YAPTIĞIM iŞLERDEN HEP MEMNUNUM

Çağan Irmak’ın ‘Unutursam Fısılda’ filmindeki performansıyla, son günlerde gündemde olan ünlü sanatçı Hümeyra, sanat hayatında 45 yılı geride bıraktı...
Hayatı boyunca karşısına çıkan fırsatlarla çok daha popüler olma şansı varken; bugüne kadar yaşadıkları bile fazla gelmiş ona... Usta sanatçı, hakkında bilinmeyenleri Vogue Türkiye’ye anlattı...

“GEÇ KALMIŞLIK VE ENDİŞE BENİ KÜT DİYE GÖTÜREBİLİR”
Hümeyra, hep içine sinen işlerin içinde olmaya gayret göstermiş. Müzik, sinema ve tiyatroda aldığı ödüller onu çoktan duayen yapmış ama o hala her işin başında kurdeşen döküyor:
“Genelde kendi hayatımdan, yaptığım işlerden memnunum.
Hayatımda iki duygu var, beni küt diye götürecek. Biri geç kalmışlık hissi, diğeri de endişe... O hisler olmasaydı çok daha yumuşak, günleri geldiği gibi yaşayan, her şeyi kontrol etmek için kendini bu kadar paralamayan bir insan olurdum...”

“OLDU DEDİĞİM ZAMANLAR AZDIR”
Her ne yaparsa yapsın olmadı duygusuyla hayatını devam ettirdiğini söyleyen usta sanatçı:
“Her ne yaparsam, olmadı duygusuyla yaşıyorum. Oldu dediğim zamanlar o kadar az ki...
Diyelim 100 oyun oynadım, o 100 oyunun en keyifli anı, sahne sonrasında içtiğin şarabın tadı, seyirciye selam verirken, ‘İşte bugün oldu’ dediğin andır.
Bu da çok nadir oluyor...”

“MÜZİĞE İLGİM İNGİLTERE’DEN”
Hümeyra’nın içine ilk müzik tohumlarının serpildiği zaman, 17 yaşındayken lisanını geliştirmek için gittiği İngiltere yıllarına denk geliyor.
O yılları şöyle anlatıyor:
“Cep harçlığımla caz plakları alırdım. Müthiş bir koleksiyonum vardı. Amcam dış işlerinde müsteşar olduğu için konserlere ve davetlere sık gidiyorduk. Beatles’tan tutun, Rolling Stones ve Aerosmith’e kadar herkesi gördüm. Daha çok caz kulüplerine giderdim ama...”

“YAPTIKLARIM İNSANLARIN YÜREĞİNE DEĞMİŞ DEMEK”
Hümeyra sanatta yaptığı işlerden yana, yüreğinin en ferah olduğu alanın müzik olduğunu söylüyor:
“Yıllar sonra fark ettim ki, yaptıklarım insanların yüreğine değmiş, bir gecelik de olsa ellerinden tutmuş.
Çok nadiren dinliyorum kendimi, dinlediğimde de kendi çerçevesinde dürüstçe bir iş yapmışım.
En popüler olduğum dönemlerde bile arada bir kaybolurdum ortadan; pilimi doldurayım, bir mesafeden bakıp da hatırlayayım kendimi diye... Yola nereden çıktığını hatırlamak önemli, belki o yüzden çok yol alamıyorumdur...”

AŞIK VEYSEL iLE TANIŞMASI

İkinci evliliğini Ziya Şav’la yapan annesi sayesinde Hümeyra’nın evinden ressamlar, şairler, yazarlar eksik olmazmış. Usta sanatçı, Aşık Veysel’le de o vesileyle tanışmış:
“İstanbul’a geldiğinde bir akşam annem onun için rakı sofrası hazırladı. Bir genç kız varmış, o nerede diye beni sorunca çıktım salona. ‘Şu sazını ver bakayım’ dedi. Ben de gitarımı verdim. ‘Beli var, kalçası var’ dedi. Çal söyle bir şeyler deyince olmayan sesim kaçtı, ellerim taş oldu. Resmen tutuldum.”

ÇAĞAN’LA KEŞKE 44 FiLM YAPSAYDIK

Çağan Irmak’ın ‘Unutursam Fısılda’ filmiyle konuşulan Hümeyra, yönetmenle dördüncü kez aynı projede buluştu. Sanatçı, Irmak’ı şu sözlerle anlatıyor: “Sihirbaz, hayatımda birkaç sihri var. Keşke daha önce karşılaş-saydık da, 4 değil 44 film yapsaydık. Enerjisi yüksek, tavrı yumuşak ve oyuncuyu anlıyor.”