Ege Geçen bir yılın bilançosu...

Geçen bir yılın bilançosu...

31.12.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

.

Geçen bir yılın bilançosu...

Beni etkileyen, toplumu etkileyen olaylar neler olmuş.Hangi ay bana mutluluk getirmiş, hangi ay hüzün.Nelere gülmüşüm, nelere ağlamışım. Kimler beni heyecanlandırmış, kimler hayal kırıklığına uğratmış.Hangi olaylar karşısında dişlerimi sıkmışım, hangilerinde sevincimi gizleyememişim. Aklımdan çıkaramadığım neler olmuş, bir daha yaşamak istemediğim neler... Tanıklık ettiklerim, isteyip de göremediklerim. Şanslı olduğum günler, kaçırdığım fırsatlar... Yediklerim, yiyemediklerim. Gördüklerim, göremediklerim...Kendimce bir yılın bilançosunu çıkardım. Eksiler bir yana, artılar bir yana...* * * 2003 yılında kullandığım ajandamın son sayfasına şu satırbaşlarını not almışım.1 - Avrupa Birliğinde çok önemli bir yıl.2 - Yerel seçimler İzmir ve Türkiye için çok önemli.3 - ABD başkanlık seçimleri dünyayı yeniden şekillendirecek.Kendim için de şu notu yazmışım."Önce sağlık, önce aile, önce dostlar..."2004 yılını Türkiye - AB ilişkileri, Kıbrıs, Irak, yerel seçimler, ABD başkanlık seçimleri ana gündem maddeleri oluşturdu; yazdıklarımda yanılmamıştım.Ama bu yılın kayıpları hiç aklımdan geçmezdi.28 Mart seçimleri öncesinde AKP rüzgarının tüm Türkiyede eseceği belliydi. CHPnin kalesi olarak gösterilen İzmir, Antalya, Gaziantep, Kocaeli gibi illerde müthiş bir mücadele yaşanıyordu. 3 Kasımda oy tercihini AKPden yana yapan Türk halkı, yerel seçimlerde de AKPye bir şans daha verdi. Aslında bu diğer partilere ders verme anlamına da geliyordu.CHP sadece İzmirde galip gelebildi; bunda Ahmet Piriştina faktörünün büyük rolü bulunuyordu.Kaleler fethedilmiş; İzmir yine farklı bir tercihte bulunmuştu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İzmiri alamadıklarına üzülmüş ama Piriştinanın hakkını da teslim etmişti. Sonrasını biliyorsunuz.Sıcak bir İzmir gününde, benim de yaşgünümden bir gün önce, 15 Haziranda o beklenmedik haber geldi. Şaka yapıyorlar sandık. İş ciddiye binince "Piriştina kalp krizini de yener" dedik. Ama gerçeği değiştirmedi.Haziran başında Milliyete geldiğinde, yaptığımız röportajda "İzmir için ölürüm" diyen başkan; 52 yaşında, babasının öldüğü yaşta, bizlere veda etmişti.* * * 2004te yine büyük kayıplar yaşadık. Türk sanayisinin büyük ismi Sakıp Sabancı, İzmirin en renkli simalarından Mazhar Zorlu, Türk sinemasının iyi kalpli kötü adamı Hüseyin Baradan, "Anadolu Rock" müziğinin öncülerinden Cem Karaca, Ulaştırma eski Bakanı Mehmet Köstepen, çok genç yaşta aramızdan ayrılan Meltem Okatan, Cevdet İnci...Ve değerli birçok isim...Peki 2004te hiç mi iyi şeyler olmadı, bunlar da yarına... dsipahi@milliyet.com.tr Notlarıma şöyle bir baktım, yazı arşivimi karıştırdım. Bir yıl boyunca en fazla hangi konulara değinmiş, hangi isimlere daha fazla yer vermişim.