Dünya Macron’un adımları ciddiyetten uzak!..

Macron’un adımları ciddiyetten uzak!..

25.06.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:

Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Türkiye ile ilişkileri germe eğiliminde olmasının, Libya konusunda müzakere masasında istediğini elde edememesi ve zemin kaybetmesinden kaynaklandığı belirtiliyor

Macron’un adımları ciddiyetten uzak..

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, bu sıralar Türkiye ile ilişkileri yeniden germe peşinde. Geçtiğimiz hafta Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said’in Paris’e resmi ziyareti sırasında bir Fransız firkateyn ile Türk Deniz Kuvvetlerine bağlı Oruçreis firkateyni arasında yaşanan olası sorunu, “NATO’nun beyin ölümünün bir kanıtı” olarak sunması, Macron’un gerilim arayışının yeni bir örneğini oluşturuyor.

Haberin Devamı

Macron hükümeti Türkiye’ye yönelik eleştirilerini saldırıya dönüştürerek “gerilimi” siyasallaştırma çabasında. Fransa, iki firkateyn arasında yaşanan sorunu NATO’nun deniz kuvvetleri komutanlığı MARCOM’a zaten taşımıştı. Ancak Paris, MARCOM’dan gelecek yanıtı beklemeden, konuyu bu kez NATO Savunma Bakanları Toplantısı’na taşıdı ve uluslararası kamuoyunda da adeta “kıyamet” koparmaya çalıştı.

Diplomatik kaynaklar, Fransa’nın Suriye’nin ardından Libya’da da zemin kaybetmesi nedeniyle, Türkiye’ye yönelik saldırgan tavrını artırdığına dikkat çekiyor. Müzakere masasında istediğini elde edemediğinde, kamuoyu yaratarak hedefine ulaşmaya çalışan Macron’un bu taktiği, geçen Aralık ayında Londra’da düzenlenen NATO Zirvesi’nde de görüldü. İttifakı “beyin ölümü gerçekleşmiş bir topluluk” olarak tanımlayan Macron’un açıklamaları, Almanya dahil neredeyse tüm üye ülkelerin tepkisini çekmişti.

Haberin Devamı

Destek bulamadı

Fransa NATO Savunma Bakanları toplantısında Türkiye aleyhinde beklediği desteği pek bulamadı. Avrupa Birliği’nin kurucu 6 ülkesiyle bütçe konusunda Fransa ile ittifak kuran Portekiz ve İspanya’nın dışında, NATO’nun ağır toplarından ABD, İngiltere, Kanada veya Norveç, Paris’ten yana tavır almamayı tercih etti. Doğu Avrupa ülkeleri de Fransa’ya destek vermedi. Yunanistan’ın Fransa’ya desteği ise geleneksel Türkiye karşıtlığıyla açıklanabiliyor. ABD’ye yakın diplomatik kaynaklar, Fransa’nın Türkiye ile yaşadığı gerilimi, Macron’un NATO nefretinden kaynaklanan ve kendi kamuoyuna yönelik siyasi bir gösteri olarak özetliyor.

NATO’da Fransa’dan yana tavır sergilemeyen birçok ülke, Paris’in tutumunun hukuka aykırı olduğunu ve İttifak ruhuyla bağdaşmadığını düşünüyor. Milliyet’e değerlendirmelerde bulunan Merkez ve Doğu Avrupa ülkelerinden bazı temsilciler, Paris’in tutumunu, bir çeşit algı yönetimi operasyonuna benzetiyor.

Ciddiye alınmıyor

NATO’nun tehditlerden sorumlu eski genel serketer yardımcısı vekili Jamie Shea, Türkiye’nin 1990’lı yılların Türkiye’si olmadığını dile getirerek, bölgesel bir güç olduğunu kabul edip, Libya sorununu, Ankara’yı muhatap alarak çözmek gerektiğinin altını çiziyor. Fransa’nın önde gelen savunma muhabirlerinden, “l’Opinion” gazetesi yazarı Jean Dominique Merchet ise, Fransa Savunma Bakanı’nın Türkiye’ye yönelttiği eleştirileri ciddiye almadığını belirtiyor. Hatta, 19 Haziran tarihli yazısında, Macron’un Fransız derin devletinin Türkiye karşıtlığından kurtulup, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la diyalog yoluyla Libya konusunu ele almasını öneriyor.

Haberin Devamı

Sonuçta, Macron’un Fransız kamuoyunu Türkiye’ye karşı kışkırtma çabaları son derece tehlikeli. Türkiye’nin, Macron’un ucuz ve sıradan provokasyonlarına gelmemesi önemli. Aksine, serinkanlılığı ve sağduyusunu sürdürmeli. Çünkü Macron’un Türkiye’yi her fırsatta dünya kamuoyu karşısında küçük düşürme çabalarının karşılığı yok. Macron, Türkiye’yi küçük düşüreyim derken asıl Rusya ve Çin’in ekmeğine yağ sürüyor, kendi ülkesini de küçük duruma düşürüyor.

Virüsten koruyan duvar!

Arizona ziyaretinde ABD Başkanı Donald Trump’ın gündeminde eyalette yapılan duvar vardı. Seçim kampanyasının önemli vaatlerinden biri olan duvarın inşaatını denetleyen Trump, inşasına başlanan duvarla ilgili, “Dünyanın en güçlü duvarı, Kovid-19’u durdurdu, her şeyi durdurdu” diye konuştu. Trump özellikle bu duvarın yasa dışı göçle mücadelede yararlı olduğunu, ayrıca Kovid-19’un ABD’de yayılmasını engellemek için “çok etkili olduğunu” ileri sürdü. Trump, “Kaliforniya’da Meksika tarafında çok virüslü bölgeler var. Duvara sahip olmasaydık, durum bizim için de felaket olurdu” dedi. Trump, bununla birlikte ziyaret sırasında söz konusu duvara “imzasını atmayı” ihmal etmedi.

Haberin Devamı

Macron’un adımları ciddiyetten uzak..