Cumartesi "Baştan çıkarma" oyunu!

"Baştan çıkarma" oyunu!

06.08.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Biri tarafından baştan çıkarılmak için fazlasıyla "müsait" olduğumuz zamanlar var. Doğru anda hamle yapan büyük ödülü kazanır!

Baştan çıkarma oyunu

www.ilhanuckan.com Faks: (0212) 505 63 88 Sadece uygun zamanı bekleyin yeter: "Hay hay, buyursun gelsin" dediği zamanı yani... Gerisi zaten kolay."Tabii tabii... Bu kadar kolay da ondan kimseyi baştan çıkaramıyorum" diyenleriniz, gözünün önünde ayan beyan duran detayları kaçırdığı için bir şey beceremiyor elbette.Birazcık gözlem yapsanız meseleye uyanırsınız... Neden şarkıcılar yeni albüm hazırlığındayken birileriyle yaşadıkları aşk dedikoduları albümden önce ortaya çıkar? Sadece "albüm reklamı" değil tabii ki! Reklam reklam kokanları da çok ama o sırada fazlasıyla şımartılmaya ihtiyaç duyduklarını unutmayın sakın. Tam da "baştan çıkarılma kıvamı"nda oldukları için yani... Birini baştan çıkarmak istiyorsanız göz göze gelmek için cebelleşmeye, kuyruğunda dolanmaya, çiçek böcek klişelerine, cepten abuk sabuk mesajlar atmaya ne gerek var? Aşık olmak için önüne geçilmez bir arzu duyduğumuz, yani biri tarafından baştan çıkarılmak için fazlasıyla "müsait" olduğumuz zamanlar var: Mesela terk edildiğimizde. Ya da yeni bir işe başlayacağımız zaman. Ailemizle aramızda gerginlik olduğunda. Bir arkadaşımızla aramız bozulduğunda. Şarkıcı türkücüyseniz, yeni albüm hazırlıkları sırasında...Bunlar aşka hazır olduğumuz zamanlardan sadece birkaçı. Trafik lambasının pırıl pırıl yeşil yandığı durumlar yani! İnsan yeni bir adım atarken kendini "kaygan zeminde" hisseder. "Onay alma isteği" de tavan yapar tabii. E, bunun en tatlı yolu da karşı cinsin aşkla vereceği onay elbette. Tutunacak bir yer ihtiyacı babında... Tuzaklı zamanlar bunlar. İlgilenilmek, şımartılmak, değerli hissetmek için kıvranırsınız... Uygun zamanı yakalayan, hamle yapan büyük ödülü de kazanır: Güzel bir pelüş oyuncak! İşte Bilirkişi olarak yazıyorum: "Hay hay, buyursun gelsin, hay hay temelli kalsın..." İnsan farkında olmayınca hayat ne zor... İyi oyunlar herkese... Bugünkü yazımın ana fikri şu: Erdal Acar umrelere gitti, uslandı belki ama hiç inandırıcı olamadı... Tempo'ya verdiği röportajda "Ben aşk adamıyım, para olmasa da olur... Hâlâ babamdan maaş alıyorum" demiş... Sizin de aklınıza kar maskesiyle kulüplerden çıkan kızlar, koruma duvarları arkasında binilen cipler geldi değil mi? Bence Acar, acarlıklarına devam eder... Eşini de artık fırsatı oldukça öpmek ona düşer... Emel hanımcığımız da kocacığının sadakatini ballandırmaya, kendince gündemini korumaya devam eder... Öpücükler... Öptüm sizi Bir kadını baştan çıkarmanın en uygun yeri ve zamanı nedir? Kadınlar kendilerini güçlü hissettiğinde erkeğin onları baştan çıkarması oldukça uzun sürer. Aslında böyle bir durumda zaten erkek değil kadın iyi bir oyun kurmuş ve erkeği kendisini baştan çıkardığına inandırmış demektir. Ama bir diğer müsait durum da işte tam da kadınların ilgi, şefkat, şımartılma, pohpohlanma ve bir erkeğin kanatları altına sığınma telaşıyla kendini ortada çaresiz kalmış hissettiği zamanlardır. Hangi saatte hangi otobüsten ineceğini ya da hangi gemiden hangi iskeleye geleceğini öğrenin yeter. Filmlerdeki gibi kollarınızı açıp koşmanıza da gerek yok. Ama o size doğru öyle koşma isteği duyacaktır, emin olun. Erkek köşesi Ceyla Gölcüklü ve Sergen Yalçın: Tamam anladık, biriniz Robert Kolejli, öbürünüz at yarışı ustası ama Türkbükü'nde aynı teknede görülüp, "Ay, benim onunla ne işim olur" demeler de nereden çıktı? Durduk yerde sosyetenin kulağına kar suyu kaçırdınız, şimdi herkes Ceyla hanımın yanında bir futbolcu görmeyi, Sergen'in kolunda da tatlı bir şen dulla kameralara yakalanması anını hayal ediyor... Demokrasi buna denir! Peki sizce bu reklamdan en çok kazanan hangisi? Üşenmeyen oylasın... Haftanın "reklamverenleri"!