Ege Anadolu’nun en güçlü 15’inci şirketi

Anadolu’nun en güçlü 15’inci şirketi

19.01.2021 - 00:02 | Son Güncellenme:

İhracat departmanında başladığı çalışma hayatını Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı olarak sürdüren, ailenin ikinci kuşak temsilcisi Eren Günhan Ulusoy, dışsatımda Türkiye’nin 1000 firması arasında yer aldıklarını genlerine yerleşen büyümeyi 2021’de de sürdüreceklerini belirtti

Anadolu’nun en güçlü 15’inci şirketi

Her yıl Türkiye’nin “40 yaş altı 40 yöneticisi” listesine giren Ulusoy Un Yönetim Kurulu Başkanı Eren Günhan Ulusoy; 50. Yıl Tesisi, lisanslı depoculuk yatırımları ve başarılı iş yaşamını anlattı. Pandemi boyunca en çok tüketilen ürünlerden birinin un olduğunu belirten Ulusoy, “2021’de, dijitalleşmenin bir un üretim tesisinde ne derecede uygulanabileceğinin, güvenilir gıda üretimine hangi ölçüde katkı sağlayabileceğinin en son örneklerinden biri olan 50. Yıl Tesisi’nin 3. fazını açma hedefimiz var” dedi.

Haberin Devamı

Anadolu’nun en güçlü 15. şirketi seçildiniz. Bu konuda neler söylersiniz?

Bizim için çok güzel bir durum tabi. Ekonomist dergisinin Türk Ekonomi Bankası’nın katkılarıyla her yıl gerçekleştirdiği “Anadolu’nun En Büyük 500 Şirketi” araştırmasının bu yılki sonuçlarına göre Ulusoy Un, Anadolu’nun en büyük 15. şirketi oldu. 2019 yılını 3 milyar 52 milyon lira konsolide ciroyla kapattık. Listeye göre ciroların arttığı ihracatın düştüğü bir dönemde 2019 yılı rakamlarına göre ihracatını en çok arttıran şirketler sıralamasında Ulusoy Un, 2018 yılında 22 milyon 178 bin dolar olan ihracatını 2019 yılında yüzde 149.2’lik artışla 55 milyon 258 bin dolara yükseltip 2’nci sıraya yerleşti. 27 sektörün listeye girdiği sıralamada, 123 şirket arasından Ulusoy Un gıdanın en büyük 5’inci şirketi oldu. Listeye Samsun’dan 13 firma girerken, geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi Ulusoy Un olarak yine Samsun’un en büyük şirketi olarak yerimizi koruduk. Bu konuda hem gururlu hem de tüm ekibimizin verdiği emeklerin karşılığını aldığımız için mutluyuz.

Haberin Devamı

Ulusoy Un’u bu başarıya taşıyan geçmişinden biraz bahseder misiniz?

1969 yılında Fahrettin Ulusoy tarafından kurulan Ulusoy Gıda, 1989 yılında faaliyetlerine hububat ve bakliyattan mamul un, irmik, makarna ve bisküvi gibi her türlü gıda maddesinin imalatını, ticaretini, ithalat ve ihracatını yapmak üzere Ulusoy Un adı altında devam etmiştir. 1995 yılında komşu ve çevre ülkelerde başladığımız un ihracatı faaliyetlerimiz her yıl artan bir trend ile devam etmiş, ihracat yaptığımız 5 kıta 72 farklı ülkede kapasitesiyle, müşteri memnuniyetiyle Ulusoy Un, aranan bir marka haline gelmiştir. Bu başarımızın ödülü olarak yıllardır Türkiye’nin un ihracatına önemli ölçüde katkı sağlamaktayız. Senelerdir Türkiye’nin en çok ihracat yapan 1000 firması arasında yer almaktayız. Ulusoy Un’un Samsun’da 500 ton/gün ve 1200 ton/gün, Çorlu’da 400 ton/gün olmak üzere toplam 2100 ton/gün buğday işleme kapasiteli 3 fabrikası bulunmaktadır. Lisanslı depoculuk ile Türk tarımına hizmet vermek üzere 2015 yılında yüzde 100 Ulusoy Un iştiraki olan ULİDAŞ Tarım Ürünleri Lisanslı Depoculuk Sanayi ve Ticaret A.Ş’yi kurduk. Çorum Yozgat ve Kırıkkale’deki toplam 170 bin ton kapasiteli lisanslı depolarımızla bu alanda Türkiye’nin en büyük oyuncularından biri haline geldik.

Haberin Devamı

Tarımın da eğitimini aldı

Ailenin ikinci kuşak temsilcisi, son 5 yıldır da şirket yönetiminin başındaki isimsiniz. Eğitiminiz ve şirketteki yolculuğunuzdan bahseder misiniz?

2003 yılında Boğaziçi Üniversitesi İşletme bölümünden mezun olduğumda aslında planım öğrenim hayatıma yurtdışında devam etmekti. Hatta başvuru yapmış olduğum Boston College gibi bir iki üniversiteden MBA programı için kabul mektubu da almıştım. Ancak babama bu planımdan bahsettiğimde, daha iyi bir üniversite bildiğini, önce Ulusoy Un okulunda yüksek lisans programımı tamamlamamın iş hayatım için daha iyi olacağını söyledi. Temmuz 2003’te şirketimizde ihracat bölümünde çalışmaya başladım. 2008 yılında genel müdürlük görevine, 2010 yılında icra kurulu başkanlığına getirildim. 2014 yılı sonunda birincil halka arzımızı gerçekleştirdik ve kurumsal bir yapıya geçiş yaptık. 2015 yılında, 34 yaşındayken yönetim kurulu başkanlığına seçildim. Bu sırada 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. 19 Mayıs Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi alanında doktora programıma devam ediyorum. Uluslararası Un Sanayicileri ve Hububatçılar Birliği Avrasya Başkanlığının yanı sıra Türkiye Un Sanayicileri Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanlığı, Karadeniz Hububat Bakliyat ve Yağlı Tohumlar İhracatçılar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı, Samsun Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı ve Samsun Serbest Bölgesi İşletici A.Ş. (SASBAŞ) Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerimi sürdürüyorum.

Haberin Devamı

Anadolu’nun en güçlü 15’inci şirketi

Eminiz yoğun bir temponuz vardır. Bir gününüz nasıl geçiyor?

Güne erken saatte kızlarımın cıvıltısıyla başlıyorum. Beraberce kahvaltı yapıp eşimle birlikte işlerimize gidiyoruz. Gün içerisinde randevularım dışında genelde ofiste oluyorum. Pandemiden önce sık seyahat eder ve fırsat buldukça yüzerdim. Ailem ve arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum.

Haberin Devamı

2021 yılından beklentileriniz neler?

Zorlu dönemlerden geçiyoruz hem iş dünyası olarak hem de insanlık olarak. Öncelikle sağlıklı bir yıl olmasını diliyorum. Ulusoy Un, artan kapasitesiyle birlikte hem iç piyasada hem de ihracatta hedeflerini büyüttü. Hedeflerimizden aldığımız motivasyon ile pazardaki payımızı daha da arttırmak ve artık genlerimize yerleşen büyümeyi 2021’de de sürdürmek istiyoruz. Samsun’da hayata geçirdiğimiz 50. Yıl Tesisi’nin 3. fazını açmak üzere bir hedefimiz de bulunuyor.

2020’yi yılı dünyayı hiç olmadığı kadar dijitalleştirdi. Peki, Ulusoy Un’da durumlar nasıl, genç bir yönetici olarak dijitalleşmeye nasıl bakıyorsunuz?

Dijitalleşme, pandemiyle birlikte hayatımızın merkezine oturdu. Zaman kaybının önüne geçerken, sektörümüz açısından da gıda, içecek ve ambalajlı tüketici ürünleri üreticilerinin, tüketicilerle daha fazla temas kurmasını sağlıyor, değişen tüketici davranışları ve taleplerine karşı daha çevik yanıt verebilmesini sağlıyor. Dijitalleşmede, bilgileri elde etmek kadar analiz etmek ve sonuçları karar süreçlerinde kullanmak da önemli. Tüketici ihtiyaçlarının tespiti ve tüketim alışkanlıklarındaki değişkenliklerin öngörülmesi gıda üreticilerinin pazardaki paylarını arttıracaktır. Bu ihtiyaçların eksiksiz olarak karşılanması, sürdürülebilir olması ve hata payının minimal seviyeye indirilmesi ile üretim süreçlerinde operasyonel mükemmellik sağlanmış olacaktır. Aralık 2019’da faaliyete soktuğumuz Samsun Gıda Organize Sanayi Bölgesi’ndeki 50. Yıl Tesisimiz, dijitalleşmenin bir un üretim tesisinde ne derecede uygulanabileceğinin, güvenilir gıda üretimine hangi ölçüde katkı sağlayabileceğinin en son örneklerinden birisidir.

Dünya sahnesinde yeriniz nedir? Yerlilik hakkında ne düşünüyorsunuz?

Buğdayın anavatanı Türkiye, eşzamanlı olarak değirmencilik sektörünün de anavatanı sayılabilir. Sektörümüz 7 yıldır dünyanın un ihracat şampiyonluğunu üstlenirken, değirmen makinaları sanayi olarak da Türkiye, dünyanın en büyük ikinci ihracatçısı. Bu kadar güçlü olduğumuz bir sektörde, tesislerimizin hepsinde yerli üretim makineleri tercih ettik.