Ege Bağışıklık sistemini güçlü tutmalısınız

Bağışıklık sistemini güçlü tutmalısınız

05.04.2020 - 00:05 | Son Güncellenme:

Vitamin ve mineralleri almak için endüstriyel gıdalardan kaçınmak gerektiğini belirten Op. Dr. Zafer Beken, “Uyku düzeni ve egzersize de dikkat edilmeli” dedi

Bağışıklık sistemini güçlü tutmalısınız

Medical Park İzmir Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve Fonksiyonel Tıp Uzmanı Op. Dr. Zafer Beken, bağışıklık sisteminin nasıl güçlü tutulacağını anlattı. Öncelikle fonksiyonel tıp hakkında bilgi veren Beken, “Kişide oluşan problemin köküne inerek altta yatan sebebin ne olduğuyla ilgileniyoruz. Alternatif tıp yöntemi değil. Örnek vermek gerekirse hacamat; ağrı olduğu için hacamat yapılıyor. Bu ağrı neden oluyor ama hacamat onunla ilgilenmiyor. Fonksiyonel tıp bu ağrının kök sebebinin ne olduğuyla ilgileniyor” dedi.
Bağışıklık sisteminin güçlü olmasının sağlıklı yaşamın birinci adımı olduğunu belirten Op. Dr. Beken, sağlıklı yaşlanmak için şu tavsiyelerde bulundu:

Kolay bir süreç değil


”Bağışıklık sistemi kompleks bir sistemdir. Bağışıklığımızı güçlendirmeyi isteriz. Ancak bunu yapmak kolay değildir. Çünkü bağışıklık sistemi tek başına bir varlık değil, kompleks bir sistemdir. Herkes bir bitkiyi yemek ya da bir vitamin ile bağışıklığının güçlendirme hayalini kurar. Ama bu çok parametreli kompleks sistemi sadece bir bitkiyi veya bir vitamini kullanarak güçlendirmek mümkün değildir. Öncelikle bağışıklığı bozan faktörleri hayatımızdan çıkarmalıyız. Sonra hayatımızı bir düzene sokmalıyız.

Haberin Devamı

150 milyar hücre ölüyor

Öncelikle sigara ve tütün ürünlerinin kullanımı bırakılmalı. Lezzet odaklı beslenmeden vazgeçilmelidir. Sağlıklı ve dengeli beslenilmeli, endüstriyel gıdalardan uzak durulmalı, doğal ve sebze ağırlıklı beslenilmeli. Düzenli egzersiz yapılmalı. Çünkü egzersiz kas kitlesini, dolayısıyla mitokondri sayısını artırır. Vücudumuzun ihtiyacı olan enerjinin büyük bir çoğunluğu da mitokondriler tarafından üretilir. İdeal kiloya ulaşılmalı. Alkol ve tatlandırılmış gazlı içeceklerden uzak durulmalı. Yeterli ve kaliteli uyku düzeni sağlanmalı. Stres faktörü azaltılmalı ve stres iyi yönetilmeli, stressiz bir dünya yoktur ancak bu iyi yönetilmelidir. Vücudumuzda her gün 150-200 milyar hücremiz ölür, yerine bu kadar da yeni hücre üretilir. Bu hücrelerin üretilmesi ve hasarlı hücrelerin tamiratı için vücudumuzun birçok yapı taşına ihtiyacı var. Eğer bu yapıtaşlarını sağlayamazsak ya da doğal olanı kullanmazsak hücrelerimiz sağlıklı olarak üretilemez ve üretilen hücreler fonksiyonlarını doğru olarak yapamaz. Genetiği değişmiş ürünlerden yine de kaçınmak gerekir.”

Yaşlılara önemli uyarılar


Sağlıklı yaşlanılsa bile gençlere göre dezavantajların olduğunu sözlerine ekleyen Beken, “Yaşlılarda beslenme ile bağışıklık arasında önemli ilişki var. Gelişmiş ülkelerde de yaşlılarda mikrobesinleri yeterince içermeyen bir beslenme şekli mevcut çünkü endüstriyel gıdalar hayatımıza çok fazla girdi ve bu gıdalarda değerli moleküller çok fazla yer almıyor. Gıdalarla alınması gereken ve vücudumuzun yapı taşı ve enzimatik aktivitede kullandığı vitamin, mineral, aminoasit ve omega-3 yağı gibi ürünlere “mikrobesin” diyoruz. Özellikle beslenmesi yetersiz olan, endüstriyel beslenen, kronik hastalığı olan veya ileri yaştaki insanlara ek mikrobesin (suplement) başlamak faydalı olabilir. Günümüz dünyasında besin içeriklerinin bozulması sonucu bu mikro besinlerden en çok magnezyum, D vitamini, çinko, krom, bakır, selenyum, silisyum, folik asit, B12, B6 ve C vitaminlerinin eksikliklerini genellikle görmekteyiz. Bu bağışıklık sistemi sorunları, özellikle endüstriyel mamalarla beslenen evcil hayvanlarda da görülür oldu” diye konuştu.