Dünya IŞİD’in stratejisti dindar bile değildi

IŞİD’in stratejisti dindar bile değildi

19.04.2015 - 02:30 | Son Güncellenme:

Der Spiegel dergisi, IŞİD’in kuruluş aşamasında yapısını çizen Hacı Bekir adlı eski Baas yetkilisinin belgelerini ele geçirdi. Bir yıl süren çalışmalar sonucunda ortaya çıkan haber, IŞİD’in Stasi benzeri bir istihbarat ağı ile kurulduğunu ortaya koyuyor

IŞİD’in stratejisti dindar bile değildi


Alman haber dergisi Der Spiegel, IŞİD’in arka plandaki yöneticisi olan “Hacı Bekir” takma adlı Samir Abd Muhammed el-Hilifavi’nin örgütün şemasını çizdiği belgeleri ele geçirdi. Saddam Hüseyin’in hava kuvvetlerinde istihbarat ajanı olan Iraklı Hacı Bekir’in el yazısı notları, IŞİD’in kuruluşuna dair bugüne dek bilinmeyen bir çok bilgiyi ortaya koyuyor. Notlarda bir ülkenin nasıl işgal edileceğini adım adım planlayan Hacı Bekir, örgüte dini bir görünüm çiziyor ve tüm vatandaşlarını birbirine izleten Doğu Almanya’nın kötü şöhretli gizli polisi Stasi benzeri bir istihbahrat ağı yaratıyor. Belgeler, ABD işgalinin ardından Irak’ın kontrolünü geri almak isteyen Baas üyelerinin IŞİD’in kuruluşunda ne kadar etkin olduğunu da ortaya koyuyor.

Eşcinsellere şantaj
Der Spiegel’ın ilk parçasını Nisan 2014’te ele geçirdiği notların yazımı, 2012 sonlarında Hacı Bekir’in Suriye’ye gitmesi ile başlıyor. Asıl amacı Irak olan Bekir, Beşar Esad rejiminin darbeler aldığı Suriye’yi fırsat olarak görüyor. 2012’de yazılan plan, bugün yaşanan olayları ön görüyor: ‘IŞİD önce Suriye’de ele geçirebileceği kadar toprak ele geçirecek, Suriye’yi kullanarak Irak’ı işgal edecekti’. Bekir, Suriye’de üs olarak Halep’in kuzeyindeki Tel Rıfat’ı seçti. Tel Rıfat’ta, 1980’lerde Körfez’e çalışmaya giden ve radikal görüşleri de beraberinde getiren çokça kişi yaşıyordu.
Der Spiegel’a göre, Bekir’in notları; dini bir manifesto değil, aksine ‘İslamcı bir istihbarat devleti’ kurmak için oluşturulan titiz bir teknik plandı. Notlar, Stasi gibi bir organizasyon tarafından yönetilen bir halifelik öngörüyordu. İleride tıkır tıkır işleyen bu plan, önce İslam öğreti merkezleri olan dâvahlar açarak destekçi toplamayı öngörüyordu. Derslere gelen kişiler arasından bir iki tanesi kendi köyünde ajanlık yapması için seçilecekti. Bekir’in ajanlardan beklentileri şöyleydi:
- Güçlü aileler ve bu ailelerdeki önemli kişilerin listeleri
- Ailelerin gelir kaynakları
- Köylerdeki isyancı birliklerin adları ve kaç adamları olduğu, liderleri, siyasi görüşleri
- Şantaj yapmak üzere kullanılabilecek davranışlar
Ajanlara şantaj için; suç işleyen, eşcinsel olan ya da gizli ilişkisi bulunan kişileri not etmeleri söyleniyordu. Bekir, notlarında en akıllı olan ajanların istihbarat emirleri olarak atanacağını yazıyor.
Güçlü ailelere sızıldı
Kasabalarda güçlü ailelere sızmak için kızları ile evlendirilecek ‘kardeşler’ seçiliyor. Ajanlar arasında eski rejim istihbaratçılarının yanı sıra 17 yaşlarındaki gençler de vardı. Bekir, her yerel yönetim için bir emir seçerken, ‘işlerini iyi yapmayanların tespiti için’ bu emirlere de birbirlerini izleme emri veriyor.
2013 baharında dâvahlar Rakka ve İdlib’de yayıldı. IŞİD etkisini genişletirken merkezlere siyah bayraklar çekilmeye, yollar kapatılmaya başlandı.
Örgütün askeri ayağı ise Suriye iç savaşına katılmaya gelen yabancı radikallerden oluştu. Bu kişiler 2012 yazından itibaren ülkeye akmaya başlayan Suudi öğrenciler, Tunuslu ofis çalışanları, okulunu bitiremeyen Avrupalılar, savaş deneyimine sahip Çeçen ve Özbekler gibi profillere sahiptiler. 2012 sonlarında birçok yerde askeri kamp kurulmuş ve yeni gelenlere iki aylık eğitim verilmeye başlanmıştı.

Haberin Devamı

Örgütün iki lideri Türkmendi

Iraklı gazeteci Hişam el-Haşimi, Hacı Bekir’in “İslamcı değil, milliyetçi” olduğunu söylüyor. Notlarına göre, yalnızca fanatik dini görüşler ile zafere varılamayacağını düşünen Bekir, ancak “diğerlerinin inançlarının amaçlar doğrultusunda kullanılabileceğini” belirtiyordu.
2010’da Bekir ve Iraklı diğer eski istihbaratçılardan oluşan küçük bir grup, örgütün lideri olarak Ebu Bekir el-Bağdadi’yi seçti. Eğitimli bir din adamı olan Bağdadi, örgüte dini bir görünüm verecekti. ABD işgali üzerine 2003’te yer altına inen Bekir, El Kaide’nin Irak’taki lideri Ebu Musab el-Zerkavi ile tanışmıştı. 2006-2008 arasında ABD’nin askeri kampı Camp Bucca ve ardından Ebu Gureyb’de hapis yatan Bekir, cihatçılarla bağlarını geliştirdi. IŞİD’in temelleri Camp Bucca’da atılırken, IŞİD’in diğer iki lideri Telaferli iki Sünni Türkmendi. Türkmenlerden biri de eski bir Irak istihbarat ajanıydı.

Haberin Devamı

Notlar nasıl ele geçirildi?

Der Spiegel’ın deneyimli ismi Christoph Reuter’ın haberine göre, Ocak 2014’te muhaliflerin Tel Rıfat’a saldırısı sırasında Hacı Bekir’in ölmesi ile evinden alınan notlar aylarca güvenli bir odada saklandı. İlk sayfası Nisan 2014’te Türkiye’ye kaçırılan 31 sayfalık notaların geri kalanı Kasım 2014’te derginin eline geçti. İkinci parça belgeler ise IŞİD Ocak 2014’te Halep’teki üssünü terk etmek zorunda kaldığında ele geçirildi. Muhalifler geldiğinde tıpkı 25 yıl önce Stasi’nin yapmaya çalıştığı gibi, IŞİD’çiler belgeleri yakmaya çalıştı. Ancak belgeler çok fazlaydı. Sağlam kalanlar, muhalif grup Tevhid Tümeni’nin eline geçti. Tevhid Tümeni, belgeleri, grup içindeki IŞİD ajanlarının adlarını yazmamaları karşılığında Der Spiegel’a verdi.

‘Eşi, Türk rehineler karşılığında bırakıldı’

2013 sonunda her şey Hacı Bekir’in planladığı gibi gidiyor, siyah maskeli IŞİD militanları korku salarak kentleri ele geçiriyordu. Ancak Aralık 2013’te Bekir için beklenmedik bir şey oldu. Bir IŞİD üyesi, saygın bir muhalif lider ve doktoru Suriye’de işkence ile öldürmüştü. Bu olay üzerine daha önceleri yeni bir cephe açmak istemedikleri için IŞİD’e bulaşmayan muhalif gruplar birleşerek birçok noktada IŞİD’e saldırdı. Rakka’da bile IŞİD konumunu ancak Irak’tan gelen 1.300 kişilik takviye ile koruyabildi.
Komşusu ele verdi
Muhalifler Ocak 2014’te Bekir’in bulunduğu Tel Rıfat’a saldırınca kent birkaç saat içinde ikiye bölündü. Bekir, IŞİD’in kontrolü kaybettiği bölgede kalmıştı. İspiyonculuğun yaratıcısı olan Bekir’i, onu ispiyonlayan bir komşusu ele verdi. Adam “DAEŞ’in emiri yan evde yaşıyor” diye bağırırken, Abdül malik Hadbe adlı yerel komutan ve adamları Bekir’in evine daldı. Karısı, eşinin evde olmadığını söylese de muahlifler içeri girdi. Merdivenlerin altına saklanarak intihar kemeri olduğunu iddia eden Bekir, bir Kalaşnikofla dışarı çıkınca vurularak öldürüldü.
‘Ankara istedi’
Muhalifleri Bekir’in kim olduğunu öğrenince evini arayarak notlarına,SIM kartlarına, GPS cihazlarına el koydu. İddiaya göre, Bekir’in esir alınan eşi, daha sonra Ankara’nın isteği üzerine Türk rehineler için IŞİD’le yapılan takas sonucunda örgüte verildi.