Sümerbank’ın adı üniversitede yaşasın

Nazilli’nin iki dönemdir Belediye Başkanlığı’nı yapan Haluk Alıcık, üçüncü dönem için de iddialı olduğunu söyledi. İlk yılını çıraklık, ikinci yılını kalfalık olarak yorumlayan Cumhur İttifakı’nın adayı MHP’li Alıcık, “Şimdi ustalık zamanı. İki dönemde çok şey kazandım. Neyin yapılıp neyin yapılmayacağını kavradım. Bu dönem ilçem için çok daha fazla çalışacağım. Önemli projelerim var. Hepsini tek tek hayata geçireceğim. En önemlisi de Nazilli’ye kurulmasını düşündüğüm Sümer Üniversitesi. Ayrıca ikinci OSB’nin kurulmasını çok önemsiyorum” dedi. 31 Mart yerel seçiminde yüzde 60 oy hedefleyen Alıcık, Milliyet Ege’ye konuştu.

- Bu dönemdeki en büyük hayaliniz ne?

Bu döneme ustalık dönemi diyorum. İktidarın ve Cumhur İttifakı’nın gücüyle beraber kalıcı projeler yapmak istiyoruz. Nazilli’yi çok farklı yerlere götürmek amacındayım. Bu dönem istiyoruz ki, Nazilli bağımsız bir Sümer Üniversitesi’ne kavuşsun. İlçede üniversite olması demek, aş ve iş derdine çare olmak demek. Şu an 14 bine yakın öğrencimiz var. Bu sayının 35-40 bine çıktığını düşünün. O zaman ilçemiz hem kültürel yönden hem de ekonomik yönden gelişecek. Sümer Üniversitesi ile Sümerbank’ın isminin de yaşatılmasını istiyoruz. Ayrıca Sümer Üniversitesi ile Adnan Menderes Üniversitesi arasında kampüse öğrenci taşıyacağız. En büyük projelerimizden birisi. Nazilli üniversite ve organize sanayi şehri olma yolunda. Zaten bu yüzden Sümer Üniversitesi yapılsın istiyoruz. Organize sanayide de yaklaşık 5 bin kişi çalışıyor. İkinci OSB için müracaatımızı yaptık. Bu projemiz de gerçekleşirse, bu şehir çok daha farklılaşacak. Şu an bunlar bizim için öncelikli ve önemli projeler.

- Kentinizin en büyük eksikliği nedir?

En büyük eksikliğimizden biri, şehrimizde büyük bir meydan olmaması. Nazilli’nin göbeğinde belediyemize yakın yerde 5 okul var. Yanında Alimoğlu iş hanları var. Hem trafiği kapatmayacak hem de altta otoparkların ve yürüyüş yollarının olduğu bir şehir yapmak istiyoruz. Ayrıca spor salonundan tutun da, futbol sahası ve Arpaz kalesinin restorasyonu gibi daha çok farklı projeler planlıyoruz. Belediye olarak farkındalık yaratacağız ama iki proje özellikle Nazilli’yi farklı bir konuma getirecek. İlçeye raylı sistemi getireceğiz. Lojistik merkez yapıyoruz. Bu merkez organize sanayinin dibinde olacak ve yükleri doğrudan İzmir’e taşıyabilecek bir pozisyon yaratılacak.

- Nazilli yıllardır il hayali ile yaşıyor, neler söyleyeceksiniz?

Biz Büyükşehir Belediyesi açısından dertliyiz. Nazilli 40 ilden büyük ilçe. Bütünşehir Yasası’ndan dolayı Nazilli çok kaybediyor. İlçemiz 1937’den beri il olmayı bekliyor. Rahmetli Turgut Özal, Nazilli’nin plakası 81 demişti. Yine Süleyman Demirel, Nazilli il olacak demişti. İnsanımız çok hassas. Bugün anket yapılsa yüzde 99’umuz ‘İl olmak isteriz’ diyecek. Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin bir sözü var. 11il ve bin ilçeyle Türkiye bölgesinde süper güç olacak. Dünyada da sayılı güçlü devletlerden birisi olacak demişti. 2023’te lider ülke Türkiye olacaksa, Nazilli de il olmalı. Bizler çocukluğumuzdan bu yana il olma hayali kuruyoruz. Nazilli’nin Büyükşehir olabilmesi için her türlü fedakarlığı yapabilecek kardeşlerinizden biriyim. Çok severim Nazilli’yi.

- Kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarınızı anlatır mısınız?

Dönüşümü kendi imkanlarıyla başaran bir belediyeyiz. 600’den fazla toplu konut yaptık. Aynı TOKİ’nin yaptığı gibi. Özellikle aşağı Nazilli eski bir yerleşim yeri. Dönüşüme buradan başladık. Değişik semtlerde Nazent toplu konutları yaptık. İki önemli toplu konut projemiz daha var. Biri garajın olduğu bölgede, 100 dönüm alanda. Bakanlıktan ve Bakanlar Kurulu’ndan izin çıkarttık. Burası dönüşüm alanı ilan edildi. TOKİ vasıtasıyla dönüşüme girilecek ve ilçenin vizyonunu değiştirecek projelerden biri olacak. Bunun yanında dönüşümü kendi imkanlarımızla yapıyoruz. İki kentsel dönüşüm Nazilli’yi farklı hale getirecek.

-Turizmle ilgili neler söyleyeceksiniz?

Arpaz Kale’sinin restorasyonu var. 1800 yıllarında yapılmış. 98 mirasçısı vardı, hepsiyle birlikte Kültür Bakanlığı’ndan ve Valilikten izin aldık. Bu projeyi yapacağız. Amacımız Nazilli’yi tarihi yönden geliştirmek. İlk paranın basıldığı yer burası. Ayrıca Kestel Köyü var. Anadolu Selçuklu Beyi’nin uç beyliği olarak aldığı yer. Önceden büyük bir yerleşim yeriymiş. Buranın tarihi yönlerini öne çıkarmaya çalışıyoruz. Tabii ki efelerimiz de çok önemli. Burada restore edilecek yer sayısı çok fazla.
Sinan Dede var, Muhammed Suthu Dede var. Bunlar tarihimizin akışını değiştiren, çocuklarımızın veya büyüklerimizin anlattığı büyüklerimiz. Nazilli tarıma çok elverişli. İncir, kestane, zeytin... Böyle bir özelliğimiz var.

- Aydın-Denizli otoyolu Nazilli’ye ne katkı sağlar?

Trafik merkezden geçiyor. Şehrin çok önemli bir noktasından da dere geçiyor. Ortasında tren yolu var. Diğer taraftan da kara yolu geçiyor. Otoyolun açılmasıyla şehir trafiği hafifleyecek. İleride otoyolun geçtiği bölgeyi yerleşime açabiliriz. Bu da o çevreye değer katacak. Otel ve lokantalar yapılabilir. Alışveriş merkezi açılabilir. Çünkü otoyol Antalya’ya kadar gidecek.

- Engellilere, gençlere ve topluma yönelik ne gibi projeleriniz var?

Engellileri çok destekliyoruz. İki engelli derneğimiz var. Kaldırımları engellilere uygun şekilde tasarladık. Sosyal belediyeciliği önemsiyoruz. Bunu laf olsun diye de söylemiyorum. Gerçekten önemsiyoruz. Evde temizlikten, yaşlı bakımına, fiziksel olarak rehabilite edilmesi gereken hastalara kadar yardımcı oluyoruz. Ayrıca folklor takımımızdan tutun da, mehter takımımıza, kitap fuarı günlerinden, Nevruz şenliklerine kadar faaliyet gösteriyoruz. Mesela kitap fuarı günlerinde Türkiye’nin her köşesinden her görüşten yazarları getiriyoruz. Sistematik olarak sadece kendi görüşümüzdeki insanlar olmaz fuarda. Sosyal belediyecilikte çok farklı noktadayız.

- Oy hedefiniz ne?

Çıraklığı gördük, kalfalığı gördük. Şimdi ustalık zamanı. Önce Allah’a, sonra Nazilli halkına güveniyorum. 65 binin üzerinde oy, yani yüzde 60’lara denk gelir. Tek başıma 39 bin oy aldım. Çok farklı kesimlere hitap ettiğimi düşünüyorum. Herkesin cenazesine, düğününe giderim. Sürekli olarak insanlarla iç içeyim. Biz halkın içinden gelen belediye başkanlarındanız. Zaten insana dokunamayan başkan olsaydık ikinci dönem seçilemezdik.
Öyle çok zengin bir ailenin çocuğu değilim. Dar gelirli bir aileden geliyorum. Nazilli halkı beni 40 yaşında başkan seçti. Biz gençlik yıllarımızı, ‘Şehre ve ülkeye hizmet edeceğiz, biz Nazilli’yi seviyoruz, biz Türkiye’yi seviyoruz’ diyerek geçirdik. Ve öyle de yönetiyoruz. Vatandaş ‘dur’ derse duracağız. ‘Yürü’ derse yürüyeceğiz. Allah’ın yeryüzündeki cenneti diyorum Nazilli için.

Jeotermal ve sağlık turizmini önemsiyor

- Yeni bir spor salonu düşünüyor musunuz?

Spor salonu için 5 bin dönüm yer verdik. Spor Genel Müdürlüğü yapacak. Kapalı yüzme havuzumuz var. Bu ikinci spor salonumuz oldu. Bir de İsabeyli’de var. Nazilli Belediyesi’ne ait. Burada aynı zamanda bize ait gölet var bakanlıktan aldığımız. Vatandaşın kalabileceği evler, piknik yapabileceği, balık avlayabileceği yerler var. Burada bir de jeotermal ile beraber sağlık turizmini önemsiyoruz. Önümüzdeki haziranda sıcak su da olacak. Aynı İzmir’deki gibi düşünün. İzmir’deki gibi burada da kış turizmini canlandıracağız. Bunu yapabilirsek Nazilli’nin farklı bir yüzü olacak. Çünkü Nazilli’nin en önemli özelliklerinden biri de bu. Biz burada elektrik enerjisinden başka hiçbir enerji elde etmiyoruz. Seracılıkta ve termal otellerde kullanamıyoruz. Bunları kullanırsak Nazilli çok farklı olacak.

Ailenin vermediği değeri vermeye çalışıyoruz

- Nazilli Belediyespor’a, futbol takımlarına ve basketbola katkı sağlıyorsunuz. Sporcu gençleri kazanmak için altyapınız var mı?
Belediye başkanı olmadan önce Yıldız Gücüspor’un başkanıydım. Hala da Yıldız Gücüspor Kulübü’nün başkanlığını yapıyorum. Spora bakış açımız şu; biz zaten eğitime ve gençliğe hitap etmeyi benimsedik. Bu yüzden çocuklarımızın alkolden, uyuşturucudan ve kötü alışkanlıklardan kurtulması noktasında, ailesinin, babasının veremediği değerleri vermeye çalışıyoruz. Spor toplumun her kesimine hitap eden bir şey. Özellikle futbol. Ama biz bir dönem salon sporlarını da çok önemsedik. Mesela bizim çocuklarla kurduğumuz bir hentbol takımımız var. Hem bu konuda A takımımız var ikinci ligde oynayan. Hem de alt gruplarda takımlarımız var. Basketbol da öyle. Basketbolda ikinci senemiz. Salon sporlarında önemli gördüğümüz nokta; gürültü yok, patırtı yok, küfür yok. Sporda kızlar da erkekler de başarılı.