“Erkekler sadık, kadınlar yenilikçi”

Temmuz 2012’den beri Levi’s’ın yönetici başkanlığını yapıyor James Curleigh. Yani markanın tüm dünyadaki stratejik yönetiminden ve yürütmesinden sorumlu. 20 yıl boyunca farklı küresel markalarda deneyim kazanmış, Levi Strauss & Co. grubuna ise ayakkabı ve aksesuar markası Keen’in yöneticisi olarak katılmış. Sunumlarda şarkı söyleyen, toplantılarda herkesle konuşan, espriler yapan karizmatik biri. Bu yüzden de sık sık rock yıldızlarına benzetiliyor. Markanın yeni kampanyası “Live in Levi’s”ın lansmanı için New York’ta
düzenlenen partide herkesin kendisiyle fotoğraf çektirmek için sıraya girdiğini gözlerimle gördüm. Markanın birçok kişinin hayatında
ne kadar önemli bir yer tuttuğunu
ve her yaştan, her kesimden insanın Levi’s’a dair bir hikayesi olduğunu anlatan bu kampanya vesilesiyle Curleigh ile moda dünyasının tartışmasız en ikonik ürünü olan jean’ler hakkında konuştuk.

Türkiye’nin denim ile olan ilişkisi için ne düşünüyorsunuz?

Çok kaliteli materyalleriniz var tekstil için. Zaten en önemli iş ortaklarımızdan biri Türkiye’den.

“Kadınlar jean alırken anksiyete geçiriyor”

Sizce jean’i bu kadar ikonik yapan en önemli özelliği nedir?

Başlangıç noktası. Levi Strauss 1873’te ilk blue jean’i üretirken
“Çok moda olacak bir şey yapmak istiyorum” dememiş. O dönemde herkes sarı altın bulmak için Kaliforniya’ya giderken, altın çıkarmaya çalışan insanlara dayanıklı giysiler sunmak için “mavi altın”ı ortaya çıkaran kişi olmuş. Pantolonları sürekli tamir etmektense daha sağlam pantolonlar yapıyor ve önce kovboylara ve altın arayanlara, sonra da askerlere hitap eden bir materyal haline geliyor denim. Ardından James Dean gibi yıldızlar jean’i beyaz tişört, deri ceket, motosiklet ve havalı bir tavırla kullanıyor, sonra da müzisyenlerin üniforması haline gelerek asiliği, gençliği ifade ediyor. Bence zamanın getirdiği sınavlara dayanabilir ve farklı nesillere hitap edersen ikonik olursun. Ama bu bizim değil, hayranlarımızın yaptığı bir şey.

Kadınlarla erkeklerin jean’den beklentileri arasında farklar var mı?

Genelleme yapmak doğru değil ama şunu söyleyebilirim; kadınlar stilde evrim, erkekler ise güvenlik noktası istiyor. Erkekler sevdikleri modelleri tekrar tekrar alabiliyor. Kadınlarsa hep yenilik arayışında.

Jean almaya çıkmak kadınlar için stresli bir iş bence...

Evet, hatta bir tür anksiyete geçiriliyor jean almaya çalışırken demek bile mümkün.

“Artık CEO’lar da her yerde jean giyiyor”

Jean severlerin beklentileri ve profili yıllar içinde değişiyor mu?

20 yıl önce bazı gece kulüplerine jean giyenleri almıyorlardı. Şimdi düşünün, kim jean giymenin yasak olduğu bir yerde eğlenmek ister ki? Ya da yıllar önce “Bir gün CEO’lar jean giyecek” deseler herkes gülerdi. Steve Jobs’un giydiği tek şey 501’di. Mark Zuckerberg gibi modern CEO’lar da sürekli jean giyiyor.

Obama ile görüşmek için Beyaz Saray’a giderken bile jean giymişsiniz. Sizce jean giyilmemesi gereken herhangi bir yer var mı?

Doğru seçimi yaparsanız her ortama uyar. Küvette bile giyersiniz, suya dayanıklı modeller var.

“Erkeklerin yüzde 90’ı ölçüsünü bilmiyor”

İnsanların jean alırken en sık yaptığı hata nedir?

Herkes kendi bedenini iyi bildiğini düşünüyor ama çoğunlukla yanılıyorlar. Özellikle erkeklerin yüzde 90’ı beden ölçülerini yanlış biliyor diyebilirim. Bizim de bacakları daha uzun, kalçayı daha iyi göstermek gibi arayışlarımız hiç bitmiyor.

En önemli inovasyonlarınız neler?

Birincisi sürdürülebilirlilik ve çevre duyarlılığı. Water projesiyle="" su="" tüketimimizi="" oldukça="" azalttık.="" aynı="" proje="" daha="" fazla="" geri="" dönüşebilen="" malzeme="" kullanmamızı="" sağlıyor.="" İkinci="" açı="" ise="" performans="" (üzerindekileri="" gösteriyor).="" gece="" olunca="" paçasını="" kıvırıyorum,="" yansıtıcı="" özelliği="" ortaya="" çıkıyor.="" İyi="" kalıplar,="" rahatlık="" ve="" hareket="">

Geçmişi güçlü bir markayı yönetmenin dezavantajları var mı?

Geçmişin çok güçlüyse ona yaslanıp seni geleceğe taşımasını umut edebilirsin ve bu en tehlikeli şey. Umut bir strateji olamaz. Kendi kültür mirasımıza çok bağlıyız çünkü orijinal olduğumuzu biliyoruz. Ama hiç yenilik yapmadan yalnızca bunlara güvenemeyiz. n

“Ne yapmışlar diye görmek için farklı markalar da giyiyorum”

Live in Levi’s kampanyası nasıl ortaya çıktı?

Levi’s logosuna bakıp Live kelimesini düşünüyorduk. Bu arada insanların bize ürünlerimizle ilgili hikayeler anlatmaya bayıldığını fark ettik. 501 jean’leri, trunk ceketleri... Biz de özetle diyoruz ki “Başka jean’leri giyersin, Levi’s ile yaşarsın.”

Sunumlarda çok eğlenceli, şarkı söyleyen bir yöneticisiniz. Başka bir markada olsaydınız böyle olur muydu?

Ben hep böyleydim, hiç değişmedim. Müzikle aram hep iyi oldu; piyano, gitar, davul çalar, şarkı söylerim. Bu yüzden markayla bir araya gelişimiz kusursuz
bir uyum oldu.

Her gün Levi’s mı giyiyorsunuz?

Evet, her gün. Arada sırada farklı markalar da giyiyorum elbette ama ne yapmışlar diye görmek ve denemek için.