Şimdi yükselme devri

Bülent Buda: Tijanic böyle vuruyorsa, ki bence vuruyor, herkes yorulduğunda son 15’te oyuna katılsın, tabelaya da imzasını atsın.

Bu oyunu uzun yıllar oynadım ama teknik eleştiriyi hiç beceremem. Maestro savunmada farklı, ataklarda farklı değişimler yaşayan bir dizilişte. Ve onunla bağlantılı orta alan, atak ilişkileri…

Göztepe tribünlerinin pek beğenmediği Berkan, 67’de eş zamanlı Soner ve de artık kulübede tek çare olan Tijanic 81’de alana adım attı, birden hayatı güzelleştirdi. Bu evrede Jahovic’in golle futbol evrenine dönüşü ile tüm takımın oynamak için fırsatları kendileri yaratmalarını, adaleti doğru dağıtan bir teknik adamla yaşamlarını paylaştıklarını vurgulamak isterim. Bitirirken son sözüm Maestro’ya. “Basit, anlaşılır dizilişlerle herkes yerli yerinde iyidir. Zorlamanın alemi yok” anlayışı basit ve de kazandırandır. Arkası gelir umuduyla bu galibiyet gerçekten mutluluk verici oldu. 

Fatih Tanfer: Göztepe, Kasımpaşa karşısında ikinci yarıdaki oyunuyla hak ettiği 3 puanı aldı ve kötü gidişe dur dedi. Bu maçta da gördük ki rakipleri öncelikle Göztepe’nin etkili oyuncusu Halil’e ikili-üçlü sıkıştırmalar yapıp aşırı sert oynuyorlar. Kasımpaşa karşısında Halil devre bitmeden oyundan çıkmak zorunda kaldı. Hakemlerin takımların yıldız oyuncularına yapılan bu aşırı sertliklere sessiz kalmamaları gerekir. Jahovic, maçın başından itibaren hırslıydı. Ve bu iyi oyununu golle taçlandırdı. 42. dakikada topu rakibinden kurallar dahilinde aldı. Kendisine yapılan hareket sonrası Kasımpaşalı oyuncunun ihracı gerekirdi. Tijanic’in attığı gol ise harikaydı. Göztepe’nin bu hafta ki rakibi lider Trabzonspor. Göztepe coşkusu, kazanma azmi ile her takımla başa baş oynayacak güçte. Bu hafta önemli bir görev de vefakar taraftarına düşüyor. Amasız ve fakatsız bu takıma destekleri şart.

Mehmet Demirtaş: Özellikle geride bıraktığımız uluslararası organizasyonlarda ülkelerin üçlü savunmaya doğru evrilmesine şahit olduk. Dünya futboluna kendisini kabul ettirmeye çalışan bu sistem, artı ve eksileri olan bir yapı. Özellikle git-gelleri verimli yapabilen kanat oyuncularınız yoksa elinizde patlayan bir bomba gibi geri dönüş alıyorsunuz. Göztepe’de Maestro, ilk 11’de radikal kararlara giderek oyuncu değişimleri ve diziliş farklılığı ile çıktı Kasımpaşa karşısına. Maçın ilk 10 dakikasında, “Göztepe bu maçı alır götürür. Rakibine kolay kolay soluk aldırmaz” derken orta alanda Eysseric ve Travnik’in varlığını daha fazla duyumsatmasıyla dengelendi oyun. Göztepe ataktayken Atınç-Atakan-Kahraman üçlüsü kalıyor, Murat ve Burekovic ileriyi zorluyordu. Ancak ikinci bölgede istediğini alan Kasımpaşa, kanatlardan çok rahat geldi. Yani ‘git’ bölümü olsa da ‘gel’ kısmı aksadı Göztepe’nin. Jahovic günü kahraman tamamlamak istercesine daha fazla ısıran bir yapıda. Attığı gol de adeta kralı geri döndürdü. Bu sezon kalesini bir maç bile olsa gole kapatamayan tek ekip Göztepe. Ayrıca sarı kırmızılılar son 17 maçtır üst üste gol yiyor. En azından daha katı bir alan ve adam savunması yapılıp İrfan Can’ın ağlardan top çıkarması engellenirse hem maç içerisinde oyuna dönmek daha mümkün olacak hem de en azından alandan puansız ayrılmamak daha olası kılınacaktır. Alışık olduğumuzun dışında gol sonrası gardlarını hemen düşürmeyip dirençlerini korudular. Tijanic’in enfes golüyle de anlamlı ve bir o kadar da umut verici bir zafer oldu İstanbul’da.

VAR’a da VAR lazım

Süper Lig’de hakem Suat Arslanboğa’nın kararlarının etkili olduğu maçta evinde Fatih Karagümrük’e 1-0 mağlup olan Altay, zirveden uzaklaştı. Siyah beyazlıları değerlendiren yazarlarımız, “Lütfen maçlarda sonuçları saha içindeki oyuncular belirlesin. Hakemler futbolda bu kadar konuşulmasın. Haksızlıklar son bulsun” dedi

Bülent Buda: Cebrail kadar istemeliler. İnsanın kendini çok berbat hissettiği böylesi skorlar… basıyorsunuz, koşuyorsunuz, atak ve gol pozisyonu sayısında, kaçırdıklarınızda çok öndesiniz. Futbol denen gizemli oyun böyle bir şey. Sonuçta bir fazla atan kazanıyor her defasında. Karagümrük, Altay’dan daha nitelikli bir takım değil. Ama oynadıkları sistemi daha iyi özümsedikleri kesin. Burası benim işim değil ama vurgulamalıyım. Altay’ın savunma göbeği sorunlu. Pozisyon veriyor, kalesinde sorunlar yaşıyor. Onca transfer var ama sol ayağını iyi kullanan sol stoperi yok Altay’ın. Her şey tamam da sorun bu mu? Elbette değil ama önemli. Marco benim adamım. Nerede, TFF 1. Lig’de. Orada tüm birikimlerini, becerilerini sergileyerek Altay’ın Süper Lig’e çıkmasını olası kıldı. Ama 40’larındaki Marco, Süper Lig savunmacıları karşısında bir önceki kadar işlevsel olamaz. O, Altay için çok değerli kuşkusuz. Ama Süper Lig başka bir yer. Orasını sevgili Denizli’den başkası daha iyi nasıl bilecek ki? Sonuçta bu maçı kaybedecek kadar kötü değillerdi. Sorun, kazanmayı isteyecek kadar iyi olmamalarıydı.

Fatih Tanfer: Maçın teknik yorumunu nasıl yapalım? Trabzonspor-Fenerbahçe maçında Kim’in ikinci karttan atılışını gördükten sonra Karamoh’un Cebrail’e yaptığı hareket ve sonrası atılan gol geldi akıllara. (Yayıncı kuruluşun da bu hareketin kurallar dahilinde olduğunu söylemesi sadece komikti) Altay mağlup duruma düşüyor. Hava topu mücadelesinde topun Karagümrüklü oyuncunun eline çarpmasına rağmen hakem ve VAR yetkilileri o pozisyonu bile tespit edemiyorlar. Cebrail’e yapılan ve hakemin verdiği penaltı sonrası 4 pozisyon önceki ofsayt değerlendiriliyor. Herkese aynı duyarlılık gösterilirse adaletten yana birisi olarak asla söyleyecek bir şeyim kalmaz. Altay maç boyunca tempolu, mücadeleciydi ve alan daraltıp hakikaten iyi oynadı. Mağlubiyeti de hak etmedi. Lütfen maçlarda sonuçları saha içindeki oyuncular tahin etsin. Hakemler futbolda bu kadar konuşulmasın.

Mehmet Demirtaş: Altay, maçın ilk 13 dakikasında 3 kez kaleyi yokladığı Karagümrük karşısında başa baş bir mücadele örneği sergiledi. Tek eksik ağlarla kucaklaşamayan goldü.

Rakip alanda harika işler çıkarıp kaleci Viviano’nun aut atışlarında dahi İstanbul ekibinin ensesindeydiler. Bir uzun topla Karamoh’a imkan sunan takım arkadaşları, onun bireysel performansına güveniyor ki nefis bir sunum yaptılar. O da bileklerini kullanıp Altaylı savunmacıları bertaraf etmeyi bildi. Altay’ın sayısız denemeleri ikinci yarıda da devam etti. Emek ve emeğe saygı kavramları dilimize çok yerleşse de hayat pratiklerimizde kendisini göstermede yetersiz. Her zaman satırlarımızda takımlarımızın performansına dair açıklama yapmaktan yanayız. Fakat ortada bir haksızlık varsa da dilsiz şeytan olmanın manası yok. Karamoh’un Cebrail’e yaptığı hamle faul değil miydi, Arslanboğa’ya defalarca kez izletmek gerekir. Benzer pozisyon saatler sonra Trabzonspor-Fenerbahçe maçında başka yorumlanıyor. Bunun izahı nedir? Niçin standardı tutturabilmiş değiliz? Tempo, atak opsiyonları, pas akışkanlığı ile Altay rakibinden çok daha iyi bir görüntü ortaya koydu. Ancak üçüncü şahıslar maçın içerisinde kalınca, puan ya da puanların gelmesi bir nevi imkansızdı. Genel çerçevede büyük takım havası estirdi siyah beyazlılar. Bu tür kayıpların telafisi mümkündür. Önemli olan ise karakterden ödün vermemektir.

Menemen hedef büyüttü

TFF 1. Lig’de milli aranın ardından Yılport Samsunspor’u evinde 3-2 yenerek çıkışa geçen Menemenspor hedef büyüttü. Teknik Direktör Cenk Laleci, milli maçlar nedeniyle verilen arayı çok iyi değerlendirdiklerini belirterek, “Takımımın performansından son derece memnunum. Daha güzel işlere imza atacağımıza inanıyorum. Artık seri galibiyetler alıp yukarılara tırmanma vakti geldi” dedi.