Sina Koloğlu

Sina Koloğlu

s.kologlu@milliyet.com.tr

Tüm Yazıları

Hakan Bayrakçı’nın haber kanalındaki sözleri dikkatimi çekti. “Senelerdir beraber çok haber programına çıktık. 500 saatin üzerindedir kendisi ile çıktığımız toplam canlı yayn saati. Onu iyi tanıyorum” dedi. Yani iyi dostuz, bunun da göstergesi ekranda çıktığımız program süresi. Yaşamda dostlukların saat süreleri ne kadar bilemem. Bir müzik grubunda mesela (Bizim Bulutsuzluk Özlemi) ortalama ayda beş konserden yılda 60 konser. Eh şehre gidiş, çalış, kalış ertesi gün dönüş bir 10 saat olur. Yılda 600 saatlik bir beraberlik ortalama. Ama bir ‘tartışma programı dostluğu’nun başka bir gerçeği ortaya çıkarıyor; hep aynı isimler ekranda. Bayrakçı aynı zaman diliminde mutlaka başka isimlerle de beraber oluyor. Ya da benzer zaman dilimini akşam tartışma programlarında, birlikte geçiren bir isimler silsilesi var.

Haberin Devamı

TEATRAL BİR GÖSTERİ

Mert Gürer bu köşede sıkça görüşlerine yer verdiğim bir iletişim uzmanı öğretim görevlisi. Doktora tezini tartışma kültürü üzerine yapmış. Sordum ekranda tartışma programları ne durumda? “Tartışma programları, bilgi paylaşımı yaparak, izleyicinin karşıt görüşleri görüp, kendi özgür iradesi ile sonuca varmasını sağlaması beklenmektedir. Lakin bizim izlediğimiz programlarda en çok bağıranın ve karşıt görüşlü yorumcuyu konuşturmayanın haklı olduğu bir iletişim biçimini izleyiciye sunulmakta olup, bu teatral sunum tartışılan konuları izleyicinin gündeminde çıkarmaktadır” diyor.
İlgi çekecek ‘reyting getirecek isimler’den oluşturulmaya gayret edilen bir kadrolu tartışmacılar bütünlüğü de oluşturulmaktadır. Bu iktidarı ya da muhalefeti destekleyen her kanal için geçerli. Bizim ev ahalisi her akşam şöyle bir gezinir. “Yine aynı isimler konuşuyor” diye geçer gider.

Ahbap olurlar

Tartışma programları konusunda imzası olan isimlerle konuştum. Bir çerçeve çizmelerini istedim. “Konuşmaları karşılığı ücret alanı var, almayanı var. Sürekli aynı programda oluyorlar. Ekran arkadaşı oluyorlar. Sözde tartışma yapıyorlar. Kanalların hassasiyetleri belli. Ona göre konular ve konuşmalar belirleniyor.”