Cumartesi Gördüğü en acı olayın romanını yazdı

Gördüğü en acı olayın romanını yazdı

18.12.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Milliyet’in başarılı foto muhabiri Bünyamin Aygün ilk romanı “Kül”ün kahramanı Aras’ın 20 yıllık kariyerinde onu en çok etkileyen öykü olduğunu söylüyor

Gördüğü en acı olayın romanını yazdı

Yıllardır birlikte çalışıyoruz, çektiği şahane fotoğraflar olmasa, yazılarımın, haberlerimin hiçbir değeri olmazdı.
Bünyamin Aygün, Milliyet Gazetesi’nin deneyimli foto muhabiri. Yıllarca Trabzon’da gazetecilik yaptı, sekiz yıl önce İstanbul’a geldi. Üç fotoğraf kitabı yayımladı, iki sergi açtı. Aygün şimdi Türkiye’nin dört bir yanından farklı kültürlerle beslenmiş gençlerin, terör sarmalı altında şekillenen hikayelerini anlattığı romanıyla karşımızda: “Kül”.
İskenderiye Yayınları’ndan çıkan “Kül”, objektifinden bakıp bir anlık görüntülerle yazıya gerek bırakmayacak güzellikte fotoğraflar çeken Aygün’ün kalemle ilk imtihanı...


* Bünyamin Aygün’ü yıllardır gazeteci, foto muhabiri ve fotoğraf sanatçısı olarak tanıyoruz. Bir sabah, elinde romanınla ortaya çıktın.
Roman kahramanım Aras 20 yıllık gazetecilik hayatımda beni etkileyen, en acı olaydı. Aras yazmama en büyük neden oldu. Oldum olası da Türkiye’deki kardeş kavgasından şikayet ederim. Sonunda da bu roman ortaya çıktı.

* Romanın konusu nedir?
1970’li yıllarda kurulan ASALA’nın PKK’ya nasıl dönüştüğünden başlayıp Mardin’de dünyaya gelen ve terörist olan bir Kürt çocuğunun yaşadıklarını, İstanbul’daki çevresinin onu nasıl terörist olmaya ittiğini, dağa çıkmaya zorladığını anlatıyor. Aras doğduğu günden şehit olduğu güne kadar örnek, ailesine saygılı, annesine düşkün, arkadaşlarınca sevilen, ülkesine bağlı, ırk ve cinsiyet, din, dil ayrımı yapmayan, lise mezunu bile olmayan bir genç. Onunla birlikte Antepli, Karadenizli, Orta Anadolulu, Güneydoğulu, İstanbullu gençlerin kesişen hayatlarını anlatıyor. Bu gençlerin hayatlarını, dostluklarını, yaşadıkları sıkıntıları, paylaşımlarını aktarıyor. Aynı zamanda gençlerin 20 yıllık yaşamına paralel olarak Türkiye’de yaşanan terör olayları birçoğu resmi belgelerle kanıtlanmış olaylarla kitapta aktarılıyor.

* Terör meselesini nasıl ele alıyorsun, hangi argümanlarla?
Bugün terör biter, başka bir bela gelir başımıza. Türkiye’de bugün yaşadığımızı gelecek kuşaklar bilsin. Terörle, terörizmle ilgili, şehitlerle ilgili yüzlerce film, kitap var. Birçoğu okunmuyor, izlenmiyor. Biz bu romanda ne yapmaya çalıştık? Türkiye gerçeğini edebi bir dille anlatmaya çalıştık. Övünerek söyleyebilirim gazeteciliğin, haberciliğin bu romanda büyük katkısı var.

Haberin Devamı

“Kahramanın ailesiyle bir hafta geçirdim”
* Romana nasıl hazırlandın, nasıl çalıştın?
Roman kahramanının ailesiyle bir hafta geçirdim, günlüklerini de aldım, arkadaşlarını, yakınlarını dinledim. Ve onun gerçek yaşamına bağlı kalarak, tabii kendi hayal gücümü kullanarak yazdım. Yaklaşık 1,5 yılda bitti. Bazen öyle oldu ki gece gündüz uğraştım.

* “Kül” okuyucuya ne vaat ediyor?
Bir teröristin nasıl terörist olduğunu, bir askerin nasıl şehit olduğunu, bir annenin yüreğine nasıl ateş düştüğünü ve kavuşmak üzereyken yok olmanın anlamını soruyor.

“Askeri Terimler Sözlüğü baş yardımcım oldu”
* Kitabında sık sık vurguladığın için soruyorum; 1984 yılıyla ilgili bağlantısı nedir hikayenin?
1984 Türkiye’deki terör olaylarının başlayıp garip bir şekilde bu roman kahramanlarının kesiştiği noktadır. Okuyunca daha iyi anlaşılacak.

* Kitaptaki askeri terimler ve olaylar için kimden destek aldın?
Şu an piyasada olmayan Askeri Terimler Sözlüğü’nü buldum. Baş yardımcım oldu. Bu sözlüğü de bana Emekli Albay İsmail Özdilek sağladı. Roman bittikten sonra da onun denetimine bıraktım. Baştan sona okudu, çeşitli hataları düzeltti ve belirli noktalarda yol gösterdi.

* Aras’ın ailesiyle görüştün. Onların yaklaşımı ne oldu?
O kadar şaşırdı, sevindi ki annesi gözyaşlarını tutamadı. Aras’ın günlüklerini bana vermişlerdi zaten.

Fotoğraf çekmek de zor, yazmak da
* Fotoğraf mı çekmek, roman yazmak mı zor?
İkisi de. Bir eseri yaratmak gerçekten çok zor ve sancılı bir süreç. Bir bilgiyi sıfırdan alıp hikaye haline getirmek zor. Diğerinde bir anı fotoğrafla anlatıyorsun. İnsanlar fotoğrafa bakıp fotoğrafçının ne demek istediğini anlayacak.