2.7 MİLYON KADIN HAYATI ‘KAÇIRIYOR’

Uluslararası Kontinans Birliği’nin rakamlarına göre, dünyada 400 milyon kişi istemsiz idrar kaçırma (üriner inkontinans) sorunuyla uğraşıyor. Avrupa’da 50 milyonu ilgilendiren bu konu, en çok kadınları etkiliyor. Türkiye’deyse 2.7 milyon kadının idrar kaçırdığı tahmin ediliyor. Yani 40 yaş ve üzeri her dört kadından biri bu problemden muzdarip. Bu kadınların sadece 31 bini tedavi için uzman hekime başvuruyor. Konu ‘hassas’ olduğu için pek çoğu durumdan utanıyor. Hatta bunun normal olduğunu düşünenler de var.

Üriner inkontinans farkındalığının ülkemizde az olduğunu belirten Kontinans Derneği Başkanı Üroloji Uzmanı Prof. Dr. Oktay Demirkesen, bu sorunla yaşayan kadınların özgüven eksikliği ve sokağa çıkma korkusu bulunduğunu söyledi.

İdrar kaçırma, sosyal ve hijyenik sorunlara yol açan, istemsiz olarak gelişen idrar sızıntısı olarak tanımlanıyor. Kadınlarda idrar kaçırma tiplerini kabaca üçe ayırmak mümkün.

Stres tipi: Efor gerektiren bir hareketle oluşan idrar kaçırmanın en sık görülen tipi. Mesane içi basıncın artmasıyla ortaya çıkıyor. Buradaki stres sözcüğünün psikolojik stresle ilgisi yok. Stres tipi idrar kaçırmaya, mesane çıkışındaki kasların fonksiyonlarını tam yapamaması, organı destekleyen pelvik taban kaslarının zayıflığı yol açıyor. Gebelik veya doğum, geçirilmiş ameliyatlar, obezite ve stres risk faktörü arasında sayılıyor.

Sıkışma tipi: Tuvalete zorla yetişme ya da yetişememe olarak tarif ediliyor.

Karışık tip: Hem stres hem de sıkışmanın aynı anda görüldüğü idrar kaçırma türüdür.

Bunların yanı sıra daha nadir görülen idrar kaçırma tipleri de mevcut. Örneğin, hasta ‘Fark etmeden ya da devamlı idrar kaçırıyorum’ diyebilir. Hatta geceleri idrar kaçırmadan bahsedebilir.

Depresyona sürüklüyor

Yaşam kalitesini olumsuz etkileyen idrar kaçırma, ağır depresyona varan psikolojik hastalıklara da neden olabiliyor. Kişinin sosyal hayatında sorunun sıklığı ve şiddeti önemli yer tutuyor. Bazı durumlarda işe devam edememe, yeterli etkinliği yaratamama veya üretimi gösterememe ve iş gücü kaybı söz konusu. Ayrıca cinsel hayatı da bitirebiliyor. Üriner inkontinans, cerrahi ve cerrahi olmayan yöntemlerle tedavi edilebiliyor ve sonuçlar genelde başarılı oluyor. Bu süreçte hijyene dikkat etmek gerekiyor. Mesane pedleri, hastaların tedaviye uyumunu kolaylaştırabiliyor.

Sıvı türü önemli

Beslenme düzenine, sıvı tüketimine ve sıvının miktarına dikkat ederek idrar kaçırma sıklığını azaltabilirsiniz. Gün içinde içtiğiniz sıvının çay, kahve, meyve suları ve gazlı içeceklerden değil sudan gelmesini sağlayın. Bu arada biraz ters orantı gibi görünse de su tüketimini azaltmamak gerekiyor.

Kegel egzersizleri

İdrar kaçırmayı önlemek için pelvik tabana yönelik egzersizler öneriliyor. Mesela, kegel egzersizleri... Pelvik kasları tanımak için idrarınızı yaparken yarıda kesmeyi deneyin. İdrarı durdurmaya yarayan kas grubu pelvik kasınız ve bu kasın kasılıp bırakılmasıyla kegel egzersizi yapmış oluyorsunuz. Bu, sadece idrar için değil aynı zamanda kabızlık ve benzeri yakınmalarda, hatta cinsel sağlık için de önemlidir.

1 İlk önce mesanenizi boşaltın.

2 Pelvik kasları kasın ve 10’a kadar sayın.

3 Kasları tamamen gevşetin ve 10’a kadar sayın.

4 Günde üç kez 10’ar defa tekrarlayın.

Başka hastalık belirtisi de olabilir

İdrar kaçırmayla başta ürologlar olmak üzere, eğitim almış kadın doğum hekimleri ilgileniyor. İlk başvuru aile hekimleri yani birinci basamak doktorlara da yapılabilir. Ama ilk tedavilerin başarısız kaldığı aşamada veya ileri değerlendirme gerektiğinde, deneyimli bir hekime gidilmeli. İncelemede hastanın öyküsü dinleniyor, fizik muayenesi ve tam idrar tahlili yapılıyor. Bazen sistemik yani tüm vücudu ilgilendiren nörolojik hastalıklar da idrar kaçırmaya yol açabiliyor, hatta ilk belirti olabiliyor.

Özellikle genç erişkin yaşta ortaya çıkan idrar kaçırmayı önemsemek gerekiyor
çünkü Multipl Skleroz’a işaret edebiliyor.