Ege Çay koy, yeniden başlayacağız

Çay koy, yeniden başlayacağız

13.06.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

.

Çay koy, yeniden başlayacağız

Doğru yolda olsan bile öylece oturup beklersen ezilirsin.

Haberin Devamı

Will Rogers

“Elinle boynuma taktığın ömür; En güzel hediyen, geri verilir.”
Şair, ressam ve de elbette güzel insan Bedri Rahmi Eyüboğlu’ndan kısa bir özlü sözle yaşamın anlatımı... Üstün insanın özelliğini nasıl anlarsınız? Tanışarak, konuşarak, paylaşarak. Bir başka değerli, insanlığın köklerine su veren bilgeler. Sayıları çok, anlayanı, algılayanı kısıtlı. Prof. Dr. Özcan Köknel, dünyayı güzelleştirme savaşımının öncülerinden. Sevgili Eyüboğlu’na yanıt ya da onu tamamlar gibi sözcükleri ekliyor birinden ötekine. “Evet, insanın görevi ve sorumluluğu en güzel hediye geri verilinceye dek yaşam savaşımını sürdürmektir.” Savaş sözcüğü ürkütüyor insanı. Genç yaşlarında tükenen milyonları anımsatıyor. Nedir ki bu insanlığın birbiriyle alıp veremediği? Ya da savaş kararını veren egemenlerin, insanlığın tükenmesinden ötürü duyumsadığı haz nedir?

Dedin: “Başka bir ülkeye, başka bir denize giderim.
Bir başka şehir bundan iyi olsa gerek.
Uğursuz ve boş ne yaptımsa şimdiye dek yeni yerler, yeni denizler bulamazsın.
Gelir ardın sıra şehir.
Hep o sokaklarda gezersin.
Hep o dış mahallelerde geçer günlerin.
Hep bu şehir varıp varacağın.
Kaçmak umudu yok.
Başka yere gemi yok.
Yok, yok... hiçbir yere”
diyor Konstantinos Kavafis. Bilmece, bulmaca gibi dizeler. Aklı fazla kişilerin yaşamı anlatma biçimindeki farklılıkları. Üstlendikleri ödev zor, anlaşılır olmak. Ama nalına mıhına söylemek. Korkmadan, yüreğin gerçek anlamına tutunarak.

Ülkemizde zorlu zamanlarda güçlendiren sözler sıralamasında ilk 3 şöyle:
1. Beni öldürmeyen güçlendirir.
2. Dene, yenil. Tekrar dene, tekrar yenil. Ama daha iyi yenil.
3. Karanlığın en çok yoğunlaştığı an, şafak sökmeye başlar.
Benden yazması, iletmesi. İşinize geleni kullanın. Ya da ‘Palavra bunlar’ deyip geçin. Fazla bir şey yitirmezsiniz. Elbette kazanmadığınız da kesin. Uzun yıllar önceydi. Mal Bilgisi hocamın adını anımsayamadım. Yakın dostum Mehmet Portakal’ı aradım. Sınıfın en çalışkanıydı Mehmet. O da unutmuş. Birtakım isimler salladı ama tutturamadı. Neyse. Sevgili hocamız, bir ders gününde her nasılsa soracağı tuttu: “Bülent, soyadının anlamını biliyor musun?”
“Hayır hocam” deyince, “Çok önemli. Değerini bil” dedi. Yıllar sonra akıl, sokaktan başa gelince bir bakayım dedim. “Buda”... Gerçekten çok değerli bir anlamı varmış.
“Söz tetikler, eylem sonuç getirir. Söz başlatır, disiplin sürdürür. Donanım işi bitirir.”
Bu sözcükleri kitaplarda okuyup el yazması defterlerime geçiriyorum. Bir de merak ediyorum. Söyleyenler, bu denli özlü sözcüğü nasıl ete kemiğe büründürüyorlar? Yaşayarak, deneyerek, okuyarak. Ve de çok çalışarak. Bu sözcükler de Mümin Sekman’dan. Son günlerde onu çok okuyorum. Çok geç ama futbol ile iş yaşamında çok gereksinmem vardı Sekman’a. Treni kaçırmışım. Olsun. Öğrenmenin yaşı yok. Yaşamın her adımında bilgiye, öğrenmeye gereksinmemiz var. Kolesterol değil ki bilgi, damarları tıkayıp soluksuz bıraksın. Tersine, ufkunu açıyor insanın.

“İnsan ne yaparsa yapsın, kaçamadığı hiçbir kadere inanmıyorum. Ancak hiçbir şey yapmazsa kaçamayacağı bir kadere inanıyorum”. Biraz karmaşık mı? Bence değil. Çok basit. “Bekleme, harekete geç” diyor hepsi bu. Sevgili patronum Kemal Zorlu’nun yıllar önce söylediği, gülümseten sözcüklerini anımsar, kullanırım... “Oh ne rahat! Su sıcak, sabuk Komili!” Yani keyfin yerinde. Yorgun düşmeden hayatı sürdürmek ne işe yarar ki tembellikten öte. Hiçbir şey üretmeden tüketilen yaşamın anlamı nedir ki? “Başaranlar, bahane bulmakta başarısız olanlardır” diyor yine Mümin Sekman. Yine Mümin Sekman diyorum sıkıyor mu acaba, bilemem. Ama üretiyor, yaşamın içine akıtıyor. Ete kemiğe büründürüyor. Kıskanılacak kadar çalışkan, üretken bir birey Sevgili Sekman.

“Makam, servet, itibar gibi dış kaynaklarınızın hepsini alabilirler. Ama zekâ, yetenek, karakter, azim gibi iç güçleri sizden söküp alamazlar.” Kim söylemiş boşverin. Ama iyi söylemiş. Günümüzü şöyle bir gözden geçirin. Tarafsız, akılcı, gerçekçi, ne olup bittiğinin farkına varın, yeter. Bir gün gelir farkındalığınızı görünür kılar, ete kemiğe büründürürsünüz. Ustaya sormuşlar: “Her şeyi kaybettik, ne yapacağız?” Usta yanıtlamış: “Çay koy. Yeniden başlayacağız!”
“Arkana bakma dostum. Asla arkana bakma! Sonradan fikir yürütmeden, suçluluğa kapılmadan, duraksamadan ilerle. Hayat önünde uzanmaktadır, arkanda değil. Yaptığın şeyi yapmışsındır. Bunu değiştiremezsiniz. Fakat ilerleyebilirsiniz.” Neale Donald Walsch...

Haberin Devamı

Esen kalın, aydınlık günler.