‘8 ay suikastı planladılar’

İngiltere’de yayımlanan The Jewish Chronicle adlı gazetenin istihbarat kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, suikast kararı Mossad’ın ele geçirdiği belgelerde Fahrizade’nin nükleer programın arkasındaki asıl isim olduğunun tespit edilmesinin ardından alındı. Suikast planı ise, mart 2020’de uygulamaya konuldu. Hem İsrailliler hem de İranlılardan oluşan ekip 8 ay Fahrizade ile birlikte nefes aldılar, onunla uyandılar, onunla yattılar, onunla seyahat ettiler.

Fahrizade’nin bir cuma günü Tahran’ın doğusundaki villasına giderken öldürülmesine karar verildi. Fahrizade’nin güzergahı üzerine uzaktan kumandalı ve delillerin yok edilebilmesi için bomba entegre edilmiş bir silah yerleştirildi. Patlayıcı dahil bir ton ağırlığındaki silah, parça parça İran’a sokuldu. Yol kenarına park edilmiş kamyonetin içine monte edilen silah, Fahrizade yaklaştığında ajanlar tarafından uzaktan kumandayla ateşlendi. Fahrizade 13 kurşunla öldürülürken Mossad ekibi, silahı, entegre bombayla patlatarak kaçtı. Gazeteye konuşan bir kaynak, ajanların tamamının İran’dan çıkmayı başardığını söyledi.

İran’ın ürettiği uranyum dünyayı alarma geçirdi

Birleşmiş Milletler’e bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın (UAEA), geçen hafta İran’ın İsfahan kentindeki bir tesiste 3,6 gram uranyum metali ürettiğini açıklaması dünyayı alarma geçirdi. İran nükleer anlaşmayı ihlal etmediğini savunurken anlaşmanın taraflarından olan İngiltere, Fransa ve Almanya ise gelişmeden ‘derin endişe duyduklarını’ belirterek “İran’ın uranyum metali için güvenilir bir sivil kullanımı yok. Uranyum metali üretiminin potansiyel olarak ciddi askeri sonuçları var” açıklamasında bulundu. İran anlaşma gereği 15 yıl boyunca uranyum metali üretmemeyi kabul etmişti.