz polisiyesi ‘Broadchurch’ü heyecanlı izlemiştik. Bir ITV ve Soundance TV ortak yapımı ‘Liar’dan bahsediyorum. Öğrendim ki, Süreç Film bu dizinin yerli halini çekecek. Yayınlanacağı kanal büyük olasılık Kanal D olacak. İngilizler’in kendilerine has bir tarzları var. Biraz soğuk, gerilim dozu yüksek ve hayli gerçekçi bir anlatım.

Haberin Devamı

‘Total’ diye bir olay vardır. Bu sadece bir kategori değildir. Hakim dizi anlayışıdır. Bizde eğitimli diye yapılan ayrım, istenen sonucu vermez. Üniversite mezunudur, Kanal 7’de Hint dizisi izler mesela. Bu açıdan bakınca açık kanallarda dizi seçimi, dijital ortam gibi olmaz. Böyle dedikten sonra şahsen ‘Liar’ dizisinin, yerli halinin kendine has bir üslup içinde ve ‘Türk işi soap’ sosuna fazla batırılmamış olmasını temenni ederim. Kısaca konusuna da değinelim bir fikir olsun...

Kim yalan söylüyor?

Laura (Joanne Froggatt) lisede öğretmendir. Sevgilisinden yeni ayrılmıştır. Kendi sınıfındaki öğrencilerden birinin babası ile yakınlaşır. Andrew (Ioan Gruffudd) cerrahtır ve de hayli karizmatiktir. Hikaye onların birlikte çıktıkları ilk akşam yemeği sonrasında başlar. Laura güzel gecenin sabahında Andrew’un kendisine tecavüz ettiğini öne sürecektir. İkisinden biri yalan söylemektedir.

DOĞAN HASOL NOKTAYI KOYDU

“İstanbul için öteden beri konulmuş bir kuraldır; şehrin akciğerleri kuzeydedir. Şehir buraya kaymamalıdır. Yapılan pek çok yatırım İstanbul’u kuzeye kaydırdı. Nüfus 20 milyonu buldu. Böyle bir yer düzenlenemez... İstanbul azman bir şehir oldu. Megapol değil.” Suyun bu bölgeye yetmesinin mümkün olamayacağını da söyledi Doğan Hasol. Bu ülkenin en önemli mimarlarından. Yani noktayı koydu ‘Hayat Sanattır’ programında KRT’de.