Ege Göztepe'de duraklama dönemi

Göztepe'de duraklama dönemi

11.04.2018 - 01:24 | Son Güncellenme:

Süper Lig’de ilk devre fırtınalar estiren sarı kırmızılılar, ikinci devrede çıkışını sürdüremedi. Üst üste aldığı yenilgilerle 8. sıraya gerileyen Göz Göz, UEFA Avrupa Kupası hedefinden gittikçe uzaklaştı

Göztepede duraklama dönemi

Bülent Buda: İstatistik değerler ile skor çelişiyor. Bence maçın özeti Beşiktaş attı, Göztepe atamadı. 54. dakika oynanırken topla cezaalanı içinde buluşma Beşiktaş 9, Göztepe 15. Köşe vuruşları, 2 Beşiktaş, 5 Göztepe. Topa sahip olma neredeyse eşit. Lakin goller Beşiktaş’tan. Nedeni Beşiktaş’ta gol atma beceri ve isteği futbolcu sayısı fazla. Göztepe’de bu işler Ba’ya terk edilmiş gibi. Onun dışında karşı kaleye uzak mesafeli şut denemeleri yapabilen bir ikinci yok. Gerçekçi olalım. Beşiktaş karşısındaki diziliş alandan puan ya da puanlar çıkaracak yeterlilikte değildi. Göztepe sezon başından bu yana kulübeden yeterince beslenmedi. Takımın en devamlısı, çalışkanı Castro vuruşmada var, golde yok. Cezalı ile sakatların seçenekleri kısıtlı. Bu manzarada şimdi gelelim ikinci yaşamsal gerçeğe. Göztepe’nin Süper Lig’deki ilk yılında yep yeni bir kadroyla ulaştığı 40 puan büyük bir başarıdır ve de çok değerli bir deneyimdir. Bir diyeceğimde taraftara, ıslıklı tepkiler hiç hoş değil. Onların misyonu ile örtüşmüyor. Çok özelsiniz, öyle kalın lütfen.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Göztepe’de, defansın 3 önemli ismi Kadu, Kosanovic ve Traore’nin yokluklarının takımın yapısını bozduğu gerçeğini Beşiktaş karşısında gördük. İyi niyetle oynadılar. Ancak kademe anlayışında büyük hatalar vardı. Beşiktaş’a çok pozisyon verdi. Yoksa maç dengede gidiyordu. Aradaki fark gerçekten gollerdi. 40 puanı bularak bu yıl ligde hedefi olan kümede kalmayı bir ölçüde garantileyen Göztepe’nin bu maçında olan bazı olumsuzlukları da yazmadan geçemiyorum. Bunlar lüzumsuz görülen kartlar. Selçuk gibi tecrübeli bir oyuncunun kendisine saygı duyduğumuz hoş olmayan tavırları. Bazı oyuncuların umursamazlığı ve verilen şansı değerlendiremeyen oyundan çok tekme atmayı düşünenler. Bunlar Göztepe’nin gelecek planlamasında her zaman övgüyle söz ettiğim yönetimin bakış açısında etken olacaktır. Birde Beşiktaş maçında ikili mücadelelerde 15 top kazanan Demba Ba maçın her noktasında vardı. Bir şutu direkten döndü ve rakamlarda nasıl iyi oynadığını gösteriyor. Hafta boyunca yapılan psikolojik baskıya rağmen sahada kişiliğini yansıtan Demba Ba’ya yapılan eleştirilerin haksızlık olduğunu düşünüyorum. Uzun ve zorlu bir lig maratonunda böyle sonuçlar olacaktır. Bunların hepsi gelecek adına tecrübedir. Göztepe’ye inanmaya, güvenmeye ve seyircisi de büyük desteğine artarak devam etmelidir.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Süper Lig’e yeni çıkmış ve 40 puan toplamış bir Göztepe’den bahsediyoruz. Evet alınan 5 gollü mağlubiyet yadırganabilir ancak yepyeni bir takımın Süper Lig’in ilk yılında göstermiş olduğu bu başarı büyük tecrübe olacaktır. Öte yandan Göztepe’nin şansızlığı, elbette değerli 3 oyuncusunun yoksunluğu ve Beşiktaş’ın son haftalardaki grafiğinin yükselişte olması. Baktığımız zaman Göztepe bu sezon ilk defa bir takımdan 5 gol yiyor. Tamer Hoca önderliğinde Göztepe iyi futbol oynuyor. Özellikle ligin ilk yarısından itibaren hem sahada hem tribünde herkesi kendilerine hayran bıraktılar. Göztepe, Süper Lig’e renk kattı. Rakiplerde bunun farkındaki Beşiktaş-Göztepe karşılaşması öncesi verilen demeçler bunun kanıtı. Karşılaşmada da gördük ki Göztepe, Beşiktaş karşısında farklı bir skorla mağlup oldu ancak skor kesinlikle gerçekleri yansıtmadı. Kazanmayı daha çok istiyen sarı kırmızılılardı ancak buldukları fırsatları değerlendiremediler. Fikstüre baktığımız zaman kalan 6 maçın 4’ü evinde, 2’si deplasmanda. Bizleri seyir zevki yüksek, heyecan dolu günlerin beklediği kesin. Hiç belli olmaz Göztepe bu her şeyi yaşatır insana. Avrupa neden olmasın....

Haberin Devamı

Hadi artık Akhisar

Bülent Buda: Bu ara çok puan yitirdiler. Artık kazanmaları gerekiyor. Talihsiz, üretimsiz bir evreden geçiyorlar. Artık tekrar kazanma zamanı. Beşiktaş, zor bir yorum. Akhisar gücünün olduğu yerde değil. Ezilerek kaybettiği bir maç anımsamıyorum. Takım oynayarak kaybediyor. Basit goller yiyorlar. Hiçbir maçı pozisyonsuz geçmiyorlar. Bu aşamada da final vuruşlarına takılıyorlar. Evet bu hafta Beşiktaş’ı devirecekler. Ben bu takıma inanıyorum.

Fatih Tanfer: Akhisarspor’a Bülent Abi’ye benim bakış açım Türk futbolunun örnek yönetilen kulüplerinden birisi olduğudur. Bu his bir inanç değil, doğruların tespitidir. Ve bu ligde yıllarca kalıp Akhisar’ın ve Türk futbolunun gururu olmalıdır. Ve olacaktır da. Bu haftayı özelinde inceleyecek olursak, Alanyaspor’a hayati önem taşıyan maçta 3-1 mağlup olup sıkıntılı dönemden çıkamadı. Bu maçta yüksek tempoda oynayamadı. Bireysel hatalar vardı. Yine hücuma çıkarken kaptırılan toplar rakibine pozisyon vermesine neden oldu. Kısacası bildiğimiz oyun gücü yoktu. Selezynov’un direkten dönen şutu Akhisar adına kırılma noktasıydı. Gelelim gelecek haftalara. Akhisar’ın 6 maçı kaldı, 4’ü evinde. Rakipler bu hafta Beşiktaş, sonrası Göztepe, Galatasaray ve Osmanlıspor. Deplasmanda ise Malatya ve Kayseri. Fikstür bir avantaj ancak rakipler zor. Her maç final niteliğinde. Akhisarspor Türkiye gündemine oturacak bu maçla gücünü ve takım ruhunu göstermelidir.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Alanyaspor karşısında Akhisarspor’u özellikle maçın ilk yarısında tanıyamadık. Karşılaşmasın ikinci yarısında Okan Hoca oyuna gereken müdahaleleri yapsa da rakibine 3-1 sonuçla boyun eğmesine engel olamadı. Kendisi için çok önemli olan fırsatı tepen Akigo’ları kalan haftalarda çok daha zorlu bir süreç bekliyor. Fikstrüne baktığımız zaman hovardaca harcanan puanlara çok ihtiyacı olacak gibi duruyor. İlk durak evinde Beşiktaş’ı ağırlıyor. Kolay gelsin...

Haberin Devamı

Her haliniz bir başka güzel

Bülent Buda: Hüseyin Eroğlu ile arkadaşlarını 200. maçları için kutlarım. Onların varlığı çok şeyin güzel gitmesini olası kıldı. İyiki varlar. Maç başlıyor, psikolojik dengem bozuluyor. Oyun hareketlendikçe sinir uçlarım iletişime geçiyor, elektron akışı başlıyor. Yani Altınordu’yu izlerken heyecanlı, dağınık, sinirli ve küfürbaz bir tip oluyorum. Oysa takım bu sert, acımasız buram buram eşitsizlik salgılayan ligde çok başarılı hemde 4 yıldır. Genç, deneyimli karışımı, üretken Türk futboluna ilkleri yaşatan, gösteren, kabul ettiren muhteşem bir hikayedir Altınordu. Futbol oyununda yanlış ile doğru arasındaki mesafe saniyeliktir. Yani o denli algı düzeyiniz yüksek olacak ki doğrular yanlışları giderecek. Onun sonucu başarıdır zaten. Ümraniye maçı ne denirse densin 3 ihtimalliydi. Bu bağlamda bütün sorun o ihtimalleri takımların aracı olmadan salt kendi güç ve yaratıcılıklarıyla çözümlemesidir. Bu maçın hakemi Suat Arslanboğa tabelaya giden yolculukta bir takım lehine aracılık yaptı. Altınordu’nun ipini çekti. Oysa konuk Ümraniye’nin oyun yapısı, futbolcu kadrosu ile Arslanboğa’nın katkılarına gereksinimi yoktu. Artık bu tür yanlışlara birilerinin dur demesinin zamanı geldi ve geçiyor bile.

Fatih Tanfer: Hakem maçın bitiş düdüğünü çaldı ve Ümraniyespor’un galibiyetini ilan etti. Teknik Direktör Bayram Bektaş hiç alışık olmadığımız bir şekilde sahanın ortasına doğru bir depar attı. Orta yuvarlağa yakın bir yerde oyuncularıyla galibiyeti kutladı. Bunun okunuşu şudur. En güçlü, yabancısız oynayan, futbolun doğrularını yapan Altınordu’dan alınan bu galibiyetin bir sevincidir. Maç boyunca Altınordu, Ümraniye’nin futbol deyimiyle genel yapısını bozdu. Hasan Hatipoğlu’nun yaptığı lüzumsuz top kaybı sonrası maçın başında da öne geçmişti. Yenilen gol sonrası Altınordu bildiğimiz doğru futbolunu ortaya koydu. Çabuk, hareketli, ayağa pas oynayarak. Beraberliği yakaladı. Hatalı bir baraj sonrası ikinci golü yedi. Olabilir. Altınordu’nun oyun anlayışı çok iyi. Seyredenlere moral, heyecan ve futbol bu dedirtiyor. Bu sonuçla Altınordu ilk iki şansını kaybetti. Hedef artık Play Off. Burada iddialı konuşuyorum. En ufak ayrıntılara bile dikkat ederek hazırladığına inandığım Hüseyin Hoca ve arkadaşları Altınordu’yu Play Off yarışında en etkili takım haline getireceği konusunda inancım sonsuzdur.

Ah Tarık Amca!

Bülent Buda: Deneyimli kaptan Hüseyin Tok’un çevresi onca gençle kuşatılmış bir dizilişte. Duygularını çok merak ettim. Vazgeçmiyorum, izliyorum o genç istekli adamları. Yüzlerindeki, yüreklerindeki sevinç ile kaygıyı birlikte yaşamak, paylaşmak istiyorum. Bu genç adamlar hüznünde, sevincinde hakikisini gösteriyorlar. Daha sakalları çıkmamış Zafer’in kalesinde büyüyen zarif bedeni goller sonrası kederli yüzü içimi acıtıyor. Beni o formayı her koşulda izlemeye iten büyük, iyi insanların varlığı ile Manisa’da maç sonraları giriştiğimiz doyumsuz söyleşiler. Maç sonrası akşamların güzel insanı ışıklar içinde yatsın Tarık Almış. Bizlere Manisa’yı sevdirme görevini üstlenen bir misyoner gibiydi. O güzel, muhteşem günleri birkez daha yaşamamız olanaksız görünüyor. Geleceğin planlamasını görebiliyorum. Bir Manisa giderken, öteki geliyor. Az şey değil. Umut her zaman vardır.

Fatih Tanfer: Genç ve yürekli oyuncuların Hüseyin Tok abileriyle birlikte Adana Demirspor karşısındaki mücadeleleri kitapsal tabirle her türlü takdirin üstündeydi. Golü attı. Bu ligin en etkili yabancı oyuncularına sahip olan Adana Demirspor’a karşı doğru alan savunması yaptı. İyi direndi. Maçı kaybetmemek adına doğru plan uyguladı. Ama futbolun gerçekleri var. İkinci yarı çok baskı yedi. Ve 87. dakikaya kadar direndi. O dakikada gelen gol sonrası başta genç kaleci Zafer ve terinin son damlasına kadar Manisaspor forması için emek sarfeden oyuncuların yüzlerini görünce içim burkuldu. Yazık oldu.

Mehmet Demirtaş: Maddi kriz, puan silme cezalarıyla yıl boyu boğuşan ve 1. Lig’e veda maçlarını gençlerle oynayan Manisaspor, öne geçtiği maçta Adana Demirspor'a 2-1 mağlup oldu. Manisaspor’un fedakar gençleri, Adana Demir deplasmanında puanı son anlarda kaçırsa da mücadeleci futboluyla alkışı sonuna kadar hak ediyor. Kısaca koca şehir bir Tarık Almış daha çıkaramadı ve Manisaspor’a yazık oldu.

Denizli’de sisli hava sürüyor

Bülent Buda: Denizli’de geçen yıl Alperen ile Kappel ikilisi harika iletişimleriyle sağ kanadın tozunu atıyorlardı. Balıkesir’deki dizilişe baktım, o beklentiyle geçtim televizyonun karşısına. Lakin beklentilerime yanıt alamadım. Kappel sağ kanadı Alperen’le etykili kullanma yerine kafasına göre takılıyor, hücum bölgesinin merkezine kayıyor, ortadaki kalabalık ile sıkışma başlıyor. Denizli’nin savunma dizilişinde zorunlu sorunlar var. Özellikle Cihan solbekte özveriyle oynuyor ama olmuyor. Daha oyunun ilk dakikaları herkes diri ve zinde. Cezaalanına yüksek bir top geliyor, savunmanın uzun adamları seyrediyor onlara kalesinde Zeki de katılıyor. Daha kısa Otoo kafayı yapıştırıyor. İkinci golde yine Otoo, yine sağ kanadı kuşlar gibi özgür kullanıyor. İkinci gol geliyor. Neyse ki skor açılmadan Cenk’in umut golü geliyor. İkinci yarıya tempolu, baskılı bir futbolla giriş yapıyor Denizli. Ancak ileri uçlarda kaptırdığı topları, geriye dönüşlerde sorun yaşadıkları için pozisyon veriyorlar. Yine de 94’te yani uzatmalarda Cenk, o pozisyonda kafa vuruşu tercihini farklı yönlendirebilse bir olasılıkla eşitlik golü gelecekti. Tabii ki bu yenilgiyle her şey bitmedi de Balıkesir’deki en çarpıcı görüntü, Mehmet Akyüz neredeyse maçın bütününde hiçbir pozisyonun içinde yoktu. Demek ki Akyüz etkisizse, Denizli’nin gole ya da gollere ulaşması da bayağı sorunlu oluyor.

Fatih Tanfer: Balıkesir’den puan ve puanlar alsaydı düşme hattından sıyrılma şansı çok yüksekti. Denizli’nin şansı da Egelilere karşı tutmuyor. Manisa’dan sonrada Balıkesir’e çok önemli 5 puan kaybetti. Erken yediği goller oyun düzenini bozdu. Önemli gol pozisyonlarını değerlendirememesi takım adına büyük handikaptı. Kalan haftalarda alacağı galibiyetlerle kümede kalma mücadelesini kazanacağına inanıyorum.

Balıkesir’in Play Off hesapları

Bülent Buda: Abdülkadir’in golle dönüşü, Otoo’nun bir asist bir gol üretkenliği, 20 dakikada 2 fark iyi başlangıç. Vukovic kalesinde güven veriyor. Neredeyse 3 yapacak Balıkesir derken Denizli’nin golü geliyor. İkinci yarı konuk daha baskın görünüyor. 60’tan sonra geniş alanlarda hızlı karşı ataklardan sonuç çıkmıyor. 69’da Nizamettin’in kaleye giden gollük duran top vuruşunu, Burak çizgiden çıkarıyor. 79’da Otoo net pozisyonu kaleciye teslim ediyor. Balıkesir’in farkı yakalayabileceği ya da konuk Denizli’nin eşitlik golüyle iki puanı yitirebilecekleri bir günde 3 puan, Play Off planlarına ivme kattı. Kolay maç yok elbette. Balıkesir’in takım oyununa tutulduğunda pozisyon üretme, gole dönüştürme eylemlerinde üretkenlik gözleyebiliyoruz. Onlar için heyecanlı bir süreç başladı. Bence kadro derinliği ile niteliği yeterli. Play Off neden olmasın?

Fatih Tanfer: Balıkesirspor maçın hemen başında bulduğu iki golle öne geçti. Otoo birinci golü atarak ikinci golde de asist yaparak takımına büyük katkı sağladı. Maçın ikinci yarısında etkiliydi. Kaleci Vukovic yine çok önemli kurtarışlar yaptı. Nizamettin’in direkten dönen şutu maçın en güzel hareketlerinden birisiydi. Aldığı bu 3 puanla Play Off yarışının içinde olduğunu ispatladı.