Cadde Türk sinemasında rekor yılı

Türk sinemasında rekor yılı

01.12.2008 - 10:18 | Son Güncellenme:

.

Türk sinemasında rekor yılı

Geride bırakmaya
hazırlandığımız 2008, Türk Sineması’nın "altın yılı" oldu. Yıl içinde 50’nin
üzerinde film izleyiciyle buluşurken, seyirci rekoru kıran yerli yapımlar
uluslararası festivallerde de ödüle doymadı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürü
Abdurrahman Çelik, AA muhabirine 2008’de Türk Sineması’ndaki gelişmelerle ilgili
değerlendirmede bulundu.
Özellikle son 3 yılda Türkiye’de üretilen film sayısının ciddi şekilde
arttığına işaret eden Çelik, "Yani 2004 yılı öncesinde yılda 12-15 film
çevrilirken, bu yıl son vizyona gireceklerle beraber 50-55 film seyirciyle
buluşmuş olacak. Bu, Türkiye’de bir rekor" dedi.
Türk filmlerinin "rekor yılı" değerlendirmesini yaparken sadece çok
sayıda yerli yapımın vizyona girmesini göz önüne almadıklarını ifade eden Çelik,
"Burada şunu da demek lazım; demek ki Türk filmleri izleniyor. Bu kadar film
yapılıyor ve vizyona giriyor. Yani, film yapılır ama sinemada salon bulamaz. Bir
çoğu salon buluyor ve seyircimiz de gidiyor" diye konuştu.
Çelik, Türkiye’de bir sinema kültürünün var olduğunu belirterek, bununla
birlikte Avrupa’daki kadar bu kültürün oluşmadığını, Avrupa’da sinemaya
gidenlerin sayısı yıllık nüfusun iki katına ulaşırken Türkiye’de bu sayının
toplam nüfusun ancak yarısını oluşturduğunu söyledi. Sinema kültürünün Türk
ailelerinin ekonomik koşulları göz önüne alındığında biraz pahalı bir kültür
olabileceğini belirten Çelik, şöyle konuştu:
"Türkiye’nin ekonomik koşulları, ailelerimizin geçim durumları göz önüne
alındığı zaman, bir ailenin sinemaya gittiğinde masrafı 70-80 YTL’ye mal oluyor.
Sinema bileti 10 YTL olduğundan bu rakam, aile bütçesi açısından önemlidir. Ama
buna rağmen Türk filmlerinin izlenme oranı son 3 yıldır giderek artıyor. Türk
filmlerinin vizyon alma oranının yanı sıra Türk Sineması’nda hem seyirci hem de
kalite arttı.
Şimdi, ’kalite arttı’ derken, bunu sadece Türk izleyicisinin gözünden
bakarak da söylemiyorum. Şu an bizim en büyük ölçümüz uluslararası alandır.
Uluslararası alanda bugüne kadar almadığımız ödülleri 2008 yılında aldık. 2008
yılında aldığımız ödüller, Cumhuriyet tarihinden bugüne kadar aldığımız toplam
ödüller kadardır. Filmlerimiz, ’A sınıfı’ dediğimiz en büyük uluslararası
festivallerde ödül aldı. Uluslararası film günlerine, festivallere davet
ediliyoruz. Şu an uluslararası festivallere film yetiştiremiyoruz. Yaklaşık 300
civarında film, Türkiye’ye gelmeden bir ülkeden diğerine gidiyor. Filmin 25
ülkeyi gezdikten sonra kopyası çizildiğinden yenisini yaptırıyoruz."

YENİ YASAL DÜZENLEME YOLDA

Kültür ve Turizm Bakanlığının yurt dışında düzenlediği film günlerinin
yanı sıra uluslararası festivaller, Dışişleri Bakanlığı kanalıyla yapılan
etkinlikler ve çeşitli ülkelerdeki vakıf ve derneklerin organize ettiği film
günlerinde yer aldıklarını anlatan Çelik, "Türk Sineması çok ciddi bir gelişme
içerisinde. İyi bir noktaya doğru gidiyor" dedi.
Bundan sonraki süreçte yurt dışından gelecek projeleri önemsemeye
yöneldiklerini ifade eden Çelik, yapılacak vergi indirimiyle yabancı yatırımcının
Türkiye’de film çekmesini teşvik etmenin önünü açacak yasal düzenlemenin
hazırlıklarının sürdüğünü kaydetti.
Böylece Türkiye’nin tanıtımının da sağlanabileceğini belirten Çelik,
düzenlemeyi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu ile Maliye Bakanlığının yoğunluğundan
dolayı 1-1.5 ay askıya aldıklarını ifade etti. Çelik, "Ancak hazırlıklar hızlı
biçimde sürüyor. Maliye Bakanlığı ile görüşüldükten sonra Bakanlar Kurulu’na sevk
edilecek. Son aşamasındayız" diye konuştu.

TÜRK CUMHURİYETLERİNDE İZLEYİCİ REKORU

Dünyanın değişik ülkelerine düzenledikleri uluslararası film günleri
kapsamında son olarak Türk cumhuriyetlerinde gösterimler yaptıklarını aktaran
Çelik, bu ülkelerde Türk yapımlarının büyük bir ilgi gördüğünü ifade etti.
"Buralarda ilk defa bir şey yaptık ve onlara da sürpriz oldu" diyen
Çelik, daha önce Rusça alt yazıyla gönderdikleri Türk filmlerini bu kez her
ülkenin kendi dilindeki alt yazılarla izleyiciye sunduklarını belirtti.
Bunun maliyetinin fazla olduğunu ancak gördükleri ilginin karşısında bunu
gözardı ettiklerini kaydeden Abdurrahman Çelik, özellikle Kırgızistan ve
Azerbaycan’da çok olumlu tepkiler aldıklarını, bunun da doğru bir karar
aldıklarının göstergesi olduğunu söyledi.
Gösterim yaptıkları tüm salonların dolu olduğuna işaret eden Çelik,
gördükleri ilgiyi de "Tüm salonlar doluydu. 400 kişilik salonda 700 kişi vardı.
Ayakta izleyenler çoğunluktaydı, ön, aralar, her yer doluydu" sözleriyle
aktardı.

YILIN EN ÇOK İZLENEN YAPIMLARI

Bu yıl gösterime girenler arasında en yüksek izleyici rekorunu 31 hafta
gösterimde kalarak toplam 4 milyon 301 bin 641 izleyici elde eden "Recep
İvedik" adlı yapım elinde bulunduruyor.
Şahan Gökbakar’ın senaryo yazarlığını ve başrolünü üstlendiği film, aynı
zamanda tüm zamanların en çok izlenen Türk filmi unvanını da taşıyor. Bu filmi
sırasıyla 4 milyon 256 bin 566 izleyici ile 2005 yapımı "Kurtlar Vadisi: Irak"
ve 4 milyon bin 711 izleyici ile 2003 yapımı "G.O.R.A" takip ediyor.
Çağan Irmak’ın yönettiği, başrolünü Melis Birkan ile Cemal Hünal’ın
üstlendiği "Issız Adam", son haftalarda gösterdiği çıkışı sürdürüyor. Üçüncü
haftasına giren film, 236 bin 628 izleyiciyi sinema salonlarına çekti.
Can Dündar’ın yönetmenliğini ve senaryo yazarlığını üstlendiği
"Mustafa" adlı belgesel de 4 haftadır gösterimde bulunuyor. Atatürk’ün yaşamını
işleyen film, 129 bin 523 izleyici topladı.
Yıl içinde, Cannes Film Festivalinde Nuri Bilge Ceylan’a "En İyi
Yönetmen" ödülünü getiren "Üç Maymun", İstanbul Uluslararası Film
Festivali’nde Altın Lale ödülü alan "Yumurta", Ankara Film Festivali’nde "En
İyi Film" seçilen "Rıza" ile "120", "Vicdan", "O.. Çocukları",
"Osmanlı Cumhuriyeti" ve "Devrim Arabaları" da seyirciyle buluştu.
Cem Yılmaz’ın senaryosunu yazıp başrolünü oynadığı "G.O.R.A" adlı
filmin devamı niteliğindeki "A.R.O.G", 5 Aralıkta gösterime girecek. Cem Yılmaz
ile Ali Taner Baltacı’nın yönettiği filmde, Özge Özberk, Zafer Algöz, Ozan Güven,
Nil Karaibrahimgil ve Metin Keçeci rol alıyor.