Uzaydan dünyaya atlayacak

Avusturyalı Felix Baumgartner’in “yaptığı işler” hanesinde paraşüt, skydiving (paraşüt açmadan havada yapılan gösteri) ve BASE jumping (sabit bir yerden atlayış) yazıyor. 2003’te Manş Denizi’ni bir uçtan diğer uca özel kanatlı bir giysiyle geçti. Kuala Lumpur’daki Petronas gökdelenlerinden atlayarak, bir binadan en yüksek paraşütle atlama rekorunu kırdı. Şimdi kalkıştığı iş ise akıllara zarar. Atmosferde uzayın başladığı noktadan yeryüzüne atlayacak. Amacı ses hızını aşan ilk insan olmak. Ayrıca üç dünya rekorunu kırmak: En yüksek noktadan serbest düşüş, en uzun süreli serbest düşüş, en yüksek balon uçuşu.
Baumgartner bir helyum balonunun kaldırdığı, tam basınçlı bir uzay kabini tarafından korunan bir kapsül içerisinde en
az 120 bin feet (360 bin metre) yükseklikte stratosferin üst sınırlarına kadar çıkmayı, oradan saatte 690 milden (1110 kilometre) fazla bir hızla serbest düşüş atlayışı gerçekleştirmeyi ve ardından paraşütle yeryüzüne inmeyi hedefliyor. Red Bull Stratos atlayışını temmuz ayında gerçekleştirecek Baumgartner sorularımızı e-posta ile yanıtladı.

Bu görevin en kritik anının ne olacağını düşünüyorsunuz?
Deniz seviyesinden yaklaşık 100 bin feet yükseklikte (30 bin 480 metre) saatte yaklaşık
690 mile (1110 kilometre) erişmemin beklendiği yerde, hava bizim burada, yeryüzünde, alışık olduğumuz yoğunluğun sadece yüzde birine sahip. 62 bin feetin (18 bin 897 metre) üzerinde olduğum her an, eğer elbisemde herhangi bir sorun meydana gelirse, bunun sonucu adına ebolizm denilen şey, yani kanımın buhar köpükleri ile kaynaması olacak.
İnişin ciddi bir bölümünde başlıca tehlikelerden birisi yüksek irtifalarda, düşen objelerin kontrolsüz bir şekilde dönme eğilimi. Eğer böyle bir dönmeye girersem bunun sonucu ölümcül olabilir. Yüksek irtifadaki tehlikelerden biri de hipoksi (oksijenden faydalanamama). Basınçlı kapsül ve basınç elbisem beni bu tür risklere karşı korumak için tasarlandılar.

Bu yeni rekor hakkında kız arkadaşınız ne düşünüyor? Sizi caydırmaya çalışıyor mu?
Kız arkadaşımla uzun günler ve geceler boyunca bu misyonu tartıştık. Ama ne o ne de ailem beni caydırmayı denedi. Sanırım bu onların sevgisinin ve bana güvenlerinin bir göstergesi. Belki de atlayıştan önceki gece yaşayacağım son gece olacak. Yine de caymaya niyetim yok. Bu benim işim.

Atlayacağınız yerleri nasıl seçiyorsunuz?
Yer her zaman insanlar arasında yankı uyandırmalı. Örneğin yalnızca bilmem kaç katlı bir binadan atlamam.

Favori atlayış yeriniz neresi oldu?
Bu bir anneye hangi çocuğunu daha fazla sevdiğini sormak gibi bir şey. Her atlayıştan kalan özel anılarım var. En akılda kalanı Brezilya’daki İsa Heykeli’den olandı. En korkutucu olanı Hırvatistan’da derin bir mağaraya yaptığım atlayıştı. En zoru da 2003 yılında Manş Denizi’nde karbon bir kanatla yaptığım serbest düşüş uçuşumdu. Bu tür deneyimler beni kesmemiş olacak ki şimdi de Red Bull Stratos ile hayatımın en büyük macerasına atılıyorum.