Sadece hırsızı dövecekti

Dünyanın spor tarihinin gelmiş geçmiş en önemli figürlerinden biri önceki gün aramızdan ayrıldı. Eski ağır sıklet dünya şampiyonu, unutulmaz boksör Muhammed Ali, 74 yaşında hayatını kaybetti. Ünü ringlerin çok ötesine uzanan efsane ismin vefatı, tüm dünyanın gündemini bir anda değiştirmeye yetti.

Louisville’de Cassius Clay olarak dünyaya gelen Muhammed Ali, 12 yaşındayken babasının aldığı bisikleti çalındı. Kızgın çocuk polise, hırsızı pataklamak istediğini söylediğinde; bunun ilerde önüne geleni yere serecek bir insanın ilk öfke kırıntısı olduğunu herhalde kimse bilmiyordu. Tabii aynı zamanda polisin verdiği ‘Savaşmaya başlamadan önce kavga etmeyi öğrenmelisin’ nasihatinin, profesyonelliğe giden yolu açtığını da... Joe Martin isimli o polis memuru aynı zamanda amatör bir boks hocası olunca Ali’nin kariyeri de o an şekilleniyordu. Bisikleti hiçbir zaman bulunamayan Ali, her seferinde o hırsızı dövecek ellerini çalıştırmaya bu hırsla başladı.

TAYFUN BAYINDIR YAZDI : SAVAŞ KARŞITI BÜYÜK SAVAŞÇI

1960’da Roma Olimpiyatları’ndaki başarısıyla adını duyurdu. Uçak korkusu vardı ve okyanusu geçmek gözünde, rakipleri bir bir devirerek şampiyonluğa ulaşmaktan çok daha zorlu görünüyordu. Satın aldığı bir paraşütü uçağa beraberinde sokması hayatının en ilginç ayrıntılarından bir tanesi olacaktı. Ayakları yere bastığında ise durdurulamıyordu. O zaman kelebek gibi alçak uçuş da yapabiliyor, arı gibi sokabiliyordu da... Olimpiyat altın madalyasını 18 yaşında böyle kazandı.

ATİLLA GÖKÇE YAZDI : VİCDANI DA YUMRUĞU KADAR GÜÇLÜYDÜ

Profesyonel kariyeri böyle başladı. Tüm zamanların en iyi boksörü olarak kabul edilen Muhammed Ali, kariyeri boyunca yaptığı maçların yalnızca beş tanesini kaybetti. Kazandığı 56 maçın 37’sini nakavt ile galip tamamladı. 1964’te Dünya Ağır Sıklet Şampiyonu olduğunda 22 yaşındaydı. Din ve isim değişikliği bu zaferin ardından geldi.

Siyasi sıkıntılar nedeniyle üç seneyi aşkın ara vermek zorunda kaldığı boksa 1970’te yeniden döndü. 1971’de Joe Fraizer ile olan buluşması ‘Asrın maçı’ olarak adlandırıldı. Bu maçta kariyerinin ilk yenilgisini aldı. Ardından Ken Norton’a yenildiği maçta çenesi kırıldı.

Boks hayatı bitti derken
Bu mağlubiyetler boks hayatının bittiği şeklinde yorumlansa da, ardından tekrar toparlandı ve seri galibiyetler dönemi geldi. Ken Norton’u, Fraizer’i yenerek rövanşları aldı, George Foreman’ı da mağlup etti. 1974’te, bahisçiler tarafından rakibinin favori gösterildiği maçı nakavtla kazandığında, Patterson’dan sonra unvanı tekrar elde eden ikinci boksör oldu. 1978’de Dünya şampiyonluğunu üç kez elde eden ilk boksördü, ne var ki sonrasında emekliye ayrıldı. 1984’te ise Parkinson hastalığına yakalanacaktı. Ünlü boksörün yediği darbelerden dolayı yakalandığı belirtilen hastalık, bu spor dalının yasaklanması tartışmalarını beraberinde getirdi.

ÖZGÜRLÜK SAVAŞÇISI: MUHAMMED ALİ

Ali’nin kaybettiği maçların bir kısmının, uzun yıllar ringten uzak kalmasının hemen ertesinde ya da hastalığa yakalanmasının sonrasında olması, kendisine bir çeşit ‘yenilmez’ statüsü kazandırdı. Ali, ‘Yüzyılın Sporcusu’, ‘Yüzyılın spor kişiliği’ gibi daha birçok ödüle layık görüldü.

Tokyo’da Milliyet’e konuşmuştu

Muhammed Ali ile Japonya’da röportajı Kahraman Bapçum ile birlikte yapan dönemin Milliyet muhabiri Hüseyin Kırcalı o günü şöyle anlattı:

“1972’de Kahraman ile Tokyo’ya gidiyorduk. Spor servisinden Özer Yelçe, orda Ali’nin büyük maçı var demişti. Akreditasyonumuzu yaptırdık. Müssese müdürü rahmetli Nurettin Demirkol’a durumu anlatıp, 200 dolar aldım. Efsane boksörün Okura otelinde kaldığını öğrenmiştim, Bapçum’a söyledim. İlk başta ben gelmem dedi. Randevusuz gitmezmiş çünkü etrafındaki bodyguardlar yaklaştırmazmış. Neyse sonunda gittik birlikte.

Bir de baktım ki ne göreyim, Ali bir köşede koltukta oturuyor, olduğu yerde boks yapar gibi hareketler yapıyordu. Seslenip yanına gittim, elini sıktım, Urfalı İngilizcesiyle derdimi anlattım. Sonra otelin salonunda oturan Kahraman’ı çağırdım. Tanıştılar ve röportaj yaptılar. İş fotoğrafa kalmıştı. Kendisine otelin bahçesine çıkıp fotoğraf çekilmeyi teklif ettik. Kırmadı, dışarı geldi. O kadar kibar bir insandı.”

ALİ’NİN ÖZLÜ SÖZLERİ

- ‘Kelebek gibi uçar, arı gibi sokarım’
- ‘Rüyalarınızı gerçekleştirmenin en iyi yolu uyanmaktır’
- ‘Şampiyonlar salondan çıkmaz, İçlerinde tutku ve hayal olan insanlardan çıkar’
- ‘Keşke insanlar her şeyi, beni sevdikleri kadar sevselerdi.
- ‘Ben boksun Elvis’iyim’
- ‘Önyargı karanlıkta kalmış olmaktan kaynaklanır. Gün ışığı onu arındırır’

Unutulmayacak

- Barack Obama (ABD Başkanı): Muhammed Ali en büyüktü. Nokta. Eğer ona sorsaydın, bunu söylerdi. İki kat en büyük olduğunu, yıldırımları kelepçeleyeceğini, gök gürültüsülerini hapse atacağını söylerdi. Onu en büyük şampiyon yapan şey, diğer insanların da oldukça benzer şeyler söyleyecek olmasıdır.
- Evander Holyfield (boksör): Ali’yle geçirdiğim iyi günleri hatırlıyorum. Seni hiç unutmayacağım kardeşim.
- George Foreman (boksör): Frazier, Ali ve ben bir kişiydik. Bir parçam kopup gitti. En büyük parçam.
- Thomas Bach (IOC Başkanı): Dünya çapında insanların kalbine dokunan birisiydi. Barış ve hoşgörü için savaşan tam bir olimpik kişilikti.
- David Cameron (İngiltere Başbakanı): Yalnızca ringteki bir şampiyon değildi. Sivil haklar şampiyonuydu, birçok insana örnek oldu.
- Mike Tyson (boksör): Tanrı şampiyonunu almaya geldi, huzur içinde yat.
- Floyd Mayweather (boksör): Huzur içinde yat muhteşem Muhammed Ali, boksa asla unutulmayacak şeyler kazandırdın.
- Kareem Abdul Jabbar (basketbolcu): Bugün ABD için çok şey yapan bir insanın ölümüyle başımızı eğiyoruz. Yarın cesareti, fedakarlığı ve açık sözlülüğünü tekrar hatırlayarak başımızı kaldıracağız.
- David Beckham (futbolcu): Gelmiş geçmiş en mükemmel. En büyük ve en iyi... Huzur içinde yat.
- Arda Turan (futbolcu): Haklı olduğunda kimse hatırlamaz ama haksız olduğunda kimse ismini unutmaz. Allah rahmet eylesin. Güle güle şampiyon.
- Didier Drogba (futbolcu): İnsanların gelmiş geçmiş en büyük şampiyonu. Huzur içinde uyu.
- Mesut Özil: (futbolcu): Vermiş olduğun ilham için teşekkürler. Huzur içinde yat tüm zamanların en iyisi.

İsyankârdı çünkü mağdurdu
(Orhan Ayhan spor spikeri)
Boks spikeri olarak Türkiye’de ilk akla gelen kişi olan ünlü spiker Orhan Ayhan, Muhammed Ali ile olan anısını anlattı.
Ayhan, “Muhammed Ali’nin yeri bambaşkadır. Muhammed Ali’nin profesyonel hayatında devamlı ben vardım. TRT’den canlı boks yayını yaptık. 1996’da Almanya’da Ali’nin soyunma odasına girdim. Ben Müslüman ülkenin spor yazarıyım dedim. Son derece memnun oldu ve mutlulukla güldü” dedi.

Ayhan “Muhammed Ali isyankârdı çünkü ırkçılık mağduruydu. Olimpiyat şampiyonu olduktan sonra doğduğu kent Louisville’de, ırmağın yanında bir restorana girerken kapıda durdurup, ‘zenciler giremez’ dediler ve madalyasını fırlatıp suya attı. 1996 Atlanta Olimpiyatları’nda ben açılış maçını anlatırken, ABD Başkanı Bill Clinton alt="" src="/images/100/0x0/5c8e2c7d45d2a05010de9061" style="margin-right:5px;margin-top:5px;padding:5px;" />
Muhammed Ali’nin kızı da kendisi gibi boksör. Dört evlilik geçiren efsane boksörün 7 kızı, 2 oğlu var. Üçüncü eşinden olan kızı Laila babasının yolundan giden isim oldu. 18 yaşında boksa başlayan Laila Ali, her ne kadar babasının gölgesinde kalmış gibi görünse de, kariyerini yenilgisiz olarak tamamlamasıyla dikkat çekti. Profesyonel olarak 24 maç yaptı, bunların 21 tanesini nakavtla kazandı. Bokstan kazandığı paranın10 milyon dolar olduğu belirtiliyor.
Babası gibi bir hırsızlık hikayesi de onun başından geçmiş ancak bu kez kendisi özneymiş. Annesinin arabasını çalan Laila, marketten hırsızlık yaparken de yakalandı. Ünlü Amerikan güreşçisi Hulk Hogan’ın hayatını da kurtarmışlığı var Laila’nın. Hogan’a göre kendisi depresyonda ve intiharı düşünürken kadın boksörden gelen bir telefon onu hayatta tutmuş.