Ege Yarım günde üç sahne

Yarım günde üç sahne

15.02.2004 - 00:00 | Son Güncellenme:

Yarım günde üç sahne

Yarım günde üç sahne




Cem Karaca bizim devrin şarkıcısıydı. Biz bir zamanlar kuruşlarla alışveriş etmiş ve gelecek yıl TL'den atılacak altı sıfırın her sıfırını bire bir yaşamış bir nesiliz. Epey gördük, geçirdik yani. Artık çok o az şey şaşırtıyor bizi. O yüzden Cem Karaca'nın cenazesinde yaşanan siz deyin çok renklilik, ben diyeyim kafa karışıklığı, o kadar tanıdık ki.
Bu tür sahneler günlük hayatın akışında size de denk geliyordur mutlaka. Bu ülke çelişkiler ülkesi. Aykırılıklar dip dibe. Sabahtan akşama ne filmler görüyorsunuz, ne savrulmalara tanık oluyorsunuz bir düşünsenize. Bir de çarpıklıkların az sayıdaki güzelliği kolayca gölgelemesi var tabii.

* * *

Bir salı sabahı kalkıyorsunuz mesela, oranızda buranızda kış ağrıları, hava da gri mi gri. Mutat toplantılardan birine doğru yola çıkıyorsunuz. Trafik malum, durmuyor ama buna da akmak denmez herhalde. O öğlen ziyaret edeceğiniz yüksek binanın önünden geçerken şöyle daha dikkatli bakıyorsunuz giydirme cephesi yeni tamamlanmış yapıya. Güzel duruyor.
Makine Mühendisleri Odası İzmir Şubesi'nin inşa ettirdiği bu iş merkezi, sergi ve kongre sarayından kaç kişinin haberi var acaba düşünüyorsunuz. İzmir'in geleceği olarak planlanmış bir bölgede, 10 küsur milyon Euro harcanarak yapılmış kanunlara uygun, deprem yönetmeliğine uygun, çağdaş yapı normlarına uygun bir bina ilgi çeker mi? Zor!

* * *

Sonra tam Hilton'un önünde trafik tıkanıyor yine. Pop Star 2'nin İzmir elemeleri nedeniyle. O ne kalabalık öyle. Bravo vallahi bu pazarlama dahilerine. İnsanlara 3 mesaj fiyatına 2 milyon mesaj attırıp sabahın soğuğunda gencecik insanları uyku sersemi sıraya dizebiliyorlar.
Hilton'da katılacağınız toplantıda konuşmacı Sayın Gültekin Yazgan. Konuşmanın konusu "İzmir'de görme özürlüler için bir kütüphane kurulması." Aşağıda, körleşmeseler bile miyoplaşmış gencecik insanlar, yukarıda okumaya çalışan görme özürlülerin kütüphane rüyası. Zorlukları aşmaya çalışan yetmişyedi yaşında bir insan ülkede bir ilki gerçekleştirme peşinde. O iki milyon mesajın yarı parasıyla halledilecek bir şey bu kütüphane, ama bu ülkede kütüphaneler pop stara karşı hep kaybeder. O kütüphane için bir mesaj atmazlar vallahi.

* * *

Toplantı çıkışı izdiham devam. O kalabalığa dönüp, "Ey millet kendinize yazık ediyorsunuz" demek var, ama deli muamelesi görmeyi göze almak lazım, susuyorsunuz. Öğlen çabuk geliyor. Doğru Bayraklı'ya. Makine mühendisliğiniz yıllar öncesinde kalmış ama olsun, odanın yaptığı iş heyecan verici. İş ve kongre merkezinin tepesinden, ileride restoran olacak kattan, şehre bakarken bir ferahlık kaplıyor içinizi. Bu şehir kişilikli bir şehir her şeye rağmen. Kötü yapılanma olmasa bayağı güzel bir şehir olacak hani.
Üzerinde durduğunuz bu gibi yapıların çoğalması Zümrüt apartmanlarının azalması lazım. Uzun bir süreç. Ama bir yerden de başlamak gerek. Yerel yönetimin böyle binaların üzerine titremesi gerek.
Herkes iyi örneklere sahip çıkmalı ki, iyi cesaretlensin yeniden.




EGE