Ege Efsanesin tarihinle Göztepe

Efsanesin tarihinle Göztepe

26.09.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

.

Efsanesin tarihinle Göztepe

Milliyet Ege’nin usta kalemleri namağlup Kayserispor’un ardından Trabzon deplasmanından da 2-0’lık galibiyetle dönen sarı kırmızılı ekibin müthiş performansını değerlendirdi, “Bu ligde kimse kimseden büyük değil” dedi.

Haberin Devamı

Bülent Buda: İlk 28 dakikada Yasin’den iki gol. Jerome biraz gole dönük dursa üçüncü gol olasılığı vardı. Harika bir ilk yarı. Penaltıya kadar ilk yarıda neredeyse Göztepe kalesi önünde pozisyonu yok Trabzon’un. Bence, futbol akşamının çarpıcı olayı Beto’nun kurtardığı penaltıdır. (Kimileri Burak kaçırdı nitelemesi yapsalarda, Beto penaltıda yine harikaydı.) İkinci yarıda olacaklar bir biçimde belliydi. Trabzon basacak, gelecekti Göztepe üzerine. Ancak geride eksilecek açıkları olacaktı. Kendi kendime söylendim maçı izlerken, Göztepe savunmada elde ettiği toplarla hızlı çıkar, gole yönelirse farkı açar. Öyle olmadı. Baskı altında yüksek dirençle oynadılar. Ancak kazandıkları toplarla tempolu, baskılı Trabzon’un üzerine gitmeye cesaret edemediler. Ya da iki fark iyidir diyip önce onu korumalıyız, fazla riske girmenin anlamı yok gibimi düşündüler. Neyse, Trabzon’dan çıkarılan 3 puan çok değerli. Bitirirken Yasin gol atmayı sevdi. Jerome ne zaman başlayacak özlemle bekliyoruz.

Haberin Devamı

Efsanesin tarihinle Göztepe

Fatih Tanfer: Göztepe, Trabzon deplasmanında oyun felsefesi, temposu ve doğru oyun anlayışıyla Yasin’in ayağından bulduğu iki golle ilk 28 dakikada 2-0 öne geçti. Göztepe’de hücumda az adamla çok başarılı işler yaptılar. Sonrası sahanın her yerinde topun arkasına geçtiler. Trabzon’a alan bırakmadılar. Elbette Göztepe’nin iyi değil, çok iyi kalecisi Beto Burak’ın penaltısını kurtararak Trabzon’un havaya girip avantaj elde etmesini önledi. 2-0’ı koruma iç güdüsünden mi olsa gerek Göztepe ikinci yarıda, rakibe gerekli tempoyu ve baskıyı yapamadı. Çok top kaybetti; hücumda top tutamadı.

- Pas oyununu yapamadığı için her top hızla Göztepe alanına tekrar döndü. Beto’yla beraber Göztepe’nin defansı ve sezon başından beri çok iyi futbolcu olduğuna inandığım Alparslan çok iyi oynadı. (Mağlup olunan Alanya maçı sonrası da yazmıştım, sağ bek Gassama’yı çok beğenyiorum. Atılan iki golün başlanğıç noktası oydu.) Ancak 90+5’de lüzumsuz kaptırdığı top Rodallega tarafından ağlarla buluştu. Ancak VAR golü iptal etti. Bazı eksiklikleri tamamlamasıyla Göztepe adına büyük kazanç olacak) Aksiyonu bol bir maçtı. Kendi alanında iyi savunma yaparak kontrol etmeye çalıştı. Ancak Trabzon’un büyük baskısıyla tamamına yakını Göztepe alanında oynandı. Bunlar samimi olarak maç içinde gördüğümüz değerlendirmeler. İşin özeti, Göztepe çok önemli 3 puan alarak çıkışa geçti. İlk yarıdaki oyun felsefesi harikaydı. İkinci yarıdaki oyunla ve yapılan hatalarla ilgili Bayram Hoca alınması gereken tedbirleri alacaktır. Yapılacak tek şey Göztepe’nin çok önemli 3 puanını kutlamaktır. Tebrikler Göztepe.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Geçtiğimiz hafta “Göztepe için lig yeni başlıyor” demiştik. Evinde en yakın takipçisi Kayserispor’u ve deplasmanda Trabzonspor’u devirerek, bizlere geçtiğimiz sezon Süper Lig’de ligin tozunu attıran ruhu anımsattı. Lige adapte olmasını başaran bir takım var karşımızda. Bu durum da takım içi dengelerin doğru ilerlediğinin en güzel örneği.

Yasin’in mayası Göztepe’de tuttu. Ligde 3. golünü attı, bir de asist yaptı. Göztepe’nin kalesi ve önündeki güçlü savunması müthiş. Gassama, Reis, Titi ve Traore dörtlüsü dillere destan. Bu ligde kimse kimseden daha büyük değil. Her takımın birbirini yenebileceği uzun bir maraton. Bana göre tarihi destanlarla dolu Göztepe’nin bu sene hedef büyütmesi gerekiyor. Bugün Göztepe’yi Süper Lig’de izliyorsak bunun büyük iki mimarı vardı. Şüphesiz Başkan Mehmet Sepil ve cefakar Göztepe taraftarıdır. Ben inanıyorum ki Göztepe daha iyisini bizlere gösterecek. Hele ki yeni evi Gürsel Aksel tamamladığında...

Haberin Devamı

Aslan avcısı Akhisar

Bülent Buda: Patlamanın sinyallerini hafta içinde oynadıkları Avrupa sınavında kişilikli, etkileyici futbollarıyla verdiler. Pazar gecesi lider Galatasaray karşısında maçı isteyen, yarışmacı, dirençli, bilinçli sorunun ayırdında bütünleşmiş bir takım vardı alanda. Fatih adeta uzayarak kurtardığı penaltıyla bir biçimde maçın yazgısını belirledi. Önündeki savunma dörtlüsü müthiş bir savaş verdi. Sissoko, Serginho ve Eray, tükenmeyen enerjileri ile takımın ayakta durmasına katkı sağladı. Regattin, Güray ve elbette Manu mahşerin 3 atlısıydılar. Galatasaray savunmasını dağıttılar, her defasında hataya zorladılar. İlk gol, pas akışıyla, final vuruşuyla resital gibiydi. Sissoko, Regattin, Manu üçlemesi harikaydı. Akhisar lider karşısında elbette kalesinde sorunlu zamanlar yaşadı. Ancak korkmadan, alanı doğru paylaşarak gitti Galatasaray’ın üstüne üstüne. Manu’nun özel çabasıyla yarattığı penaltı, Güray’ın plasesi, ikinci gol ve de elbette uyanık, akıllı Mustafa Yumlu ile oluşan üçüncü gol. Böylesine zor koşullarda yaratılan olağanüstü skora karşı kenarda, alçakgönüllü bir duruş sergileyen genç teknik adam Cem Kavcak. Hepsine kutlu olsun. Harika bir futbol akşamıydı.

Haberin Devamı

Efsanesin tarihinle Göztepe

Maçın adamı kaleci Fatih

Fatih Tanfer: Futbolun temel kurallarından birtanesi, “En az rakibin kadar mücadele edeceksin. Kazanmak da istiyorsan daha fazlasını” Akhisarspor gücünü bildi ve bu temel kuralı sonuna kadar uyguladı. Takım halinde disiplinli bir oyun anlayışı vardı. Kaleci Fatih yine çok iyiydi. Kurtardığı penaltıyla birlikte maç içindeki başarısıda üst düzeydeydi. Savunma ise hatasızdı. Ancak benim her yazımda belirttiğim gibi takımın ruhu Mustafa Yumlu yine bir adım öndeydi. Manu, Regattin ve Güray müthiş etkiliydiler. Orta alanda Sisokko, Serginho ve Eray iki yönlü iyi oynadı. Savunma ve orta alan arasındaki koordinasyon bu kadar uyumlu olunca hücumdaki üçlü gereğinide başarıyla yapıyor. Geçen hafta Ankaragücü’ne mağlup oldukları maçın ilk yarısında el freni çekilmiş bir takım izliyorduk. 7 günde ne oldu da önce Avrupa kupası maçında sonra Galatasaray maçında böyle coşkulu bir takım oluştu. Kadro mühendisliği en doğru biçimde yapıldı. Elbette teknik sorumlu Cem Kavcak’ın doğru hamleleri takdirle karşılıyorum. Artık Akhisarspor’un teknik patronu Cihat Arslan oldu. Hayırlı olsun.

Mehmet Demirtaş: Hırs, azim, mücadele.

Cem Hoca önderliğinde ligdeki ilk galibiyet. Alkışlar Akhisar’a. Perşembe günü oynanan Krasnodar karşılaşmasında izlediğimiz Akigolar aslında Galatasaray karşısında alınacak galibiyetin sinyallerini vermişti bizlere. Seleznov’suz, Lopes’siz Akhisar’ın mücadelesi takdiri hak ediyor. Bir ilçe takımının Avrupa Kupaları’nda Türkiye’yi temsil etmesi Türk futbolu açısından gerçekten gurur verici. Ama Avrupa’da başarı için daha fazlası gerekiyor. Tur atlama ve alınacak puanlarda UEFA’dan gelecek büyük maddi olanaklar gözardı edilmemeli. Cihat Hoca yuvasına geri döndü. İnanıyorum ki en kısa sürede toparlanıp, çok daha keyifli Akhisar izleyeceğimiz kanaatindeyim.

CANIN SAĞOLSUN BÜYÜK ALTAY

Bülent Buda: Futbol oyununda birinci kural eğer kendi alanında oynuyorsan rakibe basacaksın. Maçın ilk 40 dakikasında Altay, bu kavramın çok uzağındaydı. Üstelik kalesinde birde gol gördü. İkinci yarıda önce İbrahim Öztürk’ün kafa şutunu, ardından İbrahim Akın’ın duran toptan gönderdiği topu ve de üçüncüsünde Aganovic’in harika vuruşunu önleyen direkler bir biçimde Altay’ın eşitliğini, olası galibiyetin önleyen unsurlardı. Elbette bir yenilgi dünyanın sonu değil. Lakin daha yolun başında kendi sahanda kayıp 5 puan.

Efsanesin tarihinle Göztepe

Fatih Tanfer: Altay, direkten 3 şutunun döndüğü bilhassa ikinci yarı bütün hatlarıyla adeta tek kale bir oyuna çevirdiği Giresun karşısında yine mutlak bir penaltısının verilmediği maçta 3 puanı kaybetti. Hem namağlup unvanı bitti hem de çok önemli bir avantajını yitirdi. Kolay değil bir maç içinde 3 şutun direkten dönüyor. Sezon başındaki yazımda da belirtmiştim Alper Hoca’yı çalışkan ve disiplinli bir hoca olarak görüyorum. Asla haddimizi aşıp reçete vermeyi de sevmem. Ancak tespitlerimizi de yapmak ve burada yazmakta bir sorumluluk.

- Rakipler Altay’ın oyun sistemini gayet iyi analiz ettiler. Marco’ya yakın markaj, merkezi kapat, kazanılan toplarla hızlı atağa çık.

- Altay’ın bana göre önemli sorunlarından birtanesi orta alanda. Ferhat, Metin, Aganovic ve Tevfik Altındağ aynı tip oyuncular. Rakibi bozacak, pres yapacak özellikleri yok. Maçın içinde Ferhat’la Metin’in oyundan çıkması bu düşüncemi kuvvetlendiriyor.

- Kişisel kanaatim Altay’ın geçen seneki kahramanları Atakan, Furkan, Serkan, İbrahim Akın’ın daha fazla süre alması gerekiyor. şimdilik bu kadar.

Mehmet Demirtaş: Altay lige hiç de fena başlamadı. 2 yılda 2 lig atlamak her takımın harcı değildir. Ligde de başta bu rüzgarı hissettirdi. Son maçlardaki formunu tamemen şanssızlık ve hakem hatalarına bağlıyorum. Bana göre bu VAR sistemi ivedilikle alt liglere de uğramalı. Fatih Abim’in dediği gibi gözle görülen bir gerçek var rakipleri Altay’ın oyun planını ezberlemiş durumda. Alper Hoca’nın tedbirleri alacağı düşüncesindeyim.

Denizli tırmanışa geçti

Efsanesin tarihinle Göztepe

Bülent Buda: Skora bakıp aldanmayalım. Çok güçlü bir takımı yendiler. Özgüven ile farkındalıkta cabası. Rakip iki farklı skora karşın, düzenli bastı, arayışlarını sürdürdü. O aşamada Denizli’de telaş yoktu. Belli ki özenle seçilmiş, akıl yürütülmüş bir 11 vardı alanda. En çarpıcı olanı Alperen yine sağ bekte ve eski günlerdeki gibi harika bir iş çıkardı. İlk gol bir sanat yapıtı gibiydi. Recep’in öyle bir gol vuruşuna duygusal olarak gereksinimi vardı. Mehmet Akyüz ikinci golde soğukkanlı, sakin kalmanın çarpıcı bir örneğini sergiledi. Sezon başından bu yana belkide ilk kez takım halinde böylesine ayakta, dirençli dik kaldılar. Stachowiak güçlü fiziğine birde oyundaki büyüklüğünü ekledi. Osman Hoca’nın oyuna ikinci, üçüncü hamleleri biraz rötarlı geldi bana. Acaba o hamleler biraz daha öne çekilebilirmiydi? Bu bağlamda Özköylü’nün kenarda sakin, bilgece duruşuda çok etkiliydi.

Fatih Tanfer: Bülent Abim, teknik açıdan Denizlispor adına söylenmesi gereken herşeyi doğru bir biçimde ifade etti. Hepsine katılıyorum. Osmanlıspor deplasmanında alınan bu 3 puanı kimse küçümsemesin. elindeki oyuncular çok yetenekli ve her takımı her yerde yenebilecek güçteler. Denizlispor puanını 10’a çıkardı. Kişisel kanaatim idari ve mali problem yaşamazsa, Denizli halkı desteğini daha da artırırsa abartı değil bu ligin en güçlü, hücum alternatifleri olan bir takımını üst sıralarda görebiliriz. Takım oyunuda her geçen gün artarak devam edecektir. Ben şahsen Denizlispor’dan umutluyum. Ancak öncelikle evindeki lüzumsuz kayıpları yapmamak şartıyla.

Gücünü bil Bal Kes

Bülent Buda: Kafam hala Ümraniye maçının ilk yarı arasında. O adam hakemin burnunun ucuna kadar nasıl geldi. Elini kolunu sallayarak alana giriyor, kimse nereye demiyor. Futbolcular yaşanan bu travmanın ardından Afyon deplasmanında zor bir oyun. Ligi yeni adımlayan Afyon; sert, dirençli, koşan, basan enerjik bir takım. Nitekim golünü atıyor, öne geçiyor. Bu aşamada Balıkesir’in şansı farkının açılmamış olması. Üstüne birde hamle oyuncusu Furkan’ın katılıp eşitlik golünü de getirmesi bu oyunu daha ilginç kılıyor. Sözün özü, zor koşullarda Balıkesir, Afyon’dan 1 puanı kaptı yani kârlıdır, iyidir.

Fatih Tanfer: Hafta içinde Giray Hoca, bu ligin en iyi oyuncuları benim takımımda diye bir ifadesi vardı. Balıkesirspor ile ilgili yorumlarımızı okuyan okuyucularımız bilirlerken bu sözü biz geçen yılda söylüyorduk, bu yılda devam ettiriyoruz. Ancak Balıkesirspor bir yere gelecek Ümraniye maçında olduğu gibi kendini bilmez ortaya çıkıyor, takımın kaderiyle oynuyor. Afyon gibi zorlu bir deplasmanda maçın başından itibaren Otto, Nizamettin ağırlıklı pas oyununu iyi oynadılar. çok koşan, mücadele eden Afyon karşısında asla geri çekilmediler, puan almak adına herşeyi yaptılar. Oyuna sonradan giren Furkan’da 87. dakikada şahane bir vuruşla golünü atıp puanla evine döndü. Yazımın başına dönelim. Bu Balıkesirde gerçekten çok yetenekli ve neticeyi olumlu yönde değiştirecek oyuncular var. Yeter ki artık güçlerinin farkına varsınlar.

Mehmet Demirtaş: Sahaya giren şahıs serbest. Balıkesirspor 2 maç seyircisiz ve 100 bin lira ceza ve belki hükmen mağlubiyet alacak. Hakeme vuran suçsuzsa Balıkesirspor'un Balıkesirspor'lunun günahı ne? İnsanın kafasına takılan deli sorular. Herşeye rağmen Balıkesir artık gücünün farkına varmalı ve sahaya çıkıp aslanlar gibi mücadele etmeli.

Altınordu’da tek eksik gol

Bülent Buda: Konuk Adana’nın ilk atağında ulaştığı gol ikram gibiydi. Ardından maçın bitimine kadar futbola dair, izlemek istediğiniz çok şey alanda sergilendi. Final vuruşuyla gol dışında. Daha iyi olup kaybetmek elbette üzer oyuncuyu. Gol ile süslenmemişse iyi futbol unutulur. Futbolcular iyi çalışmanın oluşturduğu özgüvene, yaratıcılığı da eklemlemeli. Takımın oyuna odaklanma, kazanmaya ilişkin eylemlerinde sorun yok. Sorun, insanı kendinden geçiren o mutlu sona ulaştıran final vuruşları. Alandaki küresel cisimle herkes aynı oyunu oynar. Ona hükmetmek zaman değil, beceri ile yeterlilik ister. Altınordu’lu futbolcular bu bağlamdaki eksiklerini hızla gidermeli.

Fatih Tanfer: Altınordu’da hücuma çıkarken kaptırılan bir top sonrası hemen maçın başında Pote’nin ayağından yenilen bir gol. Sonrası hızlı ve baskılı bir oyunla Adana Demirspor’un üstüne gitti. Yenilgiyi kabul etmeyen bir oyun anlayışıyla tabiri yerindeyse rakibine nefes aldırmadı. Cezaalanı içerisinde inanılmaz pozisyonlar yarattı. Golcü sıkıntısı bu mağlubiyetin en önemli nedeniydi. Yetenekli oyuncu sayısı, her geçen gün artıyor. Altınordu elbette istediği yere gelecektir.

Mehmet Demirtaş: Yeni sezona iddalı bir o kadar da hazır başlayan Altınordu, ligin 6 haftasını 1 galibiyetle kapattı. Futbol adına yatırımın ve eğitimin tartışmasız güzel gittiği bir ekip nasıl olur da lig maçlarında sahaya istenileni bu kadar vermez şahsen şaşırıyorum. Bana kalırsa Altınordu aldığı sonuçlardan daha fazlası. Ben buna inanıyorum. Hüseyin Hocaya da aynı şekilde güvenim tam. Bence artık ayağa kalkma vakti. Tüm Türkiye’nin gurur kaynağı, spora ve sporcuya yaptığı yatırımlarla parmak ısırtan bir kulübün biran evvel meyvesini toplama vakti.