Cumartesi Efsane yelkenli ve teknede temizlik

Efsane yelkenli ve teknede temizlik

28.03.2020 - 03:00 | Son Güncellenme:

Kısmet, Sadun ve Oda Boro üçlüsü Cumhuriyet dönemi Türk denizciliğinin gurur tablosunu oluşturur. Bugün onların nefes kesen öykülerinden kısa bir bölüm paylaşacağım

Efsane yelkenli  ve teknede temizlik

Corona salgını nedeniyle sosyal izolasyon uyguladığımız şu günlerde kitaplar imdadımıza yetişiyor. Fırsattan istifade Sadun Boro’nun “Pupa Yelken-Kısmet’in Dünya Seyahati” başlıklı kitabını yeniden okuyorum. Bu vesileyle Sadun Ağabey’i saygıyla anıyor, değerli eşi Oda Boro’ya sağlıklı günler diliyorum.
Kısmet’e gelince. Bu zarif yelkenli günümüzde İstanbul’daki Rahmi Koç Müzesi’nde haftanın altı günü ziyaretçilerini selamlıyor. Sadun Boro’nun dünya seyahatine ait notlarını okuyunca günümüzün teknolojik ağırlıklı denizciliğinin işleri ne kadar kolaylaştırdığını anlıyorsunuz.

Efsane yelkenli  ve teknede temizlik



Kısa bir yolculuk


Şimdi o satırlar arasında kısa bir yolculuğa çıkalım: “2 Kasım 1965 Salı günü, garp ile şarkın kucaklaştığı tezatlar şehri Tanca’dan ayrıldık. Hafif bir karayel yelkenlerimizi doldurdu. Akşamüzeri Avrupa kıtası, sabaha karşı da Afrika’nın kuzeybatı burnundaki Spartel feneri arkamızda gözden kayboldu. Artık Kısmet, Atlantik sularında yol alıyor…

Efsane yelkenli  ve teknede temizlik



Önümüzde, Kanarya Adaları’na kadar 700 küsur millik mesafe var. Bu bizim ilk açık deniz yolculuğumuz. Gök ve deniz kirli gri renkte, birbirinden ayırt edilemiyor. Barometre düştü. Fırtınada Afrika sahillerine yakın düşmemek için rotamızdan daha fazla batıya, açık denize doğru yol veriyoruz. Nihayet dördüncü gece hava karayelden bir bora ile patladı. Kuvvetlendikçe batı lodosa dirisa edip devamlı 8, çoğu zaman 9 kuvvetinde esmeye başladı. Dalgalar birden büyüdü. Etraf bembeyaz köpük içinde! Arada yağmur şelale gibi boşanınca teknenin başı zor seçiliyor. Güvertede çatlayan her dalga, Kısmet’i bir an su üstünden silip, beyaz bir köpük yığını altında bırakıyor. O gece zifiri karanlıkta Oda, belinden kıç direğe bağlı dümen tutarken, ben de emekleyen çocuklar gibi dizlerimin üstünde, suların içinde başa gidip yelkenleri değiştirmeye çalışıyorum. Denize düşmemek için kendimi belimdeki kemer ve ucunda bir kulaçlık naylon halatla çarmıhlara bağladım. Su içinde saatler gibi uzayan dakikalar…

Efsane yelkenli  ve teknede temizlik



Kısmet, kendini içine çekmeye çalışan azgın denizlerden rahatlıkla silkinip yükselebiliyor. Uyumak mümkün mü? Dışarıda kudurmuş vahşi denizle aramızı 33 mm’lik kaplama tahtası ayırıyor.”
Bu güzel eseri okumamış olan varsa tavsiye ediyorum. Kısmet’e gelince… 1963 yazında Salacak’ta kızağa konulan zarif yelkenlinin boyu 10.30, eni 3.30, su çekimi 1.65 metredir.

Haberin Devamı

Altında 3,5 ton sabit omurga bulunmaktadır. 17 Temmuz 1964 günü denizlere kavuşmuş olup bütün okyanusları dümen suyunda bırakmıştır. Gelecek yazım 11 Nisan Cumartesi günü. Pruvanız neta, rüzgâr kolayınıza olsun.

Efsane yelkenli  ve teknede temizlik



Temizlik

Teknelerde hijyen konusunu Kartemiz AŞ Genel Müdürü Güven Kandiya’ya sordum. Ege Bölgesi’ndeki marinalarda hizmet veren Kandiya, buhar ve dezenfektan uygulaması dâhil klasik temizliğin 500 liradan başladığını belirtiyor. Dezenfektan ekiplerinin “Biosal” eğitimli olduğuna dikkat çekiyor. Teknelerde buharlı temizlik ve dezenfeksiyon kullanım koşullarına göre bir haftaya kadar etkili oluyor. Devamı gelecek yazıda.
Bilgi için (232) 263 02 09