Ege Lider sever Altay!

Lider sever Altay!

04.03.2021 - 00:00 | Son Güncellenme:

Spor Toto 1. Lig’de Giresunspor zaferiyle Play Off hattına tutunan Altay, son üç deplasman maçından da galip ayrılmayı başardı. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “İşte Büyük Altay bu! Aynı istek ve coşkuyla devam ederlerse Süper Lig onlar için hiç uzak değil” dedi.

Lider sever Altay

Bülent Buda: Evet işte böyle. Baylar, hanımlar, Altaylılar müjde. Geriye dönüş Giresun’da başladı. Oh be dünya varmış! Önce Adana Demir karşısındaki galibiyetle, “Tamamdır bundan böyle kim tutar bu takımı!” dedik. Demez olaymışız. Altınordu karşısında öne geçmelerine karşın kaybettiler. Bu denli seçenekli, yetkin oyuncu topluluğuna yakışmayan skor ile futbol kalitesiydi Altınordu maçı. Giresun almış başını gidiyor. Tutabilene aşk olsun. Fıstık gibi, gıcır gıcır yeni bir stat. Bizim Alsancak da pandemiyle birlikte biter inşallah. Neyse ölçülü, dengeli, ne istediğini bilen, dayanışma bilinciyle iyi bir oyun çıkardılar Karadeniz’de. Erhan’ın golü fantastik bir dokunuşun hesabı, kitabı, ölçüsü ayarlanmış bir sanatçı ürünüydü. Cihan ile önündeki savunma, sezon başından bu yana neredeyse pozisyon vermeden bitirdiler maçı. Çok iyiydiler. Jasmin ile Thiam orta alanda saatleri ayarlama enstitüsü gibiydiler. Erhan’ın izleyiciliği ile servisi, Marco’nun olması gereken yerdeki bulunuşu, kralın kendisinin de şaştığı gol ile ikinci geriye dönüş. Bu oyun ve skorla şöyle sesleniyor siyah beyazlı futbolcular: “Beyler ayıp olmasın ama ligde biz de varız!” Ve de işte gerçek Altay budur.

Fatih Tanfer: Büyük Altay kolay olunmuyor. En zor maçları kazanıyor ve geliyor. Önce Adana Demirspor deplasmanı, şimdi de lider Giresun deplasmanında alınan üç puan. Geçen hafta da yazdım. Altay’ın gücü her takımı yenecek güçte. Hırsı ve inancı üst düzeyde olan Osman Hoca, Giresun’daki gibi doğru kadrolar kursun. Futbolda duygu yok, gerçekler vardır. Bunu Giresun deplasmanında oynanan oyunda gördük. Altay her geçen gün kaliteli futbolunu üst düzeye taşıyıp öncelikle Play Off’a kalmalıdır. Belki iddialı olacak ama Play Off’a kalırsa kesinlikle Süper Lig’e çıkacaklarına inanıyorum. Umarım yanılmam.

Mehmet Demirtaş: Keçiörengücü-Adana Demir-Altınordu üçlüsünden sadece üç puan çıkarabilen Altay, ligde her takımın çekindiği, lider olmanın hakkını veren Giresunspor deplasmanında büyük bir zafer kazandı. Tabi ki görülenden daha fazlası bir efor sarf etti Altay. Bu maça kadar Altay’ı önde kaptığı toplarla oluşturdukları tehlikeli pozisyonlarda gördük. Yani topla oynasa da daha çok oynatan bir kimlikteydi. Temel felsefe topa hakim değilken ne yapabilirizdi. Altay ilk tehlikeyi 10. dakikada Paixao ile yarattı. Sonrasında Regattin-Kappel-Erhan Çelenk’in önderliğinde Giresun’un sol ve sağ kanadından geldiler. Maçın ilk yarısında hem oyuna hem de topa hükmeden Altay, defans arkası koşularla pozisyona girdi. Altay, Giresunspor’a nazaran kağıt üzerinde rakibinin gerisinde olan bir ekip değil. Bunu sahada hissettirdi. İkinci yarının başında da Erhan akıl dolu bir golle beklenen golü attı. Ancak defansın anlık adım hatasını affetmeyen Balde, Giresun’a eşitliği getirdi. Siyah beyazlılar da buna karşılık vermek için dirençli gözüktü. Altay’ın üst üste korner silsilesinin sonunda ilginç bir golle Paixao Altay’ı maç içinde yeniden öne geçirdi. İkinci yarıda gollerle birlikte pozisyonlar da gelmeye başladı. Heyecan dolu, bol pozisyon ve karşılıklı gollerle güzel bir ralli izledik. Bu zorlu Giresun virajından üç puanla ayrılan Altay’ı yürekten kutluyorum.

YOLUN SONU SÜPER LİG OLSUN

Bülent Buda: 90+3 köşelerimiz için üç maç birikti. Bir beraberlik, iki galibiyet. Adana maçında öne geçtiler. İkinci gol için becerileri yetmedi. Eşitliği yediler, geri dönemediler. İki puan kaybettiler. İlerleyen haftalarda eksikliği duyumsanacak iki puan. Altay maçında ucuz bir penaltı düdüğü ile geriye düştüler. İkinci yarıda 20 dakikada öyle bir geri dönüş yaşadılar ki, 19 dakikada iki farklı öne geçtiler. Hüsamettin’in oyuna katıldıktan iki dakika sonra ikinci golüne ulaşması sevincin yanı sıra özlediği siyah beyaz formayı taşıyamamanın trajedisiydi sanki. Üçüncü oyun son haftaların yenilmezi Ümraniyespor’a karşıydı. Oyun Hüsamettin’in uzak mesafeli füzesi ile başladı. 10. dakikada yine Hüsamettin’e ceza alanı içinde yapılan itme penaltı değilse neydi? Ve 18’den sonra Ümraniyespor’un gollük girişimleri, Altınordu’daki sıra dışı savrulma, o sorunlu zaman diliminde Kahraman ile Erhan’ın muhteşem, içten direnişleri müthişti. Her türlü övgüyü hak ediyorlardı. İkinci yarı doğru zamanlı oyuncu değişimleri, Şeref Özcan’ın 58’deki direk sıyıran talihsizliği, 10 kişi kalmış Ümraniyespor’a karşı arayışlar ve penaltı uzmanı kesilen Enis’in sahneye çıkışı. Çok önemli, çok değerli üç puandı. Kutlu olsun.

Fatih Tanfer:
Altınordu takım olarak iyi neticeler almaya devam ediyor. 44 puana ulaştı. Doğrusunu söyleyelim umulanın çok üstünde puan topladı. Ancak böylesine mücadele eden, iyi yardımlaşan, kalpten oynayan bir takımın bu puanı toplaması tesadüf değildir. Her hafta yeni oyuncular kazanıyorlar. Bu maçta iki stoperi kaptan Sinan ve Yusuf’un olmamasına rağmen Oğulcan ve Kahraman çok başarılıydılar. Bilhassa ikinci yarıda Ümraniyespor karşısında üç puanı kazanmak adına büyük güç sarf ettiler. Takım halinde heyecan ve umut veriyorlar. Ancak kaleci Erhan’ın da inanılmaz performansı başarıda önemli bir rol oynuyor. Altınordu emin adımlarla zirveye doğru yürüyor.

Mehmet Demirtaş:
Altınordu için maçı parsellersek, ilk perdede vasatın üstüne geçemediklerini söyleyebiliriz. Kevin Mayi ilk 45’te bulduklarını atsa buna reaksiyon verebilecek bir Altınordu yok. Tabi burada bir parantez açarak Altınordu için maçın kahramanı ve en iyisi olan kaleci Erhan’ı tenzih edeyim. Çünkü bana göre Altınordu’nun kafa olarak ikinci yarıya çıkmasında aslan payı Erhan’ın. İkinci yarıda ipleri eline alarak oyuna şekil veren Altınordu, istediğini bu zaman aralığına sıkıştırdı. Daha çok oyunu rakip alana yıkabilen, bunu yaparken de keyif alan, keyif veren bir takım vardı alanda. Hemen hemen her maçta bir isim yıldızlaşıyor. Yani takım oyunundan bir tık üstte bireysel performanslar belirliyor Altınordu’nun gidişatını. Burak İnce ve Enis Destan bu sezonun en iyi iki oyuncusu. Ama Enis bence ilk sırada. Geçen hafta da dediğim gibi, İstanbul aktarmasız Avrupa’ya uçacağını düşünüyorum. Yetenekli oyuncu her an golü kokluyor. Son haftalardaki çıkışıyla her iki takım da yükselişteydi. Elbette tempo olarak daha iyi bir oyun bekleniyordu. Hüseyin Hoca’nın 3’lü defans kurgusundan 4’lü defans oyununa geçişi bence takıma yaradı. Maçı vasat bir performansla tamamlayıp üç puanı kaptılar. Yolları açık olsun.

Büyük şanssızlık

Bülent Buda: Üç maçlık maratonun ilki Menemen’de başarıyla tamamlandı. Akhisar’a altı attılar, iki yediler. Keyifli bir gol şöleniydi. Rasheed çok iyiydi. Gollerin yarısını attı. İkincisi Bursaspor maçı. Bursa’da zor bir gün. Üstüne takımın en formda olanı Rasheed de yok.
Yine de iyi yarıştılar Bursa’da. Mohomed, soluyla harika, fantastik bir gol attı. Birinci sınıf bir vuruştu. Bursa’nın gençleri kolay pes etmiyor. Vazgeçmiyorlar. Çok iyi savunma yaptılar. İyi ataklara çıktılar. Maçı önde bitirdiler. Maratonun en zor karşılaşmasıydı. Yaşamsal, çok değerli üç puan kazandılar Bursa’da. Üçüncü ayak Menemen’de. Konuk Boluspor. Kazandıkları puanların açık ara çoğunluğunu deplasmanlarda kazanan, ilginç bir takım. Dikkatli olmak lazım demek. Oyun başladı. Takımın en formda, kazanma isteği ağır basan, yarışmacı karakterle öne çıkan sağ bek Rıdvan, 12. dakikada sakatlandı. Oyun dışı kaldı. Yerine oyuna katılan Yusuf, 16’da taç çizgisi üzerinde rakibine arkadan çift dalarak yersiz bir faul yaptı. Faulü de eski Menemenli Mustafa Çeçenoğlu kullandı. Topu şişirdi kale önüne. Savunma seyretti. Bolu siftahı yaptı. Ve aynı Yusuf Talum, 45’te bu kez kırmızıdan oyun dışı kaldı. Menemen bir kişi eksildi. Yusuf çok trajik bir gün yaşadı. Ve bir eksikle hem kötü oynadılar hem de gol atamadan iki gol daha yediler. Aslında fazla ağıt yakmanın yeri de değil gibime geliyor. Üç maç altı puan fena sayılmaz. Hatta baya da iyi. Ama bu yenilgi baya acıttı.

Fatih Tanfer: Menemen’in her maçında aksiyon boldur. Üst üste alınan galibiyetler sonrası düşme hattındaki rakiplerinin de kayıplarıyla tehlike bölgesinden yedi puan uzaklaşmıştı. Hayati önem taşıyan Boluspor karşısında üst üste gelen şanssızlıklar, takımda yaşanan olumsuzluklar ile oyun disiplininden koptu. Ve rakibi Boluspor’a kendi sahasında üç puanı bıraktı. Yense çok rahatlayacaktı. Olmadı. En kısa zamanda kendisini toparlayıp bu haftaki zorlu Ankaraspor deplasmanında puan ve puanlarla ayrılmalıdır.