Ege Defterinde yenilgi yok

Defterinde yenilgi yok

24.01.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:

Uzun yıllar formasını giydiği Kırmızı Lacivertli takıma ikinci kez teknik adam olarak döndü. Geçmişe sünger çekti. Futbolculuk yıllarındaki hırsını, artık yeni oyunculara aşılamak için kolları sıvadı

Defterinde yenilgi yok

ALTINORDU SEVDALISI ÖKSÜZ BU KEZ İDDİALI DÖNDÜ l983 yılında Balıkesirspordan "Kırmızı Şeytanlar"a transfer oldu. Altınorduya imza atmadan önce, Fenerbahçe de kendisine talip olmuştu. Ama iş işten geçmişti. Altınordu daha çabuk hareket etmişti. İmza sonrası, halen Fenerbahçe Kulüp Müdürü olan Serkan Acar, onu Fenerbahçeye kazandırmak için büyük çaba gösterdi. Ne var ki, Altınordu tüm uğraşlara rağmen kendisine izin vermedi. İşte o imza ile gerçek bir Altınordulu oldu. Yüksel Öksüz... Altınordunun şu anki teknik direktörü. Ancak, yeni jenerasyon onu sadece şimdiki kimliğiyle tanıyor. Futbolculuk dönemi oldukça renkli ve hareketli geçti. 1983 yılından 1995 sezonunun sonuda kadar "Şeytanlar"ın formasını giydi. O, sağ kanadın atom karıncasıydı. Bitmeyen, tükenmeyen enerjisi, saha içindeki devamlılığı ve ortaları ile taraftarın gönlünde taht kurmuştu. Dürüstlüğünün yanı sıra, sorun çıkarmayan, sadece işini yapan futbolcuların başında yer aldı. Aynı zamanda takımın efendisi oldu. Taraflı tarafsız herkesin beğenisini kazandı.Futbolculuk yaşamına nokta koyduktan sonra antrenörlük yaşamına başladı. Bir süre İzmirden koptu. Balıkesir bölgesinde amatör takımlarda görev yaptı. İlk kez profesyonel bir takımın başına teknik direktör olarak geldi. O takım yine Altınorduydu. Yuvasıydı. Kendisi ile biraraya geldiğimizde yine futbolculuk yıllarındaki gibiydi. Biraz utangaç, biraz sıkılgan ve yine açıksözlüydü. Üstlendiği görevin sorumluluk bilinci içindeydi. Mutlu olmasının yanında, içinde ve yüreğinde, yüzüne yansıyan bir burukluk vardı. Onun ruh halini az çok çözmüştük.Öncelikle, Altınordunun 3.Ligde olmasını içine sindiremiyor gibiydi. Daha sohbetimizin başlarında, bazı sıkıntılarının olduğu anlaşılıyordu. En büyük sıkıntısı da çalışacak bir saha, futbolcularının kalacağı doğru dürüst bir tesisin olmayışıydı. Bunu zaten söylemesine bile gerek yoktu. Tesis konusu Altınordunun en öncelikli sorunuydu. Bir teknik adam için de en büyük kanayan yara. Utangaç, sıkılgan ama yine açıkgöz Futbolculuk yıllarında yenilgiyi kabullenmeyen kimliğinin, teknik adamlıkta da değişmediğini saptamak zor değildi. Altınordunun Ligde bulunduğu yeri normal karşılıyor.Kendisinden önce görev yapan meslekdaşı Rıza Tuyuranın doğru şeyler yaptığını söylüyor. Rıza Hocanın, futbolcuların özelliklerine göre bir sistem kurduğunu, büyük bir olasılıkla bu sistemi sürdüreceğini vurguluyor.Tesis sorununun yanında, sakat futbolcuların durumu da Yüksel Öksüzün canını sıkıyor. Bu arada, orta alanda Levent, forvette Canpolatın gitmesiyle, takımda hissedilir boşluklar doğduğunu ifade ederken, bu futbolcuların yerine mutlaka iki oyuncu alınması gerektiğini de vurguluyor.Bulundukları grupta çok büyük dengesizlikler olduğunu ifade ederken de, yüzünde belli bir gülümsemeyi hemen farkediyoruz. "İstediğimiz iki adamı alabilirsek en azından Play Offu yakalarız" diyor.Grupta Aliağa Belediye, Turgutluspor, Akhisar Belediye, Isparta ve Egonun zirveyi kovalayacak takımlar olduğunu söylerken, son transferlerle Denizli Belediyesporun sürpriz yapabileceğine dikkat çekiyor. Kısacası, "Bu grupta herşey olur" cümlesinin altını kalın bir çizgiyle çiziyor.Sohbetimizin sonunda, "Nerede o eski günler ?" cümlesiyle birlikte, nostalji defterinin düğümleri çözülüverdi. Gözleri buğulandı Yüksel Hocanın. Rahmetli Tamer Kaptanın çalıştırdığı dönemi özlemle andı. "O günkü takım inanın bugün Süper Ligde oynardı. Timur gibi orta saha oyuncusu, şu an bile yok" derken, Yüksel Hocanın gözlerinin bir kez daha dolduğunu farketmemek mümkün değildi. Grupta büyük dengesizlikler var ALTINORDUNUN genç Teknik Direktörü Yüksel Öksüz, ikinci yarıda da sistemi değiştirmeyeceğini söyledi. Kendisinden önce görev yapan Rıza Tuyuranın oturttuğu 3 - 6 - 1 sistemine takımın uyumlu olduğuna dikkat çeken Öksüz, "İlk geldiğimde 3 - 4 - 2 - 1i uygulamak istedim, olmadı. Çünkü futbolcular eski sisteme alışmış. Zaten daha önce yapılan transferler de eski sisteme göre olmuş. Bu sistemi ikinci yarıda da uygulayacağız. Tabii daha agresif olarak. Bulunduğumuz ligde teknik kadar, savaşçı kimlik de önemli. Bu eksiğimizi hazırlık döneminde asgariye indirmeye çalıştık" ifadesini kullandı. Sistemi değiştirmeyecek