Dünya Son dakika haberleri... 'İstenmeyen adam' talimatının ardından büyükelçiliklerden yeni açıklama

Son dakika haberleri... 'İstenmeyen adam' talimatının ardından büyükelçiliklerden yeni açıklama

26.10.2021 - 01:49 | Son Güncellenme:

ABD Büyükelçiliği'nin Twitter hesabından yapılan açıklamada, "ABD, 18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesi'ne riayet etmeyi teyit eder" denildi. Aynı açıklamayı Kanada, Norveç, Finlandiya, Yeni Zelanda, Danimarka, Hollanda, Almanya, Fransa ve İsveç büyükelçilikleri de yayınladı. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, ABD ve diğer büyükelçiliklerin açıklamalarının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandığını bildirdi.

ABD ve diğer Batılı ülke büyükelçilerinin Osman Kavala açıklamasıyla başlayan krizde, Türkiye'nin 10 ülkenin temsilcilerini 'istenmeyen adam' ilan etmesi gündemdeydi.

Haberin Devamı

ABD Büyükelçiliği, bugün Twitter hesabından hem Türkçe hem de İngilizce bir açıklama yayınladı. Açıklamada, "18 Ekim tarihli açıklamaya ilişkin bazı soruların yöneltilmesi vesilesiyle, Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Sözleşmesi'nin 41. Maddesi'ne riayet etmeyi teyit eder" denildi.

Son dakika haberleri... İstenmeyen adam talimatının ardından büyükelçiliklerden yeni açıklama

ABD'yi izleyen Kanada, Norveç, Finlandiya, Yeni Zelanda, Danimarka, Hollanda, Almanya, Fransa ve İsveç'in Ankara büyükelçilikleri de dakikalar sonra aynı paylaşımı yaptı.

Son dakika haberleri... İstenmeyen adam talimatının ardından büyükelçiliklerden yeni açıklama

 

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN 'OLUMLU' KARŞILADI

Anadolu Ajansı, Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının, ABD ve diğer büyükelçiliklerin açıklamalarının Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından olumlu karşılandığını bildirdi.

VİYANA SÖZLEŞMESİ NE ANLAMA GELİYOR?

Diplomatik İlişkiler Hakkındaki Viyana Konvansiyonunun 41. maddesi, bir diplomata, bulunduğu ülkenin yasalarına ve düzenlemelerine saygı duymayı şart koşuyor.

Haberin Devamı

Maddede, "Kabul eden devletin kanunlarına ve nizamlarına riayet etmek, ayrıcalıklarına ve bağımsızlıklarına halel gelmeksizin, bu gibi ayrıcalıklardan ve bağışıklıklardan yararlanan her şahsın görevidir. Anılan devletin iç işlerine karışmamak da bu şahısların keza görevidir." ifadeleri yer alıyor.

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Eray Güçlüer şunları söyledi: Viyana Sözleşmesi üzerinden ABD'lilerin bir açıklama yapması çok ilginç. Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesi bu anlamda o ülkenin yani kabul eden ülkenin herhangi bir şekilde içişlerine karışılmayacağını ifade eden bir anlaşma. Yani ABD burada şunu demek istiyor. "Biz Türkiye'nin içişlerine karışmadık. Bu Türkiye'nin içişlerine karışma şeklinde değerlendirilmesin" şeklinde algılamak lazım.

Tam adı 18 Nisan 1941 tarihinde diplomatik ilişkiler hakkında Viyana Sözleşmesi olarak. Bu işte büyükelçilerin bulundukları ülkelerde uyacakları kurallar bir ülkeye büyükelçi gönderilip gönderilmemesin esas alınacak hususlar gibi kriterler gibi önemli düzenlemeler içeren maddeler. Bu bir anlamda savunma açıklaması. İçişlerinize müdahale etmiyoruz açıklaması.

'GERİ ADIM ATTILAR'

Gazeteci Melik Yiğitel: Bu çok net geri adımdır. Geri adım attılar çok net bir şekilde. Viyana Sözleşmesi'ne bağlı olduklarını söyleyerek, 'Biz sizin içişlerinize karışmıyoruz' diyerek bir geri adım attılar. Bunun tabi bir backgroundı da var. Cumartesi günü Cumhurbaşkanı Erdoğan Eskişehir'de 'istenmeyen adam' ilan edeceklerini söyledikten sonra da ciddi anlamda bir diplomatik trafik başladı. Bunu en azından biliyoruz. Bu diplomatik trafikte de bu ülkelerin özellikle 'istenmeyen adam' ilan edilmesinin kendileri açısından doğru olmayacağını çünkü amaçlarının bu olmadığını ifade ettiler.

Haberin Devamı

Kaldı ki Dışişleri'nde de bu 10 büyükelçi çağırıldığında da net bir şekilde bunun hadsizlik ve sınırı aşma olduğu ifade edilmişti. Ve Viyana Sözleşmesi'nin 41. maddesinin 1. fıkrasına atıfta bulunuldu. Şimdi ABD elçisnin yaptığı bu açıklama muhtemelen diğer büyükelçiliklerden de gelecek.Bu yapılan açıklamada tam anlamıyla bir geri adımdır. Benim tahminim bundan sonra yayına girmeden önce birkaç diplomatik kaynakla da görüştüm. Bu açıklamadan sonra 'persona non grata' kararı gözden geçirilebilir."

Haberin Devamı

Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Profesör Ferhat Pirinççi: Kendi yarattıkları krizi kendileri düzeltmeye çalışıyorlar. Diplomasi tarihine geçecek bir durum olacaktı. Bu açıklama Türk diplomasisinin kararlılık ve caydırıcılığını kanıtlamış oldu' dedi. Pirinççi bunun Türk dış politikası açısından önemli bir dönemeç olarak tarihe geçeceğinin altını çizdi. Bu açıklamanın söz konusu ülkelerin dış politikalarında bir paradigma değişikliğinin de habercisi olarak yorumlanabileceğini belirten Melik Yiğitel, 'Bir sürü ülke var sonuçta olaya dahil. Bu durum onların uluslararası alanda saygınlıklarını da zedeleyecek bir durum olurdu. Bu bir anlamda bu ülkelerin Türkiye ile birlikte hareket edeceklerini ve dış politikalarında bir paradigma değişikliğinin de habercisi olarak yorumlanabilir' ifadelerini kullandı.

ABD'DE NE KONUŞULUYOR?

Dış Politika Analisti Ali Çınar: Cumartesi gecesi Dışişleri Bakanı Sözcüsü alında Türkiye'den gelecek duruma göre hareket edeceklerini belirtmişti. Ama anladığımız kadarıyla ABD'nin Ankara Büyükelçisi'nin ilk twitle öncülük yaptığını görüyoruz. Twitiyle beraber diğer 9 büyükelçilikte retweet ettiler bunu. Ben açıkçası geri adım olarak yorumlayabilirim. Zaten Ankara'da da biraz olumlu hava görünüyor. Ama görünen o ki ABD'nin Ankara büyükelçiliği Washington DC'de Dışişleri Bakanlığı ile istişare ederek bu kararı aldığı ve twit ettiği yorumlanıyor. Benim şahsi fikrim de o.

Haberin Devamı

Açıkçası en azından tansiyonun düşmesi anlamında çok olumlu bir açıklama olarak görmekte fayda var. Şunu da belirtmekte fayda var. Trump dönemi dahil ABD Dışişleri Bakanlığı, Osman Kavala olmak üzere insan hakları konusunda Türkiye'yi eleştirmeye devam ediyordu. Ama format olarak Ankara'da böyle bir hatanın veya geri adımı görmekle beraber ben açıkçası Washington'dan zaman zaman Türkiye'ye karşı insan hakları konusunda bazı eleştrilerin devam edeceğini görüyorum. Öyle bir algı var.

"HİÇ KİMSE BUNA CESARET EDEMEZ"

Emekli Büyükelçi Uluç Özülker: Açıklamayı değerlendirirken biraz başından itibaren kısaca bir neler bekliyorduk, neydi? Bunu değerlendirmede kısaca bir yarar var. 41. madde... İçişlerine karışamaz. Orada herhangi bir şekilde orada siyaset yapamaz. Normal şartlarda diplomasi de usuller de bellidir. Mesela çok basit şekliyle kolektif nota vardır. Bunun da anlamı birden fazla ülke veya herhangi bir şekilde bir görüş bildirmek. Bir tenkit de olabilir, şikayet de olabilir. Siz bir açıklama yapıp herhangi bir şikayetinizi dile getirecekseniz mutlaka ve mutlaka bunu remsi kanallar ve herhangi bir propaganda başka bir anlamlarda usule başvurmak suretiyle yapamazsınız.

Büyükelçilerin yapmış oldukları en büyük hata bir usul hatası. Bu ciddi bir usul hatası... Sosyal medya mahrifetiyle böyle bir konuyu Türkiye'nin resmi kanallarının da bu yoldan öğrenmesini sağlayacak bir noktaya taşımak. Bu münkün değildir. Bir büyükelçi olarak sizi söylüyorum. Böyle bir açıklama sonuçları itibarıyla risk taşıyabilecek açılışın büyükelçinin inisiyatifiyle yapılması mümkün değildir. Hiç kimse cesaret de edemez. Bunu nerede götürürseniz götürün. Bunu kendi aralarında istişare ederek hazırladıklarını da düşünmek lazım. Bu ülkelerin Dışişleri Bakanlıkları veya devlet olarak bakıldığında her kimse yetkilileri onlardan aldığı talimatlar doğrultusunda hazırlanmış bir nihai metin olduğunu kabul etmek lazım.

ERDOĞAN SİNYALİ VERMİŞTİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, hafta sonu yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullanmıştı: "Yatıyorlar, kalkıyorlar, Kavala, Kavala… Kavala dediğin, Soros'un Türkiye şubesi. 10 tane büyükelçi onun için Dışişleri Bakanlığı'na geliyor. Bu ne terbiyesizliktir ya? Siz burayı ne zannediyorsunuz ya? Burası Türkiye, Türkiye. Burası öyle zannettiğiniz gibi bir kabile devleti değil. Burası anlı şanlı Türkiye. Burada kalkıp da Dışişleri Bakanlığı'na gelip talimat verme gibi bir yola giremezsiniz.

Gerekli talimatı ben de Dışişleri Bakanımıza verdim. Ne yapması gerektiğini söyledim. 'Bu 10 tane büyükelçinin bir an önce istenmeyen adam ilan edilmelerini hemen halledeceksiniz' dedim. Bunlar Türkiye'yi tanıyacaklar. Türkiye'yi bilmedikleri, anlamadıkları gün burayı terk edecekler."

Halihazırda devam eden kabine toplantısında 10 büyükelçi konusunun gündeme gelmesi bekleniyor.