Avrupa’da mülteci alarmı!

Son dönemde Avrupa Birliği’ne (AB) yönelik mülteci akınının yeniden yükselmesi üzerine Avrupalı liderler çözüm arayışında. Özellikle Avrupa çapında sağcı liderlerin yükselişe geçmesi ve bazı ülkelerde hükümete gelmeleri Avrupa’nın bu konuda önümüzdeki dönemde daha sert önlemlere başvuracağı şeklinde yorumlanıyor. Nitekim özellikle İtalya’nın 600 mülteciyi taşıyan bir gemiyi limanlarına kabul etmemesiyle başlayan son krizde sağcı liderlerin açıklamaları dikkat çekiyor.

Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz dün yasa dışı yollarla gelen göçmenlerin, AB dış sınırında geri gönderilmelerinin mümkün olmaması halinde, Avrupa dışında oluşturulacak güvenlik merkezlerinde toplanmaları gerektiğini söyledi. Ülkenin önde gelen gazetelerinden Die Presse’ye konuşan Kurz, son zamanlarda AB içinde yeniden tartışmalara neden olan, kimi üye ülkelerde yönetim gerginliğine yol açan sığınmacı sorununa ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kurz, temmuzda AB Komisyonu dönem başkanlığını üstlenecek Avusturya’nın en önemli önceliğinin yasa dışı göçmen sorunu olduğunu belirtti. Kurz geçtiğimiz günlerde Almanya’da hükümet krizine neden olan CSU lideri Horst Seehofer’le görüşmüştü. Kurz’un mülteciler konusunda Avusturya, Almanya ve İtalya arasında bir ittifak istediği biliniyor.

Mülteci karşıtlığıyla tanınan Sebastian Kurz, Almanya’da CSU lideri Horst Seehofer’le görüştü.

AB içinde sınır kontrolü olmadan hareket etmenin yolunun dış sınır kontrollerinin güçlendirilmesine bağlı olduğunu savunan Kurz, “Yasa dışı yollarla Avrupa’ya gelmek isteyenlerin AB sınırında durdurulup, ihtiyaçları giderildikten sonra geri gönderilmesi gerekiyor. Eğer bu geri gönderilme işlemi AB dış sınırında mümkün olmuyorsa, Avrupa dışında güvenlik merkezleri oluşturulması gerekiyor” dedi. Kurz, bu önerinin Cenevre Sığınmacı Konvansiyonu’na uyduğunu iddia ederek, bu belgenin yanlış yorumlandığını ileri sürdü.

Bir süredir Danimarka ve Avusturya gibi bazı AB ülkeleri, Avrupa kıtasında ancak AB sınırları dışında bir ülkede sığınmacılar için merkez kurulması üzerine görüşmeler yapıyordu. İtalya Başbakanı Giuseppe Conte de önceki gün Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, sorunun ana kaynağına inip, sığınmacıların geldiği ülkelere odaklanmak gerektiğine işaret ederek, “Geldikleri ülkelerde Avrupa merkezleri kurmamız gerekiyor” ifadesini kullanmıştı.

Özellikle geçtiğimiz hafta 600’den fazla sığınmacıyı taşıyan Aquarius gemisinin İtalya limanlarına alınmaması Fransa ile İtalya arasında gerilim yaşanmasına sebep olmuştu. Macron, İtalya’nın gemiyi kabul etmeme kararını “gülünç ve sorumsuzluk örneği” olarak nitelendirmişti. Bu açıklamalar özellikle aşırı sağcı Lig Partisi lideri ve yeni İçişleri Bakanı Matteo Salvini’nin büyük tepkisine neden olmuştu.

‘Dublin değişmeli’

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, İtalya Başbakanı Giuseppe Conte ile yaptığı görüşmenin ardından “sığınmacı sorununu ancak Avrupa Birliği’nin çözebileceğini ancak AB’nin bu konudaki yönteminin doğru olmadığını” söyledi. Macron, sığınmacı sorununun çözümünün insani olması gerektiğinin altını çizerek, “Sığınmacı konusunda Fransa’nın ve İtalya’nın pozisyonu aynıdır” yorumunu yaptı. Sığınmacı ve Avro Bölgesi konularını gelecek hafta Almanya Şansölyesi Angela Merkel ile yapacağı görüşmede ele alacağını belirten Macron, “Transit ülkelere ve sığınmacıların geldiği ülkelere karşı yeni bir yaklaşım içinde olunması gerekiyor. Böylece sığınmacılar daha iyi korunur ve risk alınmamış olur” diye konuştu. Avrupa’da sığınmacı politikasının insani olmadığına işaret eden Macron, “Şu anki Dublin kuralları operasyonel değil” dedi. Conte de sığınmacı konusunda strateji değiştirmeleri gerektiğine inandığını ifade etti. “Dublin kurallarının değişmesi gerekiyor” diyen Conte, bu konuda Fransa ve AB ile çalışmaların yapıldığını kaydetti. Conte, AB’nin sığınmacıların geldiği ülkeler ile iş birliğini artırması gerektiğini dile getirdi.

Emmanuel Macron, sığınmacı sorununun çözümünün insani olması gerektiğini belirtiyor.

Belçika’da kapıları kapama önerisi

Belçika’nın aşırı sağcı ve sığınmacı karşıtı tutumuyla tanınan Mülteci ve Göç Bakanı Theo Francken, sadece Birleşmiş Milletler (BM) vasıtasıyla yapılan iltica başvurularının kabul edilmesi gerektiğini savundu. Belçika’nın Flamanca yayın yapan Nieuwsblad gazetesine konuşan Francken, sığınmacı sorununu çözmek için Avrupa’nın “Avustralya modelini” benimseyerek sadece BM vasıtasıyla yapılan iltica başvurularını kabul etmesi gerektiğini belirtti. Francken, “Avrupa sadece çatışma bölgelerinde bulunan BM kamplarından gelen iltica taleplerini kabul etmeli. Kıyılarına teknelerle gelen sığınmacıları geri göndermeli” değerlendirmesinde bulundu. Yasadışı yollardan Avrupa’ya giriş yapanların iltica hakkını kaybetmesi gerektiğini savunan Francken, “Yasadışı göç sona ermeli” ifadelerini kullandı.

Angelına Jolıe’den Musul ziyareti

Amerikalı Oscar ödüllü oyuncu ve Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği İyi Niyet Elçisi Angelina Jolie, Irak’ta terör örgütü DEAŞ’ın saldırıları ve çatışmalar nedeniyle enkaza dönen Musul’u ziyaret etti. Angelina Jolie, “Gördüğüm en büyük yıkım” dedi.