‘Oturup konuşalım’

Türkiye ve Yunanistan arasında Doğu Akdeniz’de yaşanan gerilim devam ederken, Yunanistan kanadından diyalog çağrısı geldi. Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, ABD merkezli haber kanalı CNN’de yaptığı açıklamalarda, Türkiye’ye Doğu Akdeniz’de yaşanan anlaşmazlıklarla ilgili diyalog çağrısında bulundu. Christiane Amanpour’un sunduğu programda konuşan Miçotakis, iki ülkenin aralarındaki farklılıkları “medeni komşular olarak oturup tartışmaları” gerektiğini söyledi.

Buna karşı, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin tek taraflı faaliyetlerine tahammül edemeyeceğini belirten Miçotakis, “Haklarımızı savunmaya devam edeceğiz ama bir gerilim aramıyoruz. Eğer bu sorunu aramızda çözemezsek Uluslararası Mahkeme’ye başvurabiliriz” dedi. Miçotakis, “Türkiye’ye mesajımız basit, meydan okumaya son verin ve gelin uygarca konuşalım” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Miçotakis, Amerikan New York Times gazetesinin, “Yunanistan, ülkeye iltica etmek isteyen sığınmacıları karasularının dışına itiyor” iddiasını ise yalanladı.

‘Diplomasi yoluyla çözümü çok daha kolay’

Uluslararası İlişkiler ve Medya Uzmanı Dr. George Tzogopoulos, Türkiye ve Yunanistan arasındaki sorunların çözümü konusunda Milliyet’e açıklamalarda bulundu. Tzogopoulos, çözümün diyalogtan geçtiğini ifade etti:

“Doğu Akdeniz’deki yüksek gerilim, Yunan ve Türk taraflarında olduğu kadar, uluslararası kamuoyunda da endişe yaratıyor. Yaklaşık 20 yıllık yakın ikili ilişkilerin ardından, askeri bir sürtüşme ihtimali yüksek. Bununla birlikte Yunanistan ve Türkiye arasındaki sorunları bölgenin diğer sorunlarıyla (Libya ve Suriye’deki iç savaş, Lübnan’daki istikrarsızlık gibi) karşılaştırırsak, bunun diplomasi yoluyla ve teknik olarak çözümünün çok daha kolay olduğunu görürüz. Diyalog ilerlemenin tek yolu. Dış siyasette çözümler karşılıklı taviz ve iyi niyetten geçiyor. Türkiye ve Yunanistan önümüzdeki diyalog penceresini sadece kıta sahanlığı sorununu çözmek için değil, yeni işbirliği fırsatları için de kullanmalı. Kovid-19’a karşı mücadele, yeşil enerji fırsatları ve toplumsal refah imkanları iki ülkeyi yaklaştıracaktır. 20’inci yüzyıla göre zorluklar çok daha farklı ve ülkelerin işbirliği yapmasını gerektiriyor.”