Ege Dünyaca ünlü ‘Holy Cow’ Mavişehir Egepark AVM’de

Dünyaca ünlü ‘Holy Cow’ Mavişehir Egepark AVM’de

08.10.2017 - 03:03 | Son Güncellenme:

Yıllarca restoranlara danışmanlık yapan Doğa Uygar Sütçüoğlu, Mavişehir Egepark’ta ‘Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse’u hizmete açtı. Sütçüoğlu “Özel bir teknikle pişirdiğimiz, sunumuyla da özgün olan hamburger ve etlerle farklı bir damak deneyimi yaşamak isteyen herkesi bekliyoruz” diyor.

Dünyaca ünlü ‘Holy Cow’ Mavişehir Egepark AVM’de

Doğa Uygar Sütçüoğlu, yıllarca çeşitli restoranlara danışmanlık yaptı. Sonunda ‘Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse’u açtı. Anlamı ‘kutsal inek’ olan ve dünya üzerinde Malezya başta olmak üzere, İsviçre, Kuzey ve Güney Amerika, Endonezya ve Fransa gibi yaklaşık 40 ülkede bulunan bu hamburgerlerin ve özel etlerin sırrı, Sütçüoğlu’nun kaliteden ödün vermemesinde... Restoranda hamburgerci müşteriler de var, etçi müşteriler de...
Doğa Uygar Sütçüoğlu, 4 yıla yakın süredir çeşitli restoranlara danışmanlık yapıyor. Bütçeleme, maliyet planlama ve satış artırıcı etkinlikler konusunda eğitimlerin yanı sıra yeni konseptler de oluşturuyor, İzmir’in en iyi markalarına reçeteler yazıyor. Dünyanın çeşitli ülkelerindeki Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse’un Türkiye master franchise’la ilk restoranını Mavişehir Egepark AVM’de hizmete açan Sütçüoğlu, bir yerde kendisine de reçete yazdı.

Haberin Devamı

Franchise verecek

Doğa Uygar Sütçüoğlu, Egepark AVM’deki mekânın İzmir’deki, Amerikan tadını veren tek restoran olduğunu söylüyor. Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse, sadece ABD’de değil, Kuzey ve Güney Amerika’da, Avrupa ve Uzakdoğu’da çeşitli ülkelerde olan bir marka. Markanın master franchise Doğa Uygar Sütçüoğlu’na ait. Türkiye distribütörü olarak kendisi franchise verecek. Yerlerini bile planlamış. Kendisi maliyetlendirme uzmanı olduğu için, fiyatlandırma konusunda her türlü desteği vererek kısa sürede para kazandıracak.

‘Uygun fiyata kalite’

Sütçüoğlu, neden Holy Cow’da et ve burger yenilmesi gerektiğini şu tümcelerle özetliyor: “Burgerimizin özelliği, sadece et içermesi. Tereyağı, cheddar, tuz, karabiber... 200 gramlık burgeri, yanında patates kızartmasıyla 29 liraya veriyoruz. İnsanlar, 140’lık burgerleri 24 liraya yiyorlar ki, et oranı net 110 gramdır. Çok fazla burgerci var. Köfte harcını dayıyorlar, baharatı dayıyorlar, midesi hassas kişiler mahvoluyor. Hele daha ucuza satılan menülerde ne yediğimiz belli değil. Biz gurme işi yapıyoruz.”

Haberin Devamı

Londra’da şube

Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse kurulurken, ekip olarak düşündükleri bazı unsurların olduğunu kaydeden Doğa Uygar Sütçüoğlu, “Başkası beğenmeden önce, yaptığımız eti biz beğenmeliydik. Başkası oturmadan önce, dizayn ettiğimiz restoranımızı biz onaylamalıydık. Her şeyi test ettik, onayladık, ailelerimizin görüşlerini aldık ve sonunda dedik ki, “Bu marka, hem bize hem de Mavişehir’e yakışacak bir marka olacak” vurgusunu yaptı.
Ekiplerini, arkadaşlarını, dostlarını, ailelerini ve en çok da müşterilerini memnun eden bir marka oluşturmanın verdiği keyfi yaşadıklarına dikkat çeken Sütçüoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Etleri kömürde yapıyoruz, yani doğal ateşte. Kömür de özel kömür. Böylece içine aroma da katılmış oluyor. Etlerin pişme derecelerine dikkat ediyoruz. Biz burada maliyeti aşağı çekme adına hiçbir şey yapmıyoruz. Amerikan mutfağı kültürünü uyguluyoruz. Kurutulmuş etlerimizde kendimiz ‘Dry Aged’ sistemini kullanıyoruz. Önümüzdeki dönemde İzmir’in, et konusunda da Türkiye’nin en iyileri arasında olacağını düşünüyorum. Bu sektörde çok manipülasyon yapılıyor. İnsanlar işini severek, doğru yaparsa İzmir’den de yeni markalar doğacaktır. Hayalim, markamızı öncelikle Ege illeri ile İstanbul ve Ankara’ya götürmek; Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse olmayan, İngiltere’nin başkenti Londra’da da bir restoran açmak.”

Haberin Devamı

6 tür yeni makarna

Holy Cow Gourmet Burgers&Steakhouse, saat 10.00’da açılıyor. 90 kişiye aynı anda hizmet verilebiliyor. Kahvaltı serpme değil, tabaklarda sunuluyor. Ayrıca, özel olarak yaptırılan sucukla hazırlanan sahanda yumurta ve menemen var... Öğle ve akşam yemeklerinde çeşit bol. Başlangıçlardan böreklere, sosis tabaklarına, et yemeklerine, burgerlere, kokorece, özel kasap köfteye, makarnalara, noddle’lara kadar...
Menüye, yeni et ve hamburger çeşitleri ekleniyor. 6 çeşit yeni makarna türü var. Doğa Uygar Sütçüoğlu, “Nasıl ette kalitemizi koruyorsak, bu standardımızı her çeşitte, makarnamızda da koruyacağız, misafirlerimize en iyisini yedireceğiz” diyor...

Haberin Devamı

‘Çocuklar önemli’

Çocukların damak tadı önemli. Onlar ne ortama, ne fiyata, ne hizmete bakıyor. Sadece köftenin lezzetine dikkat ederler. Müdavim ailelerimiz var, çocuklarının başka yerde hamburger yemediğini söylüyor. Bu bizi çok mutlu ediyor” dedi.

Tatar atlılarının seferlerinde doğdu

Hamburgerin tarihi Orta Asya’ya, Tatar diye bilinen Türk toplumlarına kadar uzanıyor. Savaşçı Tatar atlıları, o zamanlar çiğ at eti yiyorlardı. Zamanla bu eti eyerlerinin altına koyduklarında, uzun seferlerde atın hareketleri sonucunda bu etin bir şekilde az da olsa piştiğini ve daha kolay çiğnenebilir hale geldiğini keşfettiler. Yıllar geçtikçe, Asya steplerindeki uzun seferlerinin sonunda bu eti eyerin altından çıkardıklarında ona tuz, biber ve soğan da eklediler ve sonunda bugünkü bilinen ‘Tatar bifteği’ ortaya çıktı. Almanya’nın Hamburg şehrinden bir tüccar, ticaret amacıyla gittiği Orta Asya’da 19. yüzyılın ortalarında Tatar bifteğini görür ve Almanya’ya getirerek Hamburg bifteği olarak sunar. Sonra bir aşçı, kızartarak ona ‘Hamburg’a ait’ anlamında hamburger adını verir.
Yine 19. yüzyılda bir fizikçi ve aynı zamanda yemek geliştirme uzmanı olan Dr. J. H. Salisbury, hamburgeri İngiltere’ye getirir. Salisbury, sağlıklı bir yaşam için günde üç kere, önceden sıcak suyla yıkanmış biftek yenmesi gerektiğine inanıyordu. Bu şekilde hazırlanan hamburgere, İngiltere’de ‘Salisbury bifteği’ adı verilmiş. Almanlar, 1800’lü yıllarda Amerika’ya göç ederken hamburger kültürünü de yanlarında götürmüş...

Haberin Devamı

İzmirliye eti sevdiren adam

Doğa Uygar Sütçüoğlu, 1983 Edirne doğumlu. Karşıyaka Lisesi sonrası İzmir Ekonomi Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nü bitirmiş. Bir süre inşaat sektöründe ve eğitim sektöründe çalışmış. Anne ve baba öğretmen, İzmir’in önemli dershanelerinin kurucuları. Sütçüoğlu, daha sonra sevdiği sektöre, yemek işine giriyor. Ankara merkezli bir catering firmasının Bozyaka Devlet Hastanesi’nde işletme müdürlüğünü, daha sonra da Ege Bölgesi müdürlüğünü yapıyor. Restoranlara danışmanlık yaparken de kendi restoranını açma fikrini oluşturuyor.
Sütçüoğlu’nun eşi de öğretmen. 2.5 yaşında bir oğlu var. İş odaklı yaşıyor. Sabahın köründen gecenin bir yarısına kadar restoranında. Restoran sahiplerine eğitim ve danışmanlığı sürdürüyor. Ona göre, restorancı eğitimli olursa müşteri de eğitilir, hizmeti ve lezzeti satın almayı öğrenir. Motor kullanmayı ve film izlemeyi seviyor, sık sık mutfağa girip yeni tatlar ortaya çıkarıyor.

‘Yabancılar bilinçli’

Mangalda bile eti kurutana kadar pişirdiklerini kaydeden Sütçüoğlu, şu saptamaları yapıyor: “Gittiğimiz restoranda yok içi kırmızı, kanlı olmasın falan... Etin suyunu kan zannediyorlar. Kan damarda olur, o da hayvan kesilince akar. Ette kan olmaz, pembelik olur. Misal, müşteri “Orta pişsin” diyor. Getiriyoruz, “Bu pişmemiş, içi kanlı” diyor. İyi pişmiş istiyor. Getiriyoruz, bu sefer sert diyor. Eti ne kadar pişirirsen o kadar sertleşir. Burada müşterileri adeta eğitiyorum. Kanalları açık olanlar anlıyorlar. Ben yine de müşteri orta pişmiş isterse mutfağa “Türk ortası olsun, Amerikan ortası değil “diyorum. Yabancı müşteri bilinçli. Onlar kültürü biliyorlar, onlara hizmet etmek daha kolay.”