Dünya AB’den Rumlara ‘kısmen’ destek!

AB’den Rumlara ‘kısmen’ destek!

17.10.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Avrupa Birliği liderlerinin zirvesinde, Yunanistan ve Kıbrıs Rum Kesimi, Türkiye’ye yaptırım kararı aldırma konusunda başarılı olamadı. Ancak iki ülkeye “sürpriz” destekçiler vardı

AB’den Rumlara ‘kısmen’ destek

Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin liderlerini bir araya getiren sonbahar zirvesinde Doğu Akdeniz gerilimi ve Türkiye konusu bir kez daha değerlendirildi. Fransa, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin ısrarlı girişimleri, AGİT (Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı) dönem başkanlığını üstlenen İsveç’in yanı sıra Finlandiya ve baltik ülkelerinin destekleriyle, sonuç bildirgesine Türkiye konusunda iki paragraf eklendi.

Haberin Devamı

Böylece liderler, zirvenin sonuç bildirgesinde, AB Konseyi’nin 1-2 Ekim 2020’deki sonuç bildirgesinde yer alan kararı hatırlatarak, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki araştırma faaliyetleri dahil son dönemlerde tek taraflı ve provokatif eylemlere dayalı gelişmelerden duyduğu üzüntü yenilendi. Bildirgede Maraş’ın kısmen açılması kararına da değinilirken, BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararlarını hatırlatıldı ve bunlara saygı gösterilmesi gerektiğine vurgu yapıldı. Liderler, Yunanistan ve Kıbrıs ile tam dayanışma içerisinde olduklarını hatırlatarak, Türkiye’ye bu eylemleri tersine çevirme çağrısında bulunudu.

‘Yaptırım gerekmez’

Zirve öncesi AB Konseyi Başkanı Charles Michel ile AB dönem başkanlığını üstlenen Almanya, Türkiye’nin Oruç Reis sismik araştırma gemisini yeniden Doğu Akdeniz’e gönderme kararı almasının üzücü ve provokatif bir eylem olduğunu hatırlattı. Ancak  Türkiye’nin bu kararının, yaptırıma neden olmayacağının altını da çizdiler.

Haberin Devamı

Nitekim, AB liderler zirvesinde Türkiye’ye yönelik herhangi bir yaptırım kararı alınmadı. Oysa Yunanistan ve Rum Kesimi, sundukları ilk taslak metinde Ankara’ya yönelik bir silah ambargosu kararı alınmasını talep etti. Ayrıca Atina, Oruç Reis’in sözde Yunan kara sularından ayrılması konusunda “ültimatom niteliğinde bir haftalık süre tanınması”nı öngörmüştü.

Bunun yanında, bugüne kadar Fransa, Yunanistan ve Lüksemburg’in desteğiyle sınırlı kalan Rum Kesimi’nin girişimleri, bu zirvede daha fazla destek buldu. Milliyet’e bilgi veren AB Konseyi’ne yakın kaynaklar, AGİT dönem başkanı İsveç ile  Almanya’nın ardından AB dönem başkanlığını üstlenecek Portekiz’in, Yunanistan ve Rum Kesimi’ne desteğinin etkili olduğuna  dikkat çekti. Aynı kaynaklar, İsveç’in ardından Baltık ülkelerinin de bu destek fikrine sahip çıktıklarını kaydetti.

Buna karşın, Rum Kesimi’nin Türkiye’ye silah ambargosu veya Atina’nın Ankara’ya ültimatom gönderilmesi yönündeki taleplerin  hiçbir AB üyesi ülke tarafından karşılık gödermediğini kaydeden kaynaklar, Rumların maksimalist yaklaşımlarının AB Konseyi’nde henüz karşılığı olmadığını ifade etti.

Haberin Devamı

Ilımlı açıklama

Zirve sonrası basın toplantısı düzenleyen Almanya Şansölyesi Angela Merkel, Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesinin hem Ankara hem de Brüksel’in yararına olduğunu açıklarken, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron da Türkiye ile ilişki içerisinde olma arzularını yinelediklerini, aynı zamanda Rum Yönetimi ile Yunanistan’a desteklerini hatırlattıklarını açıkladı.

AB kaynakları, Türkiye’nin Yunanistan ile istikşafi görüşmelere başlaması ve KKTC’deki seçim sürecinin geride kalması halinde bölgede gerilimin azalabileceğini ifade ediyor. Aynı kaynaklar, AB’nin Türkiye ile hangi alanlarda işbirliğini geliştireceğine yönelik hazırlık çalışmalarının ağır aksak başladığını kaydediyor.

Ankara’nın AB’yle göz hizasında müzakere yeteneği var. Yeter ki bu alanda Türkiye’nin bir stratejisi ve eylem planı olsun. Ankara, Brüksel’e hangi alanlarda işbirliği yapmak istediğini planlayıp, bir an önce bildirmesinde fayda var. Bu zirvede Türkiye’nin gözardı edilemeyecek kadar önemli olduğu bir kez daha ortaya çıktı. Merkel ve Macron da bunu açıkladı. Ancak  düne kadar Doğu Akdeniz meslesinde Rum Kesimi’ne açık destekten kaçınan İsveç ve Finlandiya gibi ülkelerin, Yunanistan ile GKRY’den yana tavır değiştirmeye başlamalarının nedeninin de iyi araştırılması gerekiyor.