30.12.2020 - 00:00 | Son Güncellenme:
Bülent Buda: Tempolu, dinamik, bol pozisyonlu, izleyene keyif veren, coşkulu bir oyundu. İki takım da kazanma isteğiyle oyuna başladı, bu tavır bitime kadar da devam etti. Erken golle öne geçen taraf Göztepe olunca Karagümrük’ün, geriye düşmenin tetiklediği itici güçle ataklarda sayısal olarak daha önde olduğunu söyleyebiliyoruz.
Ancak ne var ki sayısal olarak geride olmasına karşın Göztepe’nin hızlı karşı ataklarla gole dönüştüremediği net 4 pozisyonu var. Bu bağlamda kafaları karıştıracak bir soru. Göztepe’de golün sahibi Ndiaye bu maçta hangi pozisyonda oynadı? Merkez golcü mü, orta saha mı? Bir de uzatmalarda Soner’in geriye koşusu var ki izlenmeye değer. Önlediği pas arası olası bir goldü belki konuk takım için. Bu görüntü, müthiş bir özveri ile maçın son saniyeleri olmasına karşın kas gücünün göstergesiydi.
Fatih Tanfer: Göztepe, Karagümrük karşısında oyuna takım halinde iyi başladı. Ndiaye’nin golü ile öne geçti. Maçın genelinde Göztepe, rakibinin de gücünü bilerek doğru ve disiplin içerisinde oynadı. Öne geçtikten sonra daha kontrollü ve akılcı oynadılar.
İkinci yarı Karagümrük oyunun her halinde baskılı ve oyuna hakimdi. Takım olarak iyi oynadılar. 65 ve 71. dakikalar arasında 3 net gol pozisyonunu kaçıran Göztepe’ydi. Futbolun atamayana atarlar kuralı yine işledi. 76. dakikada Biglia frikikten harika bir gol attı. Ve puanları paylaştılar. Lig zor, Karagümrük de güçlü takımlardan bir tanesi. Yenemiyorsan yenilmemek de çok önemli.
Mehmet Demirtaş: Türkiye’deki bu teknik adam silsilesinde başarı endeksli ve istikrara dayalı kenar yönetimine hayranım.
Bu açıdan İlhan Palut’un uzun yıllar bu görevde kalmasını tüm kalbi duygularımla isterim.
Ne var ki çok saydığım ve sevdiğim sevgili Palut’un “Genel olarak oyuncularımın performansından memnunum” cümlesine katılmıyorum. Çünkü hala Göztepe’nin sahaya yansıttığı net bir oyun stili yok. Rakip defansın hatasını değerlendirerek 1-0 öne geçtiler. 60’lı dakikalarda 3 net fırsatları önce Halil, sonra Ndiaye ve en son da Burak Süleyman harcadı. Orada 3 oyuncudan en azından 1 tanesi gol yapabilse Göztepe 3 puanı alacaktı.
Özellikle Biglia’nın şahane frikiği sonucu gelen eşitliğin ardından Karagümrük bolca fırsat yakaladı.
Benim için armaya en büyük saygı, sahadaki alın teridir, mücadeledir. Ne yazık ki oyun içerisinde oyuncularda kopmalar oluyor. Pas hataları artıyor, panik havası bürünüyor. Topu bir an önce rakip yarı alana taşıyalım derken bir bakıyoruz top rakibin ayağında. Ve de gol pozisyonu üretmede verimsiz, şut denemesinde ise eksiğiz. Yani çalışmamız gereken çok konu var. Bu sene 4 takım Süper Lig’e veda ediyor. Dikkat etmekte fayda var. Yönetimin devre arasında yapacağı dokunuşlarla daha iyi olacaklardır.
Horoz hız kesti
Bülent Buda: Ne güzel başladı her şey. İki maç tertemiz altı puandan sonra bu hafta da bir Koşukavak üçlemesi yaparlar mı umuduyla geçtik ekranın karşısına ama düş kırıklığı yaşadım. Nedenleri, Lopes sağ bek, Özer sağ bek. İki bek niye önlü arkalı başladılar oyuna? O nedenle Lopes 45 dakika kanat bindirmesi yapamadı, önündeki Özer fren işlevi gördü. İkinci yarı bu kez sağ ayaklı Özer sol açığa çekildi. Bu kez de kanat kullanan Bergdich, frenlendi. Bu yanlış seçimlerle 71 dakika tüketildi. Korner, konuk takım kullanıyor. Top yüksekten geliyor. 18 kalecinin özgürlük alanı. Hüseyin bir adım atıyor, duraksıyor, kararsız. Sonra çizgiye dönüyor. Kafayı da yiyor. Böyle gol yenmez. Recep ile Mesanovic kulübede. Olacak şey mi? Neyse ki Mesanovic 45’te Recep Niyaz 64’te anımsanıyor. Yenilginin baş nedeni oyuncu seçimleri ile taktiksel yanlışlardır.
Fatih Tanfer: Ankaragücü, eski Altaylı Atakan’ın golüyle öne geçtikten sonra ‘Savunma hücumda başlar’ prensibine bağlı olarak Denizlispor’a önde baskı kurdu. Denizlispor defansı rakibin hızlı oyuncuları karşısında gerekli önlemi alamadı. Devre biterken Ankaragücü ikinci golü buldu. İkinci yarıda Denizlispor’da Recep Niyaz’ın oyuna girdikten sonra dikine yaptığı koşular, hücumdaki etkinliğiyle Denizlispor biraz kıpırdadı.
80. dakikada Recep Niyaz durumu 2-1 yaptı. Hücumda çoğaldılar ancak verimli oynamadıkları için istenilen pozisyonlara giremediler. Yine de 90+4’te Recep’in şutu, 90+5’te de Mustafa Yumlu’nun bir adımdan vurduğu şut gol olsa puan alacaklardı. 12 puanda kaldı. Ankaragücü’ne hem 6 puan fark atma şansını kaybetti hem de tehlike bölgesine geri döndü.
Mehmet Demirtaş: Ankaragücü’nün, kadro derinliğine ve çok özel oyunculara sahip olmamasına rağmen dirençli bir görüntüsü var. Bolingi ve Lobzhanidze üzerine konuşlanan hücum hatlarıyla tehlike arz ediyorlar. Ancak yenen 2 golde de Denizli savunması alarm verdi. Özellikle kornerden gelen ortada Atakan’a vurdurdukları kafa tamamen dikkatsizlikti. Kaleci Hüseyin’in boşa çıkması, defansın kafa şutuna izin vermesi sonucu gol geldi. Lukasik’in attığı ikinci gol de defansın anlık konsantre kaybı neticesinde oluştu. Denizlispor bu sezon gol yedikten sonra açılmaya başlıyor. Özellikle 2-0’ın ardından kanat opsiyonlarını kullanarak Mesanovic, Dossevi gibi oyuncularla atak geliştirdiler. Son haftaların golcü ismi Recep Niyaz ile fark 1’e inse de ikinci golü bulamadılar. Son saniyede Mustafa Yumlu’nun kale alanından kaçırdığı gol ile alınması muhtemel 1 puan da elden kayıp gitti. Yalçın Hoca gereken tedbirleri ve dersleri alıp galibiyet serisine kaldığı yerden devam edecektir. Umudumuz bu yönde.