Cumartesi Yaş otuz beş neyin yarısı?

Yaş otuz beş neyin yarısı?

14.02.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Bugün 35 yaşına basıyorum. Peki geçen yıllarda yapmak istediklerimi yapabildim mi? Hem bir kadın hem bir anne hem de çalışan biri olarak endişe içindeyim. Yine de yapamadıklarıma değil, bundan sonra yapmak istediklerime konsantre olmaya karar verdim artık

Yaş otuz beş  neyin yarısı

Bugün 14 Şubat. Tüm dünya Sevgililer Günü’nü kutlamaya hazırlanırken ve siz bu satırları okurken ben de doğum günümü kutluyorum. Bugün 35 yaşına basıyorum. Açıkçası değişik haller içindeyim son birkaç haftadır. Herkes “Yaş 35, yolun yarısı kızım!” diyor. Gerçekten öyle mi? Hayatımın yarısını yaşadım ve bitti mi? Peki yapmak istediklerimi, başarmak istediklerimi yapabildim mi? Hem bir kadın hem bir anne hem de çalışan biri olarak endişe içindeyim. “Yani tüm mesele bu mudur, buna mı taktın kafayı?” demeyin.

Haberin Devamı

“Listende yok mu, ikinci çocuk ne zaman?”

Geçenlerde, gelecek yaşlarıma notlar yazdığım defterimi buldum. Önce 10’lu yaşlarımda yazdıklarımı okudum. 20’li yaşlarım için en büyük arzum iyi bir basketbolcu olmakmış. Olmadım, olamadım. Hoş, gençken basketbolda bir altın madalyam oldu ama basketbolcu olmak yerine, üniversite ve sonrasında yüksek lisans programını tamamlayıp avukat olmayı seçtim.

20’li yaşlarımda, üniversitede okurken yazdıklarıma bakınca, 30’lu yaşlarım için mesleğimle ilgili hayallerim olduğunu gördüm. Çalışkan, başarılı, araştırmacı bir hukukçu... Bunun yanında Güney Amerika, Uzakdoğu ve Kutuplar’ı da gezmeliydim. Yazdıklarım olmadı. Evet, işimde başarılı, oldukça da çalışkan biriydim ama anne olmak için kariyerime ara verdim, kendi isteğimle. Gezmek istediğim yerlerin hiçbirini gezmedim. Onun yerine Kenya’ya, Avustralya’ya ve Rusya’ya gittim.

Haberin Devamı

Listeme baktığımda hiçbir maddenin yanına “tamamlanmıştır” diye tik atamadığımı fark ettim. “Ben planladıklarımı başaramayan, istediklerini gerçekleştiremeyen biri miyim?” diye sorguladım. Oysa bambaşka şeyler başarmış, bambaşka şehirler görmüştüm. Üstelik bir de anne olmuştum.

Beni gören ve doğum günümü kutlayan herkesin ağzında aynı soru var son günlerde; “Listende yok mu, ikinci çocuk ne zaman?” 35 oldum ya, doğurganlık zamanımın geçmesinden endişeli herkes.

Oğlumun yürümesi, konuşması, kendini ifade etmeye başlaması, bizlerle direkt iletişim kurmasıyla biraz rahat etmeye başlamışken, hâlâ uykusuz geceler geçiriyorken yeniden anne olmaya hazır mıyım?

Annelik kariyer değil

Kardeşle büyümüş biri olarak oğlumun da bir kardeşi olmasını çok istiyorum, istiyoruz. Ancak yaşım ilerledikçe uykusuzluğa, yorgunluğa olan tahammülüm de azalıyor. Acaba ikinci bir bebeğe de aynı ilgiyi gösterebilir miyim? İki çocuğuma da aynı sevgiyi ve zamanı verebilir miyim?

Listeme bakınca anne olmak benim kariyer ve gelecek planlarım arasında yokmuş, onu fark ettim. Gerçi ben anneliği bir kariyer olarak değerlendirmiyorum, onu yaşayınca net olarak anladım. Daha önce yazdığım tüm listeleri bir kenara bıraktım, zira anne olunca kariyer anlayışım ve hayattan beklentilerimde değişiverdi. Küçük adamım bana hayatın her aşamasını planlamak yerine bazı şeyleri de akışına bırakmak gerektiğini öğretti. Yapmadıklarıma, yapamadıklarıma değil, bundan sonra yapmak istediklerime konsantre olmaya karar verdim. Sonra 35 yaşımda yapmak istediklerimle 40’lı yaşlarım
için planladıklarımı yazdım:

Haberin Devamı

- Her sabah sevdiğim adamın yanında uyandıktan sonra oğlum uyanmadan odasına gidip ona günaydın demeli ve yatakta biraz güreşip güne eğlenerek başlamalıyım.

- Şehirde birlikte gezeceğimiz bir dolu müze var. İstanbul’un bütün müzelerini oğlumla birlikte gezeceğim. Uçurtma Müzesi’nden başlayalım.

- “Star Wars”, “Buz Devri” serisi ve “Oyuncak Hikayesi” en sevdiğim filmler arasında. Oğlum televizyon izleyecek yaşa gelse de birlikte mısır patlatıp
ailece film seyretsek.

- Oğlumun okul gösterisini seyredeceğim. Ön sıralarda oturup mutluluktan akıtacağım göz yaşlarımı.

Haberin Devamı

- Londra, Sidney, San Francisco en sevdiğim şehirler. Bu şehirlere oğlumla gitsek birlikte. Londra’da “Aslan Kral Müzikali”ni izleriz, Sidney’de kambur balinalara seyrederiz okyanusta, San Francisco’da sahilde yürüyüş yaparız.
Bir yanda sevdiğim adamın elini tutarım, bir yanda oğlumun elini.

- Belki cesaretimi toplar yeniden anne olurum, bebek kokusu dolar her yanımız. Kim bilir, belki bu sefer birde kızımız olur... Bu kapıyı kapatmaya henüz hazır değilim.

- Sevgili 40’lı yaşlarım, ne yaparsan yap yaptığın şeyi keyifle yapmaya bak. Bir de sevdiklerin yanında olsun, gerisi boş. İyi ki doğdum! n