Ege Çeşme öne çıkarsa İzmir de marka olur

Çeşme öne çıkarsa İzmir de marka olur

07.06.2010 - 01:00 | Son Güncellenme:

Çeşme Deniz Şenlikleri ve Uluslararası Şarkı Yarışması, İzmirli gazeteci Erol Yaraş’ın çabalarıyla bu yıl 21’inci kez gerçekleştirilecek. Etkinliğe, Eurovizyon Şarkı Yarışması’nın birincisi Almanya’nın temsilcisi Lena, Yunanistan’ın temsilcisi Giorgos Alkaios&Friends ile birlikte 20 ülkeden konuk gelecek.

Çeşme öne çıkarsa İzmir de marka olur

Bir zamanlar Çeşme’nin adını Türkiye’ye hatta tüm dünyaya duyurduğu bir festivaldi. Dünyaca ünlü starları ilk kez Çeşme’de görüp, izlerdik... Organizasyon günler önceden konuşulmaya başlanır bittiğinde de yankıları haftalar sürerdi. Çeşme dillerden düşmezdi. Ekonomik kriz nedeniyle bir süre ara verilen Çeşme Festivali, gazeteci Erol Yaraş’ın çabalarıyla bir kez daha hayat buldu. Yaraş, 29 Haziran - 3 Temmuz arasındaki organizasyonun detaylarının yanı sıra İzmir’le ilgili eleştirilerini de aktardı.

Oslo’ya Eurovizyon Şarkı Yarışması’nın finallerini izlemeye, Çeşme Festivali için mi gittiniz?
- Gidiş amacım Çeşme Festivali... Geçen sene festivale, Eurovizyon Şarkı Yarışması’nın ikinci ve üçüncüsü gelmişti. Bu sene bazı yenilikler daha katalım dedik. Kuşadası Altın Güvercin Şarkı Yarışması’nın birincisi Çeşme’de yarışacak. Eurovizyon’un en çok ilgi çeken yarışmacılarını davet etmek için Oslo’ya gittim. En çok dikkat çekenler Türkiye, Almanya, Azerbeycan, Yunanistan ve Ukrayna’ydı. Beni en çok Yunanistan’ın parçası etkiledi. Yunan Giorgos Alkaios&Friends ve birinci olan Almanya temsilcisi Lena ile konuştuk. İkisi de prensipte kabul etti, geliyor. Programları müsait gözüküyor. Bu sene İzlanda, Romanya ve Moldova gibi ülkeler ise “Çeşme’de sahneye çıkmak istiyoruz” diye bize başvurdu.

Onlar da gelecek mi?
- Onlara “Evet” diyemedik. Çünkü çok yoğun bir final gecesi programı var. Emre Altuğ, Çağla Şikel ile birlikte hem sunacak hem de şarkılarını seslendirecek. Murat Boz, Mustafa Ceceli, Sertab Erener, Bony Taylor gelecek. Yunanistan ve Almanya’nın Eurovizyon temsilcileri olacak... 350’ye yakın konuk ağırlayacağız. 20 değişik ülkeden yabancı konuklar gelecek. Dolu -dolu 4 -5 gün süren etkinlikler olacak. Show TV’de yayınlayacağız. Bölge ve İzmir adına büyük ses getirecek. Çeşme Belediyesi ve SunExpress işbirliği ile yapıyoruz. Belediye Başkanı Faik Tütüncüoğlu, Ege -Koop ve Tüprag’ın da büyük destekleri oldu. Bütün çabamız tüm Türkiye’ye taşımaya yönelik. Ama ben istiyorum ki İzmirliler bunun bilincinde olsun. Özellikle yöneticiler...

Dünya kupası izler gibi...

Festivale yeteri kadar ilgi gösterilmediğini zaman zaman dile getirmiştiniz de...
- En son yaklaşık 15 sene önce Eurovizyon’u izlemiştim. Türkiye’de yazan eleştirmenler “Bitmiş organizasyon” deyip küçümsenmesini sağlamaya çalıştılar. Ben de etkilenirdim bunlardan ama gittim ve gördüm ki öyle değil. 2 bin 100 gazeteci akredite olmuştu. Maaliyeti 20 milyon doları bulmuş. En önemlisi de bütün ülkeler birinci olabilmek için çok çaba harcıyorlar. 18 bin kişilik salon tamamen doluydu ve biletler 100 Euro’ydu. İnsanlar baloya gider gibi giyinmişti. Avrupa’da 200 -250 milyona yakın kişi televizyonlarından izledi. Hamburg’ta meydanlara dev ekranlar kurulmuş. Dünya kupası izler gibi izliyorlardı. Demek ki dünyada bu tip etkinlikler izleniyor. Demek ki biz de
Çeşme için doğru yoldayız. .

Neden en çok siz sahip çıkıyorsunuz?
İzmir buna sahip çıkmalı, Türkiye’de böyle bir etkinliğe sahip olan tek il biziz. Özellikle kent yöneticileri sahip çıkmalı. Sonuçta biz bir köy festivali yapmıyoruz. Öyle bir iz bırakıyoruz ki televizyon kanalları yayınlamak istiyor. Bu da Çeşme’nin ve festivalin geldiği noktayı gösteriyor. İzmir için bir sürü arayış içindeler. Tanıtmak için... İzmir’i tanıtmak istiyorsunuz. Bu ya sporla ya müzikle ya bir festivalle, bir karnavalla olur. İnsanlar dünyada gittiği şehirlerde bu tip etkinlikleri tercih ediyor. Deniz - kum - güneş güzel şeyler ama Akdeniz’de bunlara sahip çok ülke var. İzmir’e insanları çekebilmek için, merak edebilecekleri farklı argümanları karşılarına çıkarmak lazım. Bu tip olaylar insanların İzmirle buluşmasını kolaylaştırır. Çeşme öne çıktığında İzmir’i de satabilirsiniz zaten.

Oda başkanları ve yöneticilerimiz tribünlere oynuyor
İzmir’in tanıtımı için sizce neler yapılmalı?
- Sayın Vali, Büyükşehir Belediye Başkanı ya da oda başkanları çıkıp da İzmir’i ne olarak pazarlamak istiyorlar. Böyle bir programları var mı? Hiç duydunuz mu? İzmir markete ne sunuyor? Neyini kullanarak dünyada öne çıkmaya çalışıyor? Bu bir strateji meselesidir. İzmir’de spor etkinlikleri, Bergama’da sağlık paneli, Meryem Ana’da dinler buluşması gibi konferans, etkinlikler yaratacaksınız ki, İzmir’e dikkat çekeceksiniz. Bir de yanında denizini, Kemeraltı’nı, Agora’sını, güneşini, tarihini sunacaksın ki insanlar bir daha geri gelsin ya da anlatabilsin. Kuruvaziyer turizmi gelişti ama o turistlerin İzmir’e, esnafa faydası olduğunu düşünmüyorum. İzmir’e birkaç saatliğine geliyor ve bir daha gelme ihtiyacı duymuyor.

Başka eleştirdiğiniz şeyler de var sanırım...
- Eğer bu kente biz dışarıdan para getiremezsek bir de herkes birbirinin cebindeki parayı “Nasıl alırım” diye düşünürse bu şehir ileriye gitmez. Herkes komşusunun cebindeki parayı “Nasıl alırım”ın peşinde. Dışarıda böyle değil. Biz şehre para getirebilirsek kent zenginleşir, refahı artar, canlanır. Bir de bu kentin turizm il müdürü yok. Türkiye’nin üçüncü büyük şehriyim diye övünüyorsun ama turizm müdürün yok. Atanan müdür de ‘Yandım Allah’ deyip kaçtı. Bunlarla yüzleşmeden bu kent bir yere varmaz. Benim gördüğüm kadarıyla oda başkanları ve yöneticiler tribünlere oynuyor. Herkes fotoğraf vermenin peşinde. Bir de ‘Un var, şeker var helva yapacak insan yok’ diyen yöneticiler var. Bunu söyleyen helva yapacak kişiyse bu kentin baştan aşağı kendini sorgulaması lazım. Elinde yetki olan insanların şikayet etmeye hakkı yoktur. Onlar çözüm mercileridir. Ben yakınabilirim. Ama bu kenti ileriye taşıyacak insanların yakınmaya hakkı yok.