İzmir’in Çelik Lady’si

Marka Portresi / Selen Almaç - Biva Mimarlık’ın sahibi Birim Yılmaz’la, inşaat sektöründe bir kadın olarak öne çıkardığı farklılıkları konuştuk. Başarı odaklı çalışan, ‘olmaz’ olanı, ‘yapılamaz’ı kabul etmeyen Birim Yılmaz’dan bahsedeceğiz...

Geleneklerini yitirmemiş, işyerindeki aile kavramını tüm çalışma arkadaşlarına benimsetmiş bir iş kadını Birim Yılmaz. Taşeronlarıyla birlikte 1000’in üzerinde kişiyle çalışan, işinde profesyonel, işyerindeki çalışanlarıyla, kendi deyimiyle, amatör ilişkileri olan bir yönetici. Bizde kimse patronculuk oynamaz diyor: “Her çalışma arkadaşım görevlerini benimseyerek çalışır. Uyarmam gereken insanlarla çalışmam. O süreç beni de çalışma arkadaşlarımı da yorar.

İşyerlerine koşaradım gelmeleri önemli benim için. Ben ne kadar samimi ve savunmasız yaklaşırsam yaklaşayım; sınırlarını, nerede durmaları gerektiğini bilirler. Tersine davranışlar sergileyenler tabii ki oldu. Bizde uyumsuz insanlar diğerlerini etkileyemiyor. Kısa zamanda içerideki sistem onları dışarıya atıyor. İşini mutlu yapan insanların performansının ne kadar çok arttığına inanamazsınız. Bize öğretilen ‘patron sert olmalı’nın dışındayım ve hiç zararını görmedim.”

Zorlu dönüşüm süreci

6306 sayılı kentsel dönüşüm kanunu çıktığında İzmir’de ilk harekete geçen ve bildiğim kadarıyla en çok dönüşüm projesine imza atan firmasınız. Bu süreci anlatır mısınız...

2012 yılında kanun çıktığında bu kanunu en ince detaylarına kadar inceledim. Bu kadar güzel bir şehrin çirkin yapı stoklarıyla örülü olması bana her zaman rahatsızlık verirdi. “İşte bu” dedim. Bu kanunla bu görüntüyü değiştirebiliriz. Avukatlarımızla defalarca toplantılar yaptık. Kanun ilk çıktığında boşlukları vardı. Firmamızda, “Malikler de zarar görmeden nasıl ilerleyebiliriz”in çalışma yollarını bulduk. Sıra, anlatmaya gelmişti. Geleneksel müteahhit yüzde ile anlaşır. En fazla birkaç tane arsa sahibiyle yapar bu anlaşmayı. Kentsel dönüşümde bir defada anlaşma yapacağınız en az 12 mal sahibi var. Hepsinin kendine özgü istekleri var. Nasıl ortak paydada buluşturabiliriz? Bunun da çözümünü bulmuştum. Kazançlarının ne kadar yüksek olduğunu anlatıp ortak paydada buluşmalarını sağlayabilirdim. Bu kanunu tüm İzmir’e anlatmalıydım. Bir ekip kurup kanunu özümseyinceye kadar anlattım. İlk toplantılarda bire bir ben anlattım. Ekip arkadaşlarım da bu kanuna benim kadar inandılar. Sonraki toplantılarda sadece dinleyendim. İnanın, sayısını hatırlamadığım kadar çok binanın maliklerine kentsel dönüşümü anlattık. Neredeyse tüm Karşıyaka’daki binalara bu hizmeti verdik. Ücretsiz danışmanlık hattı kurduk. Telefonla da bilgilendirdik. Yine de insanlar ikna olmuyordu. Karşıyaka’daki ilk projemiz, tek maliki olan Karşıyaka Çarşı’da 3 katlı bir binaydı. Ücret karşılığında yapmıştık ve neredeyse hiç para kazanmadık. İlk canlı örneğin ardından insanlar inanmaya başladı ve ardı arkası kesilmeyen kentsel dönüşüm sözleşmelerine imza attık.

Yaptığımız binaların görselleri herkesin dikkatini çekmeye başlamıştı. Hiç tanımadığımız kişilerden tebrik mesajları almaya başlamıştık. Biva’nın beyaz binalarını konuşuyordu artık Karşıyaka halkı, “Biz de istiyoruz” diyorlardı. Hiçbir meblağın veremeyeceği bir hazdı bu. Olmuştu, başarmıştık.

“Olmaz, yapamazsınız” demişlerdi. Bilmiyorlardı ki, en sevdiğim şeyin bana olmaz denileni yapmak olduğunu. Artık bir üste çıkmalıydık. Yine yapılmayan, yapılamayandı. Hiç yapısal çelikle yapılmış konut projesi yoktu. Olmalı mıydı? “Evet” dedik, olmalı. Sıradaki, Türkiye’de yapılmayanı yapmak; Biva Tower’ın temelini Mart 2018’de attık. Bilinmeyeni yapmak zordur. Ama, zoru başarmanın keyfini de başka hiçbir şeyden alamazsınız.

Türkiye’nin de sınırlarını aşalım, Avrupa’nın en yüksek yapısal çelik binasını yapalım dedik. Olur muydu? Olurdu tabii ki. Binanın yapımı aşamasında birçok olağanüstü durumla karşılaştık. 2018 Ağustos’unda kurun hızlı yükselişiyle başladı maceramız. Tam toparladık derken bir ilk yaşandı. Koronavirüsle tanıştık. Hayat durdu. Biz durmadık, tüm gücümüzle yüklendik. 30 Ekim 2020’de İzmir depremle sarsıldı. En çok etkilenen, can kayıpları olan bölge de Biva Tower’ın bulunduğu Bayraklı’ydı. Ardından hiç alışık olmadığımız hortumlarla tanıştık. Tüm piyasaların altüst olduğu, ekonomik olarak tüm dünyanın etkilendiği bir dönemden hâlâ geçmekteyiz. Evet, tüm bu olumsuzluklara rağmen birkaç ay sonra Avrupa’nın en yüksek yapısal çelik binası Biva Tower’da yaşam başlayacak. Çelik binada yaşamanın keyfini, yine bir ilki başarmış olmanın mutluluğuyla süreceğimize inanıyorum.

Nereden nereye

Çok genç görünüyorsunuz. Yaptığınız işlere bakınca bu kadar tecrübe yaşadığınız sektör deneyiminiz, sizi tanımayanlarda nasıl bir etki oluşturuyor?

Birim Yılmaz ismini bilip bire bir daha önce tanışmamış olanlar, görüşmeye geldiklerinde, bu kadar işi başarmış olan Birim Yılmaz’ın daha olgun bir görüntüye sahip olduğu önyargısıyla geliyor. Hayata çok erken başlayıp hızlı şekilde yol alanlardan oldum. 17 yaşımda evlenip 18 yaşımda anne oldum. Kızım 3 yaşındayken, üniversite sınavına girdim. İlk ve tek tercihim olan Celal Bayar Üniversitesi Seramik Bölümü’nden mezun oldum. İkinci öğretimde okurken öğleye kadar Biva’da çalışıp, öğleden sonra üniversiteye gidip, aynı zamanda annelik ve ev sorumluluklarımı bir arada yürüttüm. Eşim Vahap Bey’le birlikte büyüdük diyebiliriz. 12 metrekarelik küçük bir dükkânda tadilat işiyle başladığımız Biva’dan, binlerce aileyi konut sahibi yapan, dev bir şirkete dönüştük.

Yeniliklere açık

Yeni ilkiniz ne olacak?

Yeni ilklerimiz sürpriz olsun. Bir dahaki röportajımızda konuşalım olur mu...

Erkeklerin sektörü olarak bilinen inşaat sektöründe her seferinde ilklere imza atan bu kadına, ilklerin iş kadını Birim Yılmaz’a “Unvan olarak ne yazalım?” diyoruz, “Ben de bilmiyorum. Bugüne kadar unvanımı bulamadım” diyor. “Bu yüzden kart da bastıramıyorum. Ne yazayım oraya unvan olarak? Hiçbir unvan beni tanımlamıyor.”

Çelik Lady geliyor aklıma. Tam da Birim Yılmaz’ı yansıtıyor. Çelik gibi güçlü, yeniliklere açıklığıyla bir o kadar da esnek.

Biva ismi nereden geliyor?

İsmimizin Bi’si Birim’den Va’sı ise eşim Vahap Yılmaz’dan geliyor. Vahap Yılmaz, olağanüstü bir öngörü yeteneğine sahip, sosyal ilişkileri güçlü, güven veren mizacı olan bir işadamadır. Biva’nın bugünlere gelmesinde emekleri yadsınamaz.