Klarnet Âşık Veysel ile buluşuyor

Ünlü klarnet sanatçısı Serkan Çağrı’nın öncülük ettiği Uluslararası Klarnet Festivali’nin bu yıl üçüncüsü düzenleniyor. 8-15 Ekim arasındaki festival kapsamında pek çok önemli isim sahneye çıkacak. Festivalin, bu yıl 11 Ekim gecesi Cemal Reşit Rey’de düzenlenecek olan “Ustaya Saygı” gecesinin konuğu Âşık Veysel. Ustaya adanan gecede Fettah Can, Gökhan Tepe, Hakan Aysev, İsmail Altunsaray, Linet, Öykü Gürman, Serkan Çağrı, Yavuz Bingöl, Yonca Lodi ve Zara, Âşık Veysel eserlerini yorumlayacak. Orhan Şallıel yönetimindeki orkestra bu sanatçıların yanı sıra Âşık Veysel’in sesine de eşlik etmek için hazırlıklarını sürdürüyor. Ayrıntılarını Serkan Çağrı ve Âşık Veysel’in torunu Çiğdem Özer’le konuştuk.

Bu yılki “Ustaya Saygı” gecesini Âşık Veysel’e adamaya nasıl karar verdiniz?

Serkan Çağrı:Geçen yıl Şükrü Tunar ve Mustafa Kandıralı’yı anmıştık. Bu yıl da bu toprağın en büyük miraslarından biri olan, dünyadaki yüzümüz, sesimiz olan usta Âşık Veysel’i analım dedik. Bu düşünceyle Twitter’dan Çiğdem’i takibe aldım. Sonra da bir gün aradım ve atlayıp yanına gittim.

Âşık Veysel’le ilgili etkinliklerle aile adına siz mi ilgileniyorsunuz?

Çiğdem Özer:İstanbul’da yaşadığım, daha ulaşılabilir görüldüğüm için bana iletiliyor böyle teklifler genelde. Aslında çok kalabalık bir aileyiz.
22 kişiyiz birinci dereceden torunu olan... Çocuklar, torunlar ve torun çocukları arasında müzikle, tiyatroyla, resimle ilgilenenler var. Ailedeki her bireyde farklı bir şekilde kendini göstermiş dedemin genleri. Bendeki de herhalde konuşma ve dedemi temsil etme şeklinde. O yüzden onunla ilgili her projenin mutfağında olmaya çalışıyorum.

Serkan Ç.:22 torun dedin. Ben?

Çiğdem Ö.:Seninle birlikte 23, tamam. Sadece sen de değil, onu seven, felsefesini benimseyen herkes onun torunu.

Serkan Bey’in teklifini nasıl karşıladınız ilk duyduğunuzda?

Çiğdem Ö.: Çok olumlu buldum. Serkan bunu bir iş olarak görmüyordu çünkü. Köyümüze gitmiş. Oradaki akrabalarımızı ziyaret etmiş, dedemin mezarını görmüş... Bu işe gönül vermiş yani. Âşık Veysel nasıl sazıyla bütünleşmişse Serkan da klarnetiyle bütünleşmiş.
Bu festival için bu yıl dedemi seçmiş olmaları, benim için, ailem için çok özel. Âşık Veysel klarnetle buluşuyor bu vesileyle.

Âşık Veysel’in köyüne yaptığınız ziyareti biraz anlatır mısınız?

Serkan Ç.: Bu yaz bir müzik yolculuğu yapmak istedim. Ustaların yetiştiği yerlere gitmeye karar verdim. Listenin başında Sivas, Sivrialan köyü vardı. Yolculuk boyunca düşüncelere daldım, “Buralardan mı yürüdü?” dedim hep. Köye varınca camlara yapıştık. Geçmişe yolculuk ediyor gibiydik. Kızı Zöhre Teyze’yle konuşurken sesimiz titredi. Ona dokunurken sanki Âşık Veysel’e dokunuyorduk.

“Neden Sting gelip Âşık Veysel söylemesin ki?”

Sizce yeterince kıymetini biliyor muyuz böyle büyük değerlerin?

Serkan Ç.: Sanki bir akvaryumda dışarıdan ne kadar güzel göründüğümüzü fark etmeden yüzüyor gibiyiz. Böyle büyük değerlerin dünya çapında tanıtımına önem vermeliyiz. Her yıl Âşık Veysel festivali düzenleniyor. Bu festivale
farklı tarzlardan daha ünlü isimler gelebilir. Mesela neden Sting gelip Âşık Veysel söylemesin ki?

Çiğdem Ö.: Dedem bir şiirinde “Burada söylersin Washington’dan duyulur” diyor. Duyuluyor sahiden. Daha da çok duyulmalı. Mevlana yılı gibi bir Âşık Veysel yılı yapılabilir. N

“İlk üflemede ses çıkarmak herkese nasip olmaz”

Dedeniz siz doğmadan ölmüş...

Çiğdem Ö.:Evet, ben onun vefatından iki sene sonra doğdum.

Sizin müziğe ilginiz var mı?

Çiğdem Ö.:Ben iyi bir dinleyiciyim sadece.

Serkan Ç.:Fotoğraf çekimi sırasında klarnet üfledi. Genelde ilk üflemede ses çıkarmak herkese nasip olmaz.

Siz bağlama çalar mısınız hiç?

Serkan Ç.: Bizim evimizde bağlamamız vardı. Eşim de müziği yakından takip eder. Onun bir bağlaması vardı. Bir gün çalarken ben olumsuz bir şey söyledim, bıraktı. Sonra çok pişman oldum tabii. O bağlama öyle duruyor şimdi. Ben klarnet dışında saksafon ve yan flüt de üflüyorum arada.