Cumartesi "Full Kebap"lı Niazi

"Full Kebap"lı Niazi

02.05.2007 - 00:00 | Son Güncellenme:

Girne'deki Niazi, kişiliği olan, Kıbrıs lezzetlerini tattıran, yemeklerinin ve servisinin kalitesiyle dikkat çeken çok güzel bir lokanta

Full Kebaplı Niazi

Yemek saatlerinde hele pazar günleri yer bulmak zormuş ama biz masaya oturduğumuzda saat 16.00'ya yaklaşıyordu.Metin Münir ve çocukları "Full Kebap" ısmarladı. Ben masamızla ilgilenen servis elemanı Saip Göktaş'ı uyardım, "Bu saatte fazla bir şey yiyemem. Bana sadece pirzola yaptır" dedim. Saip Göktaş Halfeti'den Kıbrıs'a çalışmaya gelmiş. Sempatik bir genç. Gitti. Geldi. Elinde koskoca bir tepsi. Başladı tepsinin içindeki tabakları önüme dizmeye. "Evladım ben sadece pirzola yiyeceğim. Bu mezeleri istemiyorum" diyerek çıkıştım. O güldü. Metin Münir anlattı. "Bu lokantanın usulü budur. Kebap ısmarladınız mı, kebap fiyatının içinde bunlar da vardır. Yiyiniz yemeyiniz bunlar gelir" dedi.Böylece Niazi'nin "Full Kebap"ının" (İngilizce full deyiminin Türkçesi "tam, bütün" demektir) ne olduğunu öğrenmiş olduk. Pazar sabahı Kıbrıs'ın Ozanköy'ünden otomobille Beşparmak Dağları'na tırmandık. Çamlar arasında epey yürüdük. Yabani orkideleri seyrettik. Kekik topladık. Yorulduk. Bizi gezdiren Metin Münir'in çocukları Selim ile Sara ve arkadaşları Sam "Acıktık. Haydi bizi kebapçıya götürün" dediler. Tekrar otomobile bindik. Girne'de Dome Oteli'nin karşısındaki Niazi'ye gittik. Niazi'de kapının girişinde uzun bir açık mangal yanıyor. Türkiye'deki ocakbaşı usulü bir mangal. Mangalın başında kebap ustası Kıbrıslı Erkan Durmaz duruyor. Şişe geçirilmiş etleri kömür ateşinde kızartıyor. Kıbrıs usulü şeftali kebabı, et şiş, köfte, pirzola ve tavuk kızartma ısmarladığınızda kebabın yanında altı çeşit soğuk ve üç çeşit sıcak ikram var. Soğuk ikramlar küçük yuvarlak tabaklarla masaya diziliyor. Süzme yoğurtla yapılmış, salatalığı bol cacık. Nefis humus. Sirkesi az, kırmızı pancar haşlaması. Domates soslu patlıcan biber kızartması. Beyaz lahana salatası. Ve de taze tepsi yoğurdu. Sıcak ikramlar ise birer parça (tadımlık) közde kızartılmış hellim peyniri, sigara böreği ve de döner kebap.Tabii bunlara ek olarak ufak ekmek sepeti içinde sıcacık, mis gibi kokan pideler de masaya getiriliyor. Ve de bir kişi bunları yiyor. Bütün bunların fiyatı 22 YTL. İşte o nedenle Niazi'de yer bulmak çok zor. Müşteri sırada... Yemek çeşitleri fazla... Fiyat da makul. Bu durumda acaba kebabın ve de kebapla birlikte ikram olarak masaya dizilen sıcak ve soğukların lezzeti bozuk olabilir mi? Ben neyi tattıysam pek beğendim. Hele hele cacığın, humusun, pancarın ve lahana salatasının benzerini Türkiye'de bulmanın imkansız olduğunu söyleyebilirim.Niazi Aydeniz Limasolluymuş. Girne'deki kebapçıyı 1974 yılında açmış. Lokantanın müdürlüğünü Ahmet Aydeniz yapıyor. Salon sorumlusu Hamit Şahin.Bu lokanta ve de Kıbrıs'la ilgili bir de güzel hatıramız oldu. Birlikte kebap yediğimiz hanım arkadaşımız, lokantanın tuvaletinde ellerini yıkarken iki yüzüğünü çıkarmış. Lavabonun yanına koymuş. Sonra unutmuş. Akşam oteline gidince "Eyvah yüzükler gitti. Gider..." diyerek ümitsizce telefonla lokantayı aramış. Lokantadakiler "Yüzükleri bulduk. Sahibi gelsin diye bekliyorduk" demişler. Olaya bakınız. Lokantanın kadınlar tuvaletine daha sonra giren Kıbrıslı hanım müşteriler yüzükleri buluyor. Lokanta yönetimine teslim ediyor. Onlar da kaybeden gelsin de alsın diye bekliyor... Bu ne güzel ve de günümüzde inanılamaz bir olay.Niazi "kişiliği" olan, insana "Kıbrıs farkını ve lezzetini" tattıran, yemeklerinin lezzeti ve servisinin kalitesi ile çok güzel bir lokanta. Bugüne kadar bozulmamış. İnşallah bundan sonra da bu özelliklerini korur (Bir gün bir de bakarsınız İstanbul'a gelir). Tattığım her şeyi beğendim