Dünya 'Bir sürü toplantı, çok az sonuç'

'Bir sürü toplantı, çok az sonuç'

17.04.2016 - 10:24 | Son Güncellenme:

BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon'un görev süresi doluyor, yerine dokuz aday var. Seçim sürecinde adaylar BM yapısında reform çağrısı yapıyor. Adaylardan Guterres mevcut tabloyu "Bir sürü toplantı, bir sürü insan, çok az sonuç" sözleriyle özetliyor.

Bir sürü toplantı, çok az sonuç

Dünyadaki çatışmalar, tehditler , açlık ve yoksulluk gibi krizler II. Dünya Savaşı'ndan sonraki en ciddi boyuta ulaşırken, 7 milyar insanın ortak menfaatlerini kağıt üzerinde temsil eden tek bir kişi var: Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri.

Haberin Devamı

Al Jazeera Türk'ün haberine göre, mevcut BM Genel Sekreteri Ban Ki Moon'un görev süresi 31 Aralık'ta doluyor. Yerine 9 aday var. Seçim süreci kapsamında BM tarihinde ilk kez adaylar BM Genel Kurulu üyelerine hitab ederek soruları yanıtlıyor. Bu yıl ilk kez gerçekleşen kamuoyuna açık konuşmalar şeffaflık adına önemli bir adım olarak değerlendirilse de Genel Sekreter, BM Güvenlik Konseyi'nin önerdiği tek adayın BM Genel Kurulu tarafından onaylanması ile seçildiği için son karar BMGK'nın veto yetkisi olan üyeleri ABD, Rusya, Fransa, İngiltere ve Çin'in pazarlığı sonucu verilecek.

Hafta içinde adaylardan Karadağ Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Igor Luksic, halen UNESCO Genel Direktörlüğü'nü yürüten Bulgar Irina Bokova ile 2006-2015 yılları arasında BM Mülteciler Yüksek Komiserliği görevini yürüten Portekizli Antonio Guterres nasıl bir genel sekreter olacaklarına ilişkin üye ülkelerin sorularını yanıtladı.

Haberin Devamı

Eski Slovenya Cumhurbaşkanı Danilo Türk, Moldova Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Natalia Gherman ile Hırvatistan Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Vesna Pusic Genel Kurul üyelerine sunumlarını yaptı.

Vuk Jeremic ile daha önce BM Genel Kurul başkanlığı da yapan Makedonyalı siyasetçi Srgjan Kerim ve 1999-2008 yıllarında Yeni Zelanda Başbakanlığı görevini yürüten, halen BM Kalkınma Programı Direktörü olan Helen Clark Genel Kurul'un ve basın mensuplarının karşısına çıktı.

Bir sürü toplantı, çok az sonuç

Reform çağrıları

BM'nin son dönemdeki krizlere yanıt vermedeki çaresizliği, kuruluşun yapısında reform çağrılarının artık daha gür bir sesle çıkmasına neden oluyor.

Şiddetin ve insani krizlerin dünyayı bu denli sardığı bir dönemde Ban ki-Moon halefinin işi kolay olmayacak. Şimdilik bu 'ateşten gömleği' giymeye 9 kişi gönüllü oldu.

Genel Kurul Sekreteri Mogens Lykketoft, BM Genel Sekreterliği seçimi için "Dünyanın en zor işi için dünyanın en zor iş görüşmesi olacak" diyor.
Adaylar 70 ülkeden 1000'den fazla sosyal medya mesajıyla gelen soruları yanıtladılar.

Haberin Devamı

Genel Kurul Sekreteri Lykketoft bunun için "Daha önce karşılaşmadığımız bir durum" derken, televizyon münazaralarının seçimi daha şeffaf hale getirdiğini söylüyor.

Elbette dünya halklarının karşısında vaadler savurmanın bir bedeli olacak, ilerde bu sözlerin tutulup tutulmayacağının hesabının sorulmasın söz konusu.

Bir sürü toplantı, çok az sonuç

4 kadın aday

Bu değişim, tamamen olmasa da BM'de bir tekelin kırılmasının da yolunu açıyor. Dünyanı değiştiren kararları veto ya da kabul etme yetkisini elinde bulunduran BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi şimdiye kadar kapalı kapılar ardından BM Genel Sekreteri'nin kim olacağına karar veriyordu. Şimdi en azından adaylar halkın karşısında çıkıyor.

1946'dan beri, Genel Sekreterlik koltuğuna 8 erkek oturdu. Çoğu ülke artık bu koltuğa bir kadının gelmesini istiyor. Ve göreve 4 kadın aday talip olmuş durumda.

Seçimde başka geleneksel parametreler de var. Genel Sekreterler bölgelere göre dönüşümlü olarak seçiliyorlar. Daha önce hiç Genel Sekreter çıkarmamış olan Rusya ve Doğu Avrupa sıranın kendilerine geldiği düşüncesinde. Zaten adayların yedisi de Doğu Avrupa ülkelerinden. Vaadlere geldiğimizde, Ortadoğu tüm adayların gündeminin başında yer alıyor.

Haberin Devamı

İsrail - Filistin sorunu

Mesela bölgenin en köklü sorunu Filistin-İsrail krizini nasıl çözecekler?

Halihazırda BM Gelişim Programı Direktörlüğü'nün yapan Yeni Zelandalı aday Helen Clark İsrail-Filistin krizine "Hayatım boyunca bu soruna çözüm görememiş olmam benim için büyük bir üzüntü kaynağı" diyor.

Makedonyalı aday Srgjan Kerim ise Filistin halkına destek sözü verip "Çözüm bulamadığımız sürece kendimizi suçlu hissedeceğiz. İki devletli çözüm hayata geçirilmeli. İsrail çözümün değil de sorunun kaynağı oldukça korkarım bir çözüm bulamayacağız" tavrını koyuyor.

Çoğu aday 'terör' sorununun kaynağında çözülmesi konusunda hemfikir, IŞİD ve El Kaide'nin her eyleminden sonra Müslümanların 'günah keçisi ilan edilmesini' eleştiren Clark, "Müslüman topluluklar sıklıkla marjinalleştiriliyor ve tektipleştirilmeye çalışılıyor. İşte tam bu noktada aşırılıkçılığı neyin körüklediğine bakmamız lazım" önerisini getiriyor.

Haberin Devamı

Hırvat aday Vesna Pusi ise Suriye kriziyle ilgili yorumlar yaptı. Ateşkesin sağlıklı bir şekilde yürütülmesi için tüm tarafları kapsaması gerektiğini söyledi.

BM Genel Sekreterliği yarışı bu kez ilginç bir süreçle çakışıyor. ABD de başkanlık seçimleri var. Genel Sekreter adayları sık sık ABD seçimlerinin sloganlarına atıfta bulunuyor.

Kazanmasına ihtimal verilmeyen Karadağlı aday Igor Luksi, Donald Trump'ın "ABD'yi yeniden büyük yapalım" sloganıyla espiri yaparken, "BM'yi yeniden büyük yapmaya ihtiyacımız var mı? diye sordu.

Luksi, BM'nin yeni yüzlere ihtiyacı olduğunu vurgulayıp "BM ile halk arasında bir kopukluk var" dedi.

Adayların konuşmalarındaki genel vurgu da bu yönde; BM'nin halkla temasının kesildiğini, BM süreçlerinin hantallaştığını söylüyorlar. Eski Portekiz Başbakanı Antonio Guterres bunu kısaca "Bir sürü toplantı, bir sürü insan, çok az çözüm" ifadesiyle özetliyor.

BM'nin şu anda iki önemli skandalla başı dertte. 2010'daki Haiti depremi sonrasında gerekli önlemi alamayan BM, tarihin en büyük kolera salgınından sorumlu tutuluyor. Ülkede, deprem sonrası 770 bin kişi salgına yakalandı, 9 bin 200 kişi öldü.

Daha yeni bir skandal ise BM'nin Afrika'daki Barışgücü Misyonları ile ilgili. Nepal'den gelen BM Barışgücü askerleri Orta Afrika Cumhuriyeti'nde tecavüzle suçlanıyor.