Ege Douglas Cocheone'un sözünün satır arasında kalan ayrıntı

Douglas Cocheone'un sözünün satır arasında kalan ayrıntı

12.01.2006 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Douglas Cocheoneun sözünün satır arasında kalan ayrıntı

Egeli işadamlarının bir araya gelerek kurdukları Kipa, gerçekten de doğru zamanda, doğru alana yatırım yapmanın en güzel örneği oldu. Gönül isterdi ki; bu açılım başlangıçta olduğu gibi yine yerel sermayenin devamıyla sağlanabilsin.Ama bugün iş yapmanın kuralları ve koşulları çok değişmiş durumda.Özellikle perakende gibi otomotiv gibi sektörlerde hızlı bir konsolidasyon yaşanıyor. Piyasanın en güçlüleri bile işbirliğine, güçbirliğine gidiyorlar. Yani Kipa'nın kuruluşundaki ortam bugün mevcut değil.O yüzden Kipa isminin yanına Tesco'nun eklenmesini doğal karşılamak gerekir.Tesco Kipa, artık bir uluslararası marka...Antalya'daki açılış töreninde Operasyon Direktörü Douglas Cocheone, tüm mağazalarının sebze ve meyve tedarikinin Antalya'dan sağlanacağını söylemiş.Ve ilave etmiş."Firmamızın yurtdışındaki mağazaları için de meyve sebze ihtiyacını Antalya'dan karşılamak istiyoruz. Ancak üretimde standardı tutturmamız gerekir. Sürekli üretim garantisi olmalı. Üreticilerimizle, tedarikçi firmalarımızla uzun süreli ilişkiler kurmak istiyoruz. Firma olarak daha da büyüyeceğiz. Biz büyüdükçe tedarikçilerimize de önerilerimiz ve desteklerimiz olacaktır. Tedarikçilerle ilişkilerimizi sağlam tutuyoruz..."***Meclis'te hipermarket yasası hala tartışılıyor. Hem AKP hükümeti, hem de bundan önceki koalisyon hükümeti yasayla ilgili bazı düzenlemeler ve değişikliklere gitti ama nihai sonuca bir türlü ulaşılamadı.Kamuoyunda farklı farklı görüşler var. Marketleri savunanlar da var, karşı çıkanlar da...Doğrudur, son on yılda market sayısında ve metrekaresinde büyük artış yaşanmış olabilir. Ancak Türkiye'de hala marketleşme oranının yüzde 15'leri geçmediği biliniyor.Yani Türkiye diğer Avrupa ülkelerine göre daha yolun başında.Ben hipermarketlerin üreticiye çok şeyler kattığına inanıyorum. Üretici standart mal üretmenin, kalite ve verimli çalışmanın ilk adımlarını bu sayede attı.Tabii markalaşmayı başaran, ulusal ve uluslararası şirketleri kastetmiyorum.Marketlerin sayısı ve ürün çeşidi genişledikçe; yerel üreticilerimiz de raflarda yer alabilmek için ambalajından pazarlama stratejilerine kadar birçok ayrıntıyı dikkate almaya başladı. Örneğin girin bugün bir markete, son on yılda hayatımıza giren markaların bir listesini çıkarın. Göreceksiniz sayıları hiç de az değil.***Bence tüketicilerin bilinçlenmesinde de bu sürecin önemli katkısı oldu. Tüketicinin alternatif şansı arttı, kullandığı ürünlerin kalite düzeyi yükseldi.Tabii mahallemizin bakkal amcası da kendine çeki düzen verdi. İmkanları doğrultusunda kendini yenilemeye çalıştı.Douglas Cocheone'un sözleri önemli.Çünkü Türkiye isterse ve daha farklı bir strateji izlerse; sadece Tesco değil, pazara giren birçok firmanın en önemli ihracatçısı konumuna girebilir. 75 milyar dolarlık rekor ihracat rakamının çok daha üzerine bu sayede çıkmamız mümkün.Ben gelişmeleri olumlu buluyorum.Yeter ki; Türk üreticisi kalitesini standartların da üzerine çıkarabilsin. Kipa, bölge dışındaki ilk mağazasını geçtiğimiz hafta Antalya'da açtı. Evet... Ben demiyorum. Bu bilim adamlarının yaptığı bir araştırmanın sonucu...Kötü giden evliliğin insanı hasta ettiği konusunda yeni kanıtları ortaya çıkaran Ohio Eyalet Üniversitesi...Bilim adamları laboratuvarda, deneklerin kollarında yaraya benzer içi su dolu kabarcıklar oluşturmuşlar ve sık sık kavga eden çiftlerin yaralarının iyileşme sürecinin, kavga etmedikleri zamanlara oranla daha yavaş olduğunu farketmişler.Archives of General Psychiatry dergisinde yayımlanan araştırmaya göre birbirine düşmanca davranış gösteren çiftlerin iyileşme oranlarının, birbirlerine daha az düşmanca davrananlara oranla yüzde 60 daha düşük olduğu görülmüş.Araştırmada, "Eşin kaybedilmesi ruhi ve fiziki sağlıkta olumsuz değişikliklere yol açsa da, bu, eşin varlığının tek başına koruyucu olacağı anlamına gelmiyor. Sorunlu bir evlilik tek başına stres kaynağıdır" ifadesine yer verilmiş. Bilim adamları; stresin, yaranın iyileşmesinin ilk aşamasında önemli rol oynayan, beyaz kan hücrelerinin ürettiği "proinflamatuar sitokin"lerin üretimini yavaşlattığını söylemiş. Bunu yanı sıra anlaşamayan çiftlerin kanlarında, tartışmanın ertesinde sitokin seviyesinin aynı şekilde yüksek derecede olduğu da saptanmış.Araştırmayı kaleme alan bilim adamları, proinflamatuar sitokinlerin seviyesinin yüksekliğinin aralarında kardiyovasküler hastalık, romatizma, kemik erimesi, bazı kanser türlerinin de bulunduğu çeşitli hastalıklarla bağlantısı bulunduğunu söylemişler.Sonuç...Ağrısı olan, yarası iyileşmeyen doktora gitmeden önce evliliğine bir baksın. dsipahi@milliyet.com.tr Yaralarınız iyileşmiyorsa evliliğinizde bir sorun var