Cumartesi Arı kovanına hazır mısınız?

Arı kovanına hazır mısınız?

16.01.2008 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Arı kovanına hazır mısınız

malphan@milliyet.com.tr Arı kovanı saçı (beehive) geri dönüyor. Karl Lagerfeld sağolsun.Lagerfeld geçtiğimiz günlerde Amy Winehouse'u ilham perisi ilan etti: "O bir stil ikonu. Amy güzel ve yetenekli bir sanatçı. Ve onun saçına bayılıyorum. Saçından ilham aldım. Çünkü bu saç modeli aynı zamanda 50'lerin sonu ve 60'ların başında Brigitte Bardot'nun da saç modeliydi. Ve şimdi Amy bunu kendi tarzı haline getirdi."E tabii, Karl boş durur mu?Chanel'in son defilesinde askeri tarzda kıyafetlerle salınan mankenlerin saçları arı kovanı gibiydi.Sadece Amy mi? Audrey Hepburn "Tiffany'de Kahvaltı" filminde arı kovanı saçını sofistike bir şekle sokmuştu. Scarlett Johansson abartısız bir arı kovanını tercih etti. Marge Simpson ise mavi arı kovanı saçlarıyla bu figürlerin hepsiyle dalgasını geçiyordu aslında. Tabii "Taş Devri"nin üçüncü sezonunda ("Fred'in Yeni Patronu"), Wilma Çakmaktaş ve Betty Moloztaş'ın kuaförde saçlarını devasa arı kovanları yaptırıp saçları bozulmasın diye arabayla aşırı yavaş yol almalarını da unutmamak gerek. Ne yazık ki çok hızlı bir dinozor araç yanlarından geçerken saçları bozulmuştu.Aslında arı kovanı saçı 18'inci yüzyıldan beri ortalarda. B-52 diye de biliniyor. Bunun nedeni B-52 Bombardıman Uçağı'nın şişman ve yuvarlak burnuna olan benzerliği. Müjdemi isterim! 16. Louis'nin pudralı arı kovanı peruğu bu saç modelinin orijini olsa da, 20'nci yüzyılda ortaya çıkışı 1958 yılına denk geliyor. ABD'de çıkışını yakalayan saç modeli aslında önceki "büyük saç" kategorisine giren şişkin ve kabarık tarzların bir varyasyonu. Ne zaman ki kendini beğenmiş yıldız adayı Brigitte Bardot, Şikagolu kuaför Margaret Vinci Heldt'in salonundan içeri girdi, arı kovanı saçı da patladı. Saç spreyi satışları fırladı; öyle ki 1964'te en popüler kozmetik alanında saç spreyi satışı ruju solladı. Bu arada okul koridorlarında kafa derisi örümcekler tarafından ısırılan kızların dedikoduları yapılıyordu.Ancak etek boyları kısaldıkça arının kovanı da yavaş yavaş söndü. Bugün artık saç ekletme, güçlü spreyler, maşalar vs. her şey var. Bundan 40 yıl önce bu saç modelini yapmak hayli çetin bir iş olsa gerek. Kadınlar bigudilerini sarar, sonra bir saat saç kurutma makinesinin altında otururdu. Sonra saatlerce saçları geri taranır, şekle sokulur ve toplanırdı. Gece yatarken saçlarını (arı kovanlarını) peçeteye sarar ve saçlarının bozulmaması için saten yastık kılıfları üzerinde uyurlardı. Tabii Amy Winehouse arı kovanına rock dokunuşunu ekledi ve Karl Lagerfeld bu saç modelinin modaya geçişini sağladı.Peki madem moda olacak, bu modeli nasıl uygulayacaksınız?Yok, öyle türbanlıların yaptığı gibi kafanıza yoğurt kasesi geçirmek çözmez işi; bir peruk almanız gerekiyor. E-bay'de bir sürü var, her geçen gün de yenileri ekleniyor listeye.Eminim Tarlabaşı'ndaki perukçular da talep artınca yapmaya başlarlar.Yalnız yüz yapınız uzunsa üzgünüm ama bu modayı uygulamamalısınız, yoksa insanlar size baktıklarında sadece saç ve yüzden ibaret olduğunuzu düşünebilir.İlle de "kendi saçımdan yapacağım" diyorsanız, kolaylıklar dilerim... Sabah bir saat erken kalkmayı unutmayın. Yoğurt kasesi çözüm değil Bizim şu Günay ve türevi yerlerde sahneye çıkan, eski gazino geleneğini bu devirde sürdürmekte olan, Türk sanat müziğine gönül vermiş "sanatçılarımız"ın tarzı ilgi çekici.Moda nereye giderse gitsin, dünya ne yönde değişirse değişsin, bu assolistlerin giyimi, saçı-başı hiç değişmiyor. Ya da belki 10 yılda bir üzerlerinde ufak tefek oynamalar yapılıyor. Ne bileyim, elbiselerinin askı kalınlıkları falan değişiyor en fazla. Yoksa hep uzun, dar ve ışıltılı elbiseler -bir tarafı mutlaka transparan olacak- uzun kabarık saçlar, ağır boyalı gözler...Assolistsin ya, abanacaksın abartıya.David Bowie (ki en "glam rock" dönemi), Bollywood aktristleri ve dansözler arasında bir yerlerde geziniyor bu asbeas solistler.Bu devirde sanki herkes assolist olmak için birbirini yiyormuş gibi "Benden başka assolist yok" diyerek kavgaya tutuşurlar. Parlaklığı, ışıltıyı pek bir severler.Öyle ki, artık elbiselerinin ışıltısı yetmezmiş gibi yüzlerine de abanmış durumdalar.Hani mümkün olsa yüzlerini altın suyuna batırıp çıkacaklar sahneye. Ki Sibel Can ve Petek Dinçöz azimle bu yolda ilerliyor.Yılbaşı gecesi sim olayını öyle abartmışlar ki yakında elbiselerindeki Swarovski kristallerini yüzlerine yapıştırıp şarkı söyleyecekler.Petek Dinçöz bir magazin programında kameraya bakarken öylesine ışıldıyordu ki, gözümü aldı, başka tarafa bakıp ancak kendime geldim. Yakında yüzlerini altın suyuna batıracaklar Erkeklerin kürk giymesi ne kadar tuhafsa, kocaman kürk yakalı manto giymeleri de o kadar tuhaf bence. Alinur Velidedeoğlu benimle aynı fikirde olmasa gerek.Kabul edelim, kadınsı bir şey kürk. P. Diddy giyiyor diye her erkek giyebilir diye bir şey yok.Şu tabloya bakın bir.Alinur beyin karısı Enci Teker Velidedeoğlu üzerinde gömlek ve yün bir yelekle üşümüş gibi duruyor, kollarını kavuşturmasından belli.Arkadan gelen Alinur bey ise kürklü mantosunun içinde belli ki hiç üşümüyor; mantosunun önü açık, elleri cebinde, rahat rahat yürüyor.Acaba "Üşüdüm" diyerek karısının mantosunu mu giydi? Kürk ve erkek