Dünya Referandum doğru yöntem mi?

Referandum doğru yöntem mi?

24.06.2016 - 02:30 | Son Güncellenme:

Britanya kaderini dünkü referandumla belirledi. Ancak bazı akademisyenler ve gazeteciler ise referandumların karmaşık konular için doğru yöntem olmadığını savunarak farklı yöntemler öneriyor

Referandum doğru yöntem mi

Birleşik Krallık, Avrupa Birliği (AB) üyeliğini tarihi bir referandumla halka sorarken, yöntemin ne kadar doğru olduğu tartışılıyor. Halkın dün sandık başına gitmesiyle sona eren referandum süreci, şiddetli tartışmalara sahne oldu. Siyasetçiler kendi görüşleri yönünde halkı ikna etmeye çalışırken, kampanyalar çoğu zaman doğru olmayan bilgilerle örülü propagandalara dönüştü. Independent gazetesi, hem “ayrılalım” hem de “kalalım” kampının ekonomi ve göç konularında halkı yanlış bilgilendirdiğini ortaya koyan bir haber hazırlayarak okuyucularını “Hepsi size yalan söylüyor” diye uyardı.

Haberin Devamı

Minare yasaklanmıştı

Akademisyenler, vatandaşın AB üyeliğinin getirileri ve götürüleri konusunda bilgisi olmadığını, daha çok hislerine ve sevdikleri politikacılara göre tercih yaptıklarını belirtiyor.

Britanya 1975’te AB ailesinde kalıp kalmama konusunda referanduma gittiğinde, o dönem muhalefet lideri olan Margaret Thatcher, “Referandumlar, demagoglar ve diktatörler için harika bir silahtır” demişti. İlk kez Antik Yunan’da kullanılan referandum yöntemi her vatandaşa bir ses vermeyi amaçlıyor. İtiraz edenler ise referandumların karmaşık tartışmaları basite indirgediğini savunuyor. New Scientist dergisi Haber Müdürü Niall Firth, referandumların kimi zaman azınlıklara zarar verdiğini belirterek, 2009’da İsviçre’de referandumla cami minarelerinin yasaklandığını hatırlatıyor. Halkın önemli kararlara dahil edilmesi için daha iyi yöntemlerin olduğunu savunan Firth, buna ‘düşünen demokrasi’ örneğini veriyor.
Bu örnekte bir grup sıradan vatandaş, çeşitli konuları tartışarak vekillere önerilerde bulunuyor. ABD’nin Oregon eyaletinde benzer bir yöntem uygulanıyor. Rastgele seçilen vatandaşlar, referandum ya da seçim öncesinde ‘Vatandaşlar İnsiyatifi Değerlendirme Komisyonu’nda bir araya gelerek tartışma yürütüyor. Tartışma sonucunda elde edilen bilgiler ise özetlenerek seçim pusulalarına ekleniyor.

Haberin Devamı

‘Kalalım yüzde 52’

YouGov şirketinin oylarını kullanan 5 bin kişiyle gerçekleştirdiği ankette, “Kalalım” yüzde 52 oy alırken, “Ayrılalım” diyenlerin oranı yüzde 48’de kaldı. Referanduma gidilmesinde önemli rol oynayan AB karşıtı UKIP partisinin lideri Nigel Farage da Sky News kanalına yaptığı açıklamada, “Kalalım kazanmış gibi görünüyor” dedi.

İngilizler döviz bürosuna koştu

Birleşik Krallık, dün tarihinin en önemli oylaması için sandık başındaydı. İngiliz seçmenler, 1973’te katıldıkları Avrupa Birliği’nde (AB) kalıp kalmayacaklarına bu referandumla karar verirken, ayrılma halinde sterlin’in büyük bir düşüşe uğrayacağından endişe edenler döviz bürolarının önünde uzun kuyruklar oluşturdu. Ünlü spekülatör George Soros, AB’den ayrılmanın sterlinin ‘yere çakılmasına’ neden olacağını söylemişti. Döviz bürolarına akın eden İngilizlerin dolar ve euro’ya yatırım yaptıkları belirtildi. Sterlin bugünü yükselişle kapasa da, referandum AB’den çıkma kararıyla sonuçlandığı takdirde, sterlinin yüzde 20’ye varan bir düşüş yaşaması gündeme gelebilir.

Haberin Devamı

Yerel saatle 07.00’da başlayan oy verme işlemi, akşam 22.00’de sona erdi. Oy pusulalarında “Birleşik Krallık AB’de kalmalı mı?”, “Birleşik Krallık AB’den çıkmalı mı” ibareleri yer aldı. Ulusal çapta seçim sonuçlarının bu sabah saatlerinde kesinleşecek. Ülkede oy verme hakkına sahip kişi sayısı 46 milyon 499 bin 537 olarak açıklanırken, sandık başına gidecek seçmenin 42 milyonu bulması bekleniyor. Bu sayı, İngiltere tarihinin en geniş katılım rekorunun kırılması anlamına geliyor. Ülkede yapılan son anketlerde “kalalım” cephesi “ayrılıkçıların” önüne geçmişti. NEVSAL ELEVLİ Londra