15.06.2012 - 10:35 | Son Güncellenme:
İrlanda’daki kürtaj yasağının savunucuları ve karşıtları, yasağın kapsamını ve sonuçlarını tartışmayı sürdürüyor.
Başkent Dublin’de 2009 yılından bu yana faaliyetlerini sürdüren İrlanda Türk Derneği’nin (TAİ) düzenlediği halka açık toplantı, kürtaj yasağı konusunda karşıt görüşleri savunan iki konuşmacıyı bir araya getirdi.
Kent merkezindeki Cassidys Otel’de yapılan toplantı, İrlanda deneyiminin Türkiye’deki kürtaj tartışmalarına katkıda bulunmasının amaçlandığı belirtildi.
Kürtaj yasağını destekleyen "Pro-Life" kampanyası gönüllüsü Elizabeth Martin ve yasağa karşı çıkan "Pro-Choice" kampanyası gönüllüsü Sinead Kennedy’nin konuşmaları, İrlanda’da zaman zaman yeniden alevlenen tartışmaların temel savlarını ortaya koyar nitelikteydi.
Konuşmacıların hemfikir olduğu nokta, kürtajın bir "insan hakları meselesi" olduğuydu.
"Kürtaja karşıyız, çünkü kürtajın kadınlar ve çocuklar için bir insan hakkı ihlali olduğunu düşünüyoruz" diyen Elizabeth Martin, "Kürtajın, kadınların hem beden hem ruh sağlığı için sakıncalı olduğunu" söyledi.
Martin, yasağı desteklemelerinin dini ya da siyasi bir boyutu olmadığını özellikle vurgulayarak, bu yaklaşımlarının kadın haklarına karşı oldukları anlamına da gelmediğini belirtti.
Kadınların ve çocukların yaşam hakkından yana olduklarını söyleyen Martin, "İrlanda dünyada anne ölümlerinin en az olduğu ülkedir" diyerek, yasağın kadınların hayatına kasteden sonuçlar doğurmadığını ileri sürdü.
"Kürtaj İrlanda’nın bir gerçeği"
Kürtaj yasağı karşıtı Sinead Kennedy’nin temel iddiasıysa,"Ne kadar yasaklanırsa yasaklansın, kürtajın İrlanda’nın bir gerçeği olduğuna" ilişkindi.
Her yıl 4-6 bin civarında İrlandalı kadının kürtaj için İngiltere, Hollanda ve Belçika gibi ülkelere gitmek durumunda kaldığını belirten Kennedy, maddi imkansızlıklar nedeniyle kürtaj için başka ülkelere gidemeyen kadınların durumuna dikkat çekerek "İrlanda’daki yasağın kürtaja engel olmadığını, kadınları sağlıksız koşullarda ve tehlikeli yöntemlerle kürtaj yaptırmaya ittiğini" vurguladı.
"Kürtaj, insan olmanın temel haklarından biridir" diyen Kennedy, ülkede son dönemde yapılan kamuoyu yoklamalarının, halkın büyük çoğunluğunun kürtajın "bir şekilde" yasallaştırılmasından yana olduğunu gösterdiğini de belirtti.
Toplantıya, Türk ve İrlandalı katılımcılar da görüşleriyle katkıda bulundu.
İrlanda’daki süreç ve "X davası"
İrlanda’da "doğmamış çocuğun yaşam hakkı" üzerine bina edilen kürtaj yasağı, yalnızca hamileliğin kadının hayatını tehlikeye attığı durumları kapsamı dışında tutuyor.
Geçmişte Birleşik Krallık’ta uygulanan kürtaj yasağı İrlanda’da bağımsızlık sonrasında da yürürlükte kaldı ve yasağı destekleyenlerin yoğun kampanyaları 1983 yılında Anayasa’da yapılan değişiklikle "doğmamış çocuğun yaşam hakkının" devlet güvencesi altına alınmasıyla sonuçlandı.
Konu, süreç içinde yasak karşıtlarının kampanyalarıyla sıkça gündeme gelirken kamuoyunda "X davası" olarak bilinen olay, İrlanda’daki kürtaj tartışmalarında bir dönüm noktası oldu.
İrlanda’daki bir mahkeme, 1992 yılında komşusunun tecavüzüne uğrayarak hamile kalan ve geçirdiği travma sonucu intihar eğilimine giren 14 yaşındaki "X"in kürtaj için İngiltere’ye gidemeyeceğine hükmetti. Ancak bu karar, İrlanda Temyiz Mahkemesi tarafından "kadının yaşam hakkının ciddi ve gerçek bir tehlike altında olduğu" gerekçesiyle bozuldu.
"X Davası"nın yankıları sürerken, aynı yıl kürtaj hükmünün esnetilmesi için Anayasa maddesinde değişiklik amacıyla düzenlenen bir dizi referandum, yasağın katı içeriğinin bir ölçüde yumuşatılmasını sağladı.
Öte yandan, İrlanda’da son 15 yıl içinde yapılan kamuoyu yoklamaları halkın çoğunluğunun, kürtaja bazı durumlarda izin verilmesi gerektiğini düşündüğünü gösterdi.
2010 başında Irish Examiner/Red C tarafından yapılan kamuoyu yoklamasıysa ankete katılanların yüzde 60’ının kürtajın yasallaşması gerektiğine inandığını ortaya koydu.
AİHM kararı
İrlanda’daki tartışmalar, 2010 sonunda Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) kürtaj için İngiltere;ye gitmek durumunda kalan kanser hastası bir kadının şikayetine ilişkin hükmüyle yeniden alevlendi.
AİHM, ismi gizli tutulan kadının şikayetini, İrlanda yasalarının hamile bir kadına yasal kürtaj olup olamayacağına dair erişilebilir ve etkin bir yöntem gösteremediği gerekçesiyle haklı buldu ve İrlanda’nın bu konuda Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal ettiğine karar verdi.
Söz konusu karar, tartışmaların uzun bir süre daha gündemde kalacağını gösterirken, İrlanda’daki kürtaj yasağının yeniden gözden geçirilebileceği yorumlarını da beraberinde getirdi.
Kürtaj yasağı AB ülkeleri içinde Malta ile birlikte sadece İrlanda’da uygulanıyor.
İrlanda Aile Planlaması Derneği’nin (IFPA) açıkladığı rakamlar, 1980-2010 arası dönemde en az 148 bin kadının kürtaj için ülke dışına çıktığını ortaya koyuyor.