Lübnan Meclis Başkanından "Titanic" benzetmeli uyarı

Meclis Başkanlığı basın ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre Berri, başkent Beyrut'ta gerçekleşen Meclis oturumunda geçici hükümetin anayasal yetkileriyle ilgili tartışmaları ve ülkenin içinde bulunduğu durumu değerlendirdi. 

Beyrut Limanı'nda meydana gelen patlamadan 6 gün sonra istifa eden Başbakan Hassan Diyab'ın geçici hükümetin anayasal yetkilerinin açıklanması yönündeki talebini hatırlatan Berri, şunları söyledi: 

"İstifa eden geçici hükümetin yetkileri dar bir çerçeveden oluşuyor ve bu konu yoruma ihtiyaç duyulmayacak kadar açıktır. Dolayısıyla geçici hükümetin yetkileri, halkın faydasına olan veya zararlarını önleyecek tüm işlerdir. Birincisi, tüm bu işler olurken hükümetin anayasayı kendilerine açıklamamızı istemelerini çok üzülerek garipsiyorum. İkincisi ise anayasanın değiştirilmesi talep ediliyorsa bizim çalışma planlarımızda öyle bir şey yok." 

Yeni hükümetin kurulamamasına işaret eden Berri, "Ülkenin tümü tehlikededir, tümü Titanic. Bunlar uluslararası ortamlarda konuşuluyor. Uyanmamızın zamanı gelmiştir, çünkü sonunda gemi batarsa kimse kurtulmaz ve ülke batar. Ülke batarsa kurtulan olmaz, istisnasız herkes batar." dedi. 

ÜLKEDEKİ EKONOMİK VE SİYASİ DURUM 

Farklı din ve mezheplere dayalı siyasi bölünmeler açısından oldukça kırılgan bir yapıya sahip Lübnan'ın ekonomisi, 1975-1990 yıllarındaki iç savaştan bu yana en büyük krizi yaşıyor. 

Yerel para birimi Lübnan lirası ise Merkez Bankası kuru sabit tutsa da bankalarda ve karaborsada değer kaybederek farklı fiyatlardan işlem görüyor. 

Beyrut Limanı'nda Ağustos 2020'de meydana gelen büyük patlama Lübnan'daki ekonomik sıkıntıları artırdı ve yeni bir hükümet krizi doğurdu. 

Başbakan Diyab, siyasilerin yeni hükümeti kurma çalışmalarında sonuç elde edememeli üzerine 24 Mart Çarşamba günü, 10 Ağustos 2020'de istifa eden geçici hükümetinin anayasal yetki sınırlarının açıklanması talebinde bulunmuştu. 

Teknokratlar hükümetini kurma tutumundan geri atmayan Hariri, Cumhurbaşkanı Avn'ın kabinenin üçte birinin kendi partisinden olması konusunda ısrarı nedeniyle sonuca ulaşamadıklarını belirtiyor. Cumhurbaşkanı Avn ise Hariri'nin suçlamalarını yalanlıyor. 

Siyasi güçler ve yöneticileri ülkedeki ekonomik krizin nedeni olarak gören halk, uzun yıllardır iktidarı paylaşan mezhepsel siyasi partilerin yer almadığı, teknokratlardan oluşan küçültülmüş bir hükümetin kurulmasını talep ediyor.