Ege Her şey bir hayalle başlar

Her şey bir hayalle başlar

28.02.2018 - 01:30 | Son Güncellenme:

Süper Lig’de 6 haftada 3 beraberlik 3 mağlubiyetle Avrupa hedefinde büyük avantaj kaybeden Göztepe, Sivasspor’u Demba Ba’nın harika golüyle mağlup etti. Yeniden tarih yazmak adına umut tazeledi.

Her şey bir hayalle başlar

Bülent Buda: Salt o muhteşem vuruşla attığı değil. O vuruş öncesi topu kazanmak için gösterdiği çaba da hikayenin içine dahil edilmeli. Demba Ba üst düzey bir futbolcu. Sıradışı bir golcü. Bence bu adamın özellikleri orada bitmiyor. Onun kişiliğiyle takıma kattığı bir kimya var. Göztepe ilk yarıda doğru yerlere koştu, bastı, top kazandı, atak başlattı. O süreçte ikinci bir gol soluklanmak ve de rakibin gerçekten varolan direncini kırmak için çok değerliydi. Sivas iyi bir takım. Maçın yönünü istenilen doğrultuya taşıyabilecek futbolcuları var. Nitekim ikinci yarıya da baskılı başladılar. Göztepe uzun bir süre geriye yaslandı. Kazanılan toplar pas oyunuyla akışkanlığa, ardından pozisyonlara dönüştürülemedi. Dirençli ve de puan isteyen bir rakip vardı karşılarında. Oyunun bütününe baktığımızda müthiş bir kapışma. Yine de fazla ayrıntıya boğulmadan Göztepe için net bir beklenti vardı oda gerçekleşti. Özlemişti. İyi geldi bu galibiyet.

Haberin Devamı

Her şey bir hayalle başlar
İlk yarının yıldızı Sabri

Fatih Tanfer: Göztepe, Sivasspor maçında iki devrede iki farklı senaryo sergilendi. İlk yarıda Göztepe, ikinci yarıda ise Sivasspor oyunun hakimiydi. Göztepe maça topun kendisinde kalmasını sağlayan bir anlayışla başladı. Defansta dikkatli, sağ tarafta Halil, Sabri ortaklığında etkili hücumlar geliştirdiler. Hele Sabri ilk yarının yıldızıydı. Yaptığı bindirmeler, ortalar ile Sivas kalesine kabus gibi çöken Göztepe’nin, Demba Ba ile birlikte en büyük etkili oyuncusuydu. Futbol adına bütün doğruları yaptılar. Defansta Reis ve Kosanovic merkezde rakibin hücum etmesine müsade etmedi. Leo bugüne kadar ki en iyi oyununu sergiledi. Hem bölgesini savundu hem de girdiği ters kademelerle rakibinin mutlak pozisyonlarını engelledi. İkinci yarı roller değişti. Sivasspor oyunun ritmini belirledi. Demba Ba hücumda yalnız kaldı. Bu işlerde biraz psikolojiye de önem vereceksin. Göztepe kendi sahasında yediği kaza kurşunlarının nedeniyle olsa gerek skoru koruma telaşına düştü. Sivasspor Emre Kılıç, Kone’nin girmesiyle hücum ağırlıklı futbol oynadı. Göztepe doğru oynadı. Direndi. Seyircisinin büyük desteğiyle de motivasyonunu en üst seviyeye çıkarıp 3 puanı aldı ve 36 puanla 7. sıraya yerleşti. Avrupa macerası için sadece 2 puanlık fark kaldı. En önemlisi 6 haftadır süren 3 puan hasretine de son verdi.

Haberin Devamı

Her şey bir hayalle başlar
Mehmet Demirtaş: Galibiyet hasretiyle yanıp tutuşan Göztepe, Sivasspor karşısında seyircisininde etkisiyle maçın ilk dakikalarından itibaren oyunu kontrol altına aldı. Reis ve Kosanovic disiplinli oynadılar. Sabri görevini yerine getirirken yaptığı ortalarla ilk yarıda inanılmaz işler yaptı. Leo iyi günündeydi. Halil ve Gouffran hem defansif hem de hücumda etkiliydiler. Demba Ba’nın bireysel gayretiyle kazandığı top sonrası yaklaşık 30 metreden çıkardığı füze sezonun en güzel gollerinden biri olarak ağlarla buluştu. Kısacası Göztepe Sivasspor galibiyetiyle hayata döndü. Ümit ediyorum ki alınan bu galibiyet başlangıç olur ve kalan haftalarda aynı hırs ve kazanma arzusuyla mücadelesini verir. Avrupa hayali bu sene neden olmasın yeter ki inançlarını kaybetmesinler.

Haberin Devamı

Kazandıkça büyüyorlar

Bülent Buda: 3 maç 9 puan harika, kendimize geldik. Konya’ya üç mükemmel gol. Atılandan fazlası üretilen pozisyon. Takım halinde müthiş oynamaya başladılar. İlk golün atıldığı 15. dakikada topa sahip olma Konya %61, Akhisar %31’idi. Demek ki topa fazla sahip olma her şey değil. Şiir gibi goller atıyorlar. Pas akışıyla sağ sol kanat bindirmeleriyle, final dokunuşlarıyla bütünüyle birinci sınıf. Selezynov salt golcü değil. Sıradışı bir ateşleyici. Muğdat her hafta oynadığı futbolun üstüne biraz daha koyarak sürdürüyor çıkışını. Bu alanda bende varım dercesine. Soner olağanüstü yönetici, yönlendirici. Ömer Bayram’ın sol kanat bindirmeleri, indirdiği toplar günü taçlandıran başka bir olgu. Eray neredeyse kanının son damlasına kadar koşuyor. Nereden üretiyor bu enerjiyi izlerken merak ediyorsunuz. Lucas ile önündeki savunma dengeli, uyumlu, özgüvenli. Bu savunma karşısında dişe dokunur bir pozisyon üretemedi konuk Konya. Birlikte oynamadan keyif aldıklarını çok belirgin sergiliyorlar. O zamanda günün en iyisi hangisi seçmekte zorlanıyorsunuz. Bence hepsiydi. Bu takım kazandıkça büyüyor..

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Bülent Abi yazısını yazdırıyor. Onun dinliyorum. Futbolcuların yaptıklarını yukarıda okuduğunuz gibi şiirsel bir biçimde yazdırıyor. Maçın öyküsünü pazar günü yazdığım için bütün hepsine katılıyorum. Aldığım notları bir kenara bırakıyorum biz yorumcuların bir güzelliği birde sıkıntıları vardır. Kişisel olarak ben daima sahada oynanan futbolu yorumlamaya çalışırım. Biz dedik ya yazılarımızda; ‘Akhisarspor üniversitelerde bile ders verilebilecek bir kulüp’ diye. 12 haftalık galibiyet hasreti esnasında futbolsever olduğunu söyleyen bir arkadaş; ‘Seneye artık çok beğendiğiniz Akhisar’ın nasıl düştüğünü anlatırsınız’ demişti. Ona verdiğim cevabım bende saklı kalsın. Demek ki içime uhde olmuş. Türkiye’de futbolun kaderidir. Bütün başarılar birkaç başarısızlıkta unutulur, hemen sehpalar kurulur. Yaklaşık bir yıldır yazıyoruz. Akhisar yeni stadında taraftarıyla bütünleşince yetenekleri ortaya çıkacak, varolan oyunculara ek transferler yapılınca hak ettiği yere gelecek demiştik. Teşekkürler Akhisar bizi doğruladığın ve futbolun doğrularını yaptığın için.

Haberin Devamı

Başarının tadı

Bülent Buda: 9 ile 22. dakikalarda Gazişehir sol kanattan etkili 3 top indirdi. Özellikle 2’sinde kafa vuruşlarını iyi yapılabilse ev sahibinin öne geçmesi olasıydı. Denizli bu sıkıntılı süreci atlattıktan sonra giderek kendi oyununa dönüş yaptığı dakikalarda iki önemli sakatlık yaşadı. Özellikle takımın kanattan ileriye taşıma özelliğinin yanı sıra final vuruşlarında etkili olan oyun dışı kalışı elbette moral bozucuydu. Bu sorunlu zaman diliminde belki de Gazişehir’in 10 kişi kalışı Denizli adına şanslı bir gelişmeydi. 3. hafta gol yemeden yine net bir galibiyet. Mehmet Akyüz’ün gollerine başlaması sevindirici bir gelişme. Fatih Hoca’nın bu denli kısa sürede oyuncularını tam bir takım anlayışına taşıması bunu saha sonuçlarıyla belgelemesi takdire şayan. Denizli bu haliyle Süper Toto 1. Ligi’ne renk katıyor...

Fatih Tanfer: Denizlispor’da yapılan transferlerden sonra yenilgiler devam edince Reha Hoca’yla yollar ayrıldı. Fatih Tekke göreve geldi. Geldiği ilk haftada Manisa’da yaptıklarını Manisaspor’a nasıl ivme kazandırdığını belirtmiştik. Futbolculuğunda da usta ve zekiydi. Denizli’de sağlanan olanaklar Manisa’da verilse saha dışından çok, saha içiyle uğraşsa aynı başarıyı elde edecekti. 3 hafta 9 puan, ikisi deplasman. Bu sonuçla alt sıralara ve ligin tümüne ayar verdi. Lige heyecan geldi. Elbette Gazişehir’in kaçırdıkları var. Turgay’ın atılması Denizli adına bir avantajdı. Denizlispor ne oynadığını ve nasıl oynaması gerektiğini iyi biliyor. Futbolcuların varolan özellikleri ön plana çıkarılıyor. Şahsen benim için hiç sürpriz değil. Hiçbir fedakarlıktan kaçınmayan yönetim, her hafta artan taraftar, iyi teknik adam ve yetenekli futbolcular. En önemlisi de camia birleşti. Bu haftaki rakip de Manisaspor, hüzünlü bir Ege derbisi.

Manisa'ya üzülüyoruz

Bülent Buda: Oynadıkları yürekli, içten futbol bu yenilgileri hak etmiyor. Manisalıların, ‘Bu takımın işi bitmiştir’ yaklaşımıyla takımı adeta yalnızlaştırdıkları bugünlerde bu genç adamlar oyun alanında dimdik yarışıyor, hiç de hak etmedikleri yenilgiler alıyor. Döktükleri alın terinin gösterdikleri büyük çabanın karşılığını alamamanın hüznü çöküyor üzerlerine. Artık sözün bittiği yerde olduğumuzu düşünüyorum. İçimden bir şeyler yazmak isteği de tükendi. Kalem bile yürümüyor artık.

Fatih Tanfer: Manisaspor yine sahada mücadele etti. Topu direkten döndü, goller kaçırdı. Perovic koştu, Göktuğ kurtardı. Gençler aslan gibi mücadele etti ama son dakika geleneği sürdü ve Eskişehirspor’a 1-0 mağlup oldu. Aslında biz bu işin sonunu biliyoruz da dilimiz varmıyor. Haftalardır hep aynı lafı söylüyoruz. Manisaspor iyi oynadı, terinin son damlasına kadar mücadele etti ancak mağlup oldu. Burada yazıyı bitirelim mi? Hayır. Manisaspor bu noktaya adım adım bilerek getirildi.

Mehmet Demirtaş: Maddi sıkıntılar, transfer yasakları, puan silinmesi derken yönetim değişti ancak sonuç değişmedi. Manisaspor’da terinin son damlasına kadar mücadele veren gençlerin perfonmansı büyük alkışı hak ediyor. Manisa’da iç savaşlar sezon başından itibaren bitmedi, bitirelemedi ve gelinen nokta üzüntü verici. İkinci yarıda 7 maçın 6’sını kaybeden Manisaspor’un kümede kalma şansı mucizelerin de ötesinde. Umudumuz kalmasını yönünde.

Her şey bir hayalle başlar
Hayal kırıklığı

Fatih Tanfer: Altınordu maçının bitiş düdüğü çaldı. Yan tarafımda oturan Boluspor’lu yöneticiler haklı olarak seviniyorlardı. Seyrettiğim maçın skorborduna bir daha baktım inanılacak gibi değildi. Takımlar mağlup olabilir ancak son yıllarda böylesine güçsüz ve maçın başından itibaren teslim olmuş bir Altınordu seyretmemiştim. Mağlubiyetin gerekçeleri:

- Oyuncuların tümü formsuz ve oyun disiplininden uzaktı.

- Hayran olduğumuz irade gücü, mücadele ruhu gibi özelliklerinden eser yoktu.

- Orta sahanın bu oyuncu yapısı ve oyun anlayışıyla takımı ileriye taşıması mümkün değildi. Defansın kademe anlayışı son derece kötüydü. Hüseyin Hoca risk alıp üçlü savunmaya geçince maalesef hantal ve koşu kalitesi olmayan oyuncular ortaya çıktı.

- Böylesine alkış tuttuğumuz bir takımın aldığı bu sonuca iş kazası diyelim. Kısaca tam bir hayal kırıklığıydı.

Bülent Buda: ‘Gerçek kimliğimizden uzaktı, çok pas hatası yaptık. Bolu istekli, agresifti. Bu sezonun en iyi oyununu oynadılar. Bizde o iyi oyuna izin verdik. Maç mücadele etmeden kazanılmaz’ (Hüseyin Eroğlu) ‘Maça iyi odaklandık. Güçlü bir takıma karşı oynayacağımızın bilincindeydik. Oyun kalitemiz yüksekti.’ (Sait Karafırtınalar) Maç bitiminin ardından Altınordu ile Boluspor Teknik Direktörlerinin maç yorumları böyle. İki hocaya da katılıyorum. Sait Hoca’nın isteklerini yaşama geçirecek elinde seçenekli bir oyuncu grubu var. Dersinizi iyi çalışıyorsanız oyun alanında sorunların çözümü kolaylanıyor. Altınordu’nun kırılgan yapısı, Bolu’nun iştahlı futboluna direnemedi. Hüseyin Eroğlu’nun da rakibin baskılı futboluna karşı geçiş yapabileceği farklı bir planı yoktu, olamazdı da. Elindeki kadronun niteliği öylesine kökten bir dönüşüme izin veremeyecek kadar kısıtlı. Nihayetinde bu koşullarda yenilgi normal. Ama 5 fazla oldu inciltti.

Her şey bir hayalle başlar
Alkışlar Furkan’a

Bülent Buda: Öncelikle nihayet. Bir maçın 90 dakikasında (Uzatmaları saymıyorum) Mehmet Boztepe alanda kaldı. Karşı ataklarda Burak’ın gole dönüşmesede karşı savunmayla giriştiği mücadeleye şapka çıkarılır. Vukovic, takımını ayakta tutan, moral aşılayan gerçek bir sportmen, profesyonel. Stoperler darılmasın ama her maç Glumac kendini biraz daha özletiyor. Furkan, uzak mesafeli, sert, düzgün ve de nihayet gole ulaştığı vuruşlarıyla üstelik yarışmacı kimliğiyle her hafta üstüne koyarak geliyor. Otoo birkaç girişimi dışında merkez hücumcu kimliğinden çok, orta alana destek veren görüntüdeydi. Nizamettin, bir maçlık yokluğunun derinden duyumsandığı Rize’den sonra dönüşünü yaptı. İştahlı oyunu, teknik becerileri ve de takıma soluk aldıran golüyle neden değerli bir futbolcu olduğunu kanıtladı. Özlemiştik galibiyeti. Nihayet ulaştılar. Takım halinde yürekten, kaslarının son gücüne değin yarıştılar. Mutluluğunun tadına vardılar. Devamları bekliyoruz.

Fatih Tanfer: Balıkesirspor, Samsunspor karşısında 30 günlük süren galibiyet hasretine son verdi ve puanını 33’e çıkardı. Bülent abim oyuncu bazında tek tek düşüncelerini söyledi. Aynen katılıyorum. Tekrara da gerek yok. Ancak hedefi olan takım kazanmak için risk almalıdır. İstemek yetmez. Orta alanda yetenekleri üst düzeyde oyuncular var. Furkan Rize’de vurdu, kaleci çıkardı. Ancak bu sefer golünü buldu. Balıkesir adına söylediğim sözden geriye dönmek yok. Giray Hoca’nın olduğu yerde son düdüğe kadar Balıkesir’in Play Off iddiası olacaktır, olmalıdır da.

Mehmet Demirtaş: Balıkesirspor’un öz evladı Furkan Çil, son 7 maçta takımın en başarılı ismi olurken takım oyununa katkısı da göz ardı edilmemeli. Samsunspor maçında 58. dakikada attığı mükemmel golle pozisyon üretemeyen takımına can suyu verdi ve en büyük alkışı hak etti. Bu sonuçla Balıkesir galibiyet hasretini sonlandırdı. Bu takımın Play Off oynayacak gücü var.

Haftanın Takımı:Göztepe-Akhisarspor-Denizlispor

Haftanın En İyileri: Demba Ba, Sabri (Göztepe), Seleznyov, Soner (Akhisarspor), Mehmet Akyüz (Denizlispor), Göktuğ Bakırbaş, Kaan (Manisaspor)

Haftanın Teknik Direktörü: Okan Buruk (Akhisar) Hüseyin Eroğlu (Altınordu) Fatih Tekke (Denizlispor)