Ege Yeter ki inanın

Yeter ki inanın

20.03.2019 - 08:15 | Son Güncellenme:

Süper Lig’de Beşiktaş’a tek golle boyun eğen, galibiyet hasreti 5 maça çıkan ve 27 puanla düşme potasından kurtulamayan Göztepe’yi değerlendiren usta kalemlerimiz, “Sarı kırmızılılar, Tamer Hoca’yla oyun olarak çıkışa geçti. 8 final maçı kaldı, 5’i evde. Göz Göz, milli arada kenetlenerek yükselişe geçecektir” dedi

Yeter ki inanın

Bülent Buda: Adriano’nun sakatlanmasından sonra ilk yarının bitimine kadar sorunlar yaşayan, bocalayan Beşiktaş savunmasının zaaflarından yararlanamadı Göztepe’nin hücumcuları. İlk yarıda skora ulaşıp, maçı bitirebilirlerdi. Tek pozisyonla tek gol atıp 3 puanı kazanan taraf Beşiktaş. Kanatlardan gelen toplarda yaşanan yerleşim hatası bir kez daha gözlendi. Burak, göstere göstere kafayı çakıp golü atarken nerede Reis, nerede Titi, nerede adam paylaşımı? Bence Deniz Kadah, 9 numara pozisyonunda değil, 9 numara arkası oynar. Yoğun bir sis bulutu gibi golcü ve final vuruşu ustası sıkıntısı çöktü Göztepe’nin üstüne. Örneğin maçın bitimine birkaç dakika kala Ngando, topa iyi vurabilse her şeye karşın tek puanla maç bitecek. Göztepe iyi bir takım. Tamer Hoca’nın düşüncelerine katılıyorum. Ama iyi de hocam maç kazanmayı, gol atmayı unuttular. Tüm kadronun zihinsel depreme gereksinimleri var.

Haberin Devamı

Fatih Tanfer: Göztepe, Beşiktaş deplasmanında oynadığı oyunun karşılığı olan puan ve puanları alamadı.
- Beşiktaş’ı iyi analiz edip, ilk düdükten itibaren doğru oyun planıyla oynadılar. Önde iyi baskı yaptı. Takım halinde birlikte hareket ettiler. Akılcı bir savunma ve disiplinden taviz vermeyen bir oyun oynadılar.
- İkinci yarının başında yenilen gol, Göztepe’nin oyun ritmini bozdu. Gol bulmak adına istenilen etkili oyunu oynayamadılar. Kaybedilen maç ve 26 puanla 16. sıradaki yerini aldı.
- Tamer Hoca’nın gelişi sonrası Göztepe’nin oyununu ve gücünü ileriye taşıdığı bir gerçek. Milli maç ve seçim arası sonrası daha iyi çalışıp, kalan 8 maçta göstereceği müthiş performansla bu ligde kalacağına inanıyorum. Ancak Göztepe gibi takım halinde gücü ve en önemlisi seyircisinin müthiş desteğini alan bir takımın moralsizliğe, çaresizliğe kapılmasına hiç gerek yok. Kalan 8 maçın 5’ini evinde oynuyor. Böyle bir avantajı iyi değerlendireceğine inanıyorum. Evindeki maçları kazanması halinde diğer takımların alacağı sonuçlar onları alakadar etmiyor.
- Göztepe camiasının bu süreçte takımına var olan sevgi ve inancının en üst düzeye çıkmasının şart olduğuna inanıyorum. Göztepe bu ligin ve İzmir’in gururu olduğu gerçeğini asla unutmamalıdır.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Alt sıralardan kurtulma mücadelesi veren Göztepe, Beşiktaş deplasmanında maçın ilk yarısında rakibine istediği topu oynatmadı ve bulduğu fırsatları değerlendirebilse belki de puanla dönmesi hayal bile değildi. Tamer Hoca, öğrencilerine Beşiktaş’ı iyi ezberletmiş. Özellikle Atiba’ya maç boyunca etkili baskı yaptırdı. İstatistiklere baktığımızda bile görünen bir şey var ki Beşiktaş evinde uzunca zaman sonra ilk kez hücumda bu kadar etkisiz bir maç oynadı. Poko ve Castro orta sahadaki mücadele oyununun kilit isimleri oldu. Göztepe topu kazanıyor fakat kaleye sırtı dönük durumda olan Deniz, final vuruşlarında etkisiz kalıyor. Tamer Tuna’nın direnç ve mücadele yönünde pozitif katkısı olsa da, gol sorunu yaşayan Göztepe izliyoruz. Milli ara sarı kırmızılılara iyi gelecek diye düşünüyorum. 8 final haftası kaldı. 5’i Bornova Stad’ında. Her zamankinden daha fazla kenetlenme zamanı.

Haberin Devamı

Umutları tüketmeyin

Bülent Buda: Düzenli kaybederken, hala umut var demek gerçekci gelmiyor. Forvet çıkarıp, oyuna savunmacı alınca ne oluyor? O şekilde gol yemiyormusunuz. Geçen hafta Trabzon maçında olan bu hafta Kasımpaşa karşısında yaşandı. Geriden gelip öne geçmişsiniz farkın açılma olasılığı var. Lakin aman gol yemeyiyim korkusu var ya o korku tüketiyor takımın bütün umutlarını. Manu, istekli, enerjik golünü atmış morali yerinde. Karşı savunma adamdan rahatsız. Yaslan geriye, buyrun gelin demek ne oluyor? Hangi felsefenin ürünü bu davranış. Adamlar geldiler iki tane vurdular. Bitirdiler işi. Nasıl izin verilir o vuruşlara. Yanlış felsefeyle iki haftada 4 puan buhar oldu. Akhisar’ın lige tutunması bir tür mucizelere kaldı. Bu takım o mucizeyi gerçekleştirirse tarihe geçer. Düşerlerse yine tarihe geçecekler kuşkusuz.
Fatih Tanfer: Maçın başında inanılmaz bir Kasımpaşa baskısı ve sonrası gelen gol. Kendisini toparlayan, pas oyununa başlayan ve daha etkili olan Akhisarspor, 32. dakikada Manu ile beraberlik golünü buluyor. Ancak Bokila’nın devrenin sonunda ve ikinci yarının başında iki önemli pozisyonu değerlendiremedikten sonra aynı Bokila’nın penaltı golüyle öne geçti. Kişisel kanaatim Bilal’ın şutunun net bir penaltı olduğuna inanıyorum. Verilse 3-1 olacak ve maç kopacaktı. Sonrası 87 ve 90+5’de Lukac’ın seyrettiği iki gol ve kaybedilen 3 puan. 8 hafta kaldı puan 21. Ortada 24 puan varsa elbette umutta vardır.
Yıllardır Akhisarspor’un yönetimi, futbol anlayışıyla ne kadar önemli işler başardığını her seferinde yazdık. Futbol doğrularından birisi de takımların başarılarında tüm sezon formda kalabilecek bir kadro ve devamlılığı olan teknik ekiplerle gelmiştir. Bu yıl maalesef bunu Akhisarspor’da göremedik. Kara tabloya bağlanıp umutsuzluğa gerek yok. Akhisarspor, inanılmaz maçlar kazanıp Süper Lig’e çıktı ve o ligde da başarılar elde etti. Yani Akhisarspor varsa umutsuzluk yoktur deyip kendi gönlümüzü rahatlatalım.

Haberin Devamı

Mehmet Demirtaş: Geçen sezonun kupa şampiyonu Akhisarspor’un puan cetvelindeki şuan ki sıralaması gerçekten içler acısı. Son 11 haftada sadece 1 galibiyeti bulunan Akhisar, ikinci yarıda çıktığı 9 maçta ise 1 galibiyet, 1 beraberlik ve 7 yenilgi aldı. Verilen milli ara sonrası 8 final maçı kaldı. İlk durak Göztepe. Son düdüğe kadar yarışa devam.

Haberin Devamı

Denizli’de tek hedef Süperlig

Bülent Buda: Mahşerin 5 atlısı. Recep Niyaz, Aissati, Ziya Alkurt, Burak Çalık, Mehmet Akyüz. Onlara ek olarak kenarlardan gelip akışkan oyunu besleyenler. Furkan ile Keremcan. Koşular başladığında atılan toplar, koşan ayaklarla buluştuğunda Denizli’nin futbol felsefesi hayata karışarak yaşamı güzelleştiriyor. Afyon ligde tutunma kaygısıyla işi zorlaştıracağı, direncine ivme katacağı ve de Stochowiak’ın koruduğu kaleyi zorlayacağı hesap edilirken atlılar, yaklaşık 25 dakika içinde sorunu çözdüler. Bir biçimde skora ulaşıp rahatmaya geçtiler. Maçın ikinci yarısında 3 farkın oluşturduğu özgüven ile hafif geriye yaslanarak, topu rakibe bırakarak alan, adam paylaşımı ile tek gol yiyerek kazaya uğramadan sorunu çözümlediler. Evet lider dolu dizgin umuda koşuyor.
Fatih Tanfer: Afyon deplasmanından aldığı 3 puanla, puanı 54’e çıktı. Gençlerbirliği ile birlikte ilk ikiyi paylaştı. Afyon karşısında Denizlispor maçın başından itibaren sahanın tamamında çok iyi baskı yaptılar. Rakibe alan bırakmadılar. Bülent abimin ifade ettiği mahşerin 5 atlısına hep katıldım. Ama oyun görüşleri, topu istediği gibi kullandıkları zaman ne kadar etkili olduklarını bildiğim Aissati ve Recep formda oldukları takdirde Ziya, Mehmet Akyüz ve Burak’ın kontrol edilmesi mümkün değil. 21 dakikada attığı 3 şahane golle maçı kopardı. Kaldı 8 hafta. Bunların 4’ü içeride, 4’ü dışarıda. Artık bu avantajın kaçmamasına inanıyorum.
Mehmet Demirtaş: Afyonspor maçında Denizlispor, iki ayrı devrede iki ayrı performans ortaya koydu. Yeşil siyahlılar maçın ilk yarısında, Recep ve Aissati’nin orta sahada kontrolü ele alarak maestro gibi yönettiği dakikalarda istediği gollere ulaştı 45 dakikalık bölümü 3 golle kapattı. Deplasmandan alınan bu galibiyet çok değerli. Puan farkını 6’ya çıkaran Horoz’un önü artık açık. Yönetim, teknik heyet ve futbolcular ile takımlarını yalnız bırakmayan taraftarları tebrik ediyorum. Ancak daha her şey bitmiş değil. 8 hafta daha var önlerinde. Bunların 4’ü evinde, 4’ü deplasman. İlk durak Altay.

Altay, yükseklere göz kırpıyor

Bülent Buda: Oynama fırsatı bulanların kendini sınama günüydü.Bakın 4 gol var yine 2 Marco 1 Kappel. İki kez gol atma egoizmine yenik düşen Furkan (Pas vermesi gerekirken) maçın bitimine doğru amacına ulaştığında tepkisi izlenmeye değerdi. Altay lig sıralamasının en rahat olanlarından. Aşağısı ile ilişiğini kesip yukarılara göz kırpıyor. Olur mu? Olur! Büyük bir patlamayla. O umut diri, istekli, hevesli tutar. Bu arada haftalar oldu, zaman akıp geçiyor. Bitirdiğim yorum sonrası bir şey unuttum diyorum. Bugün ıskalamadan bir kenara not aldım. Sait Hoca’ya hoşgeldin denilecek. Bağışla hocam rötarlı oldu. Hoşgeldin özlemiştik.
Fatih Tanfer: Altay’ın, Karabük karşısında maçı kazanma arzusu üst düzeydeydi. İlk yarıda durumu 3-0 yaptı. İkinci yarıda Fair Play gereği olsa dört tane 17 yaşında oyuncuyu oynatan yaş ortalaması 19 olan Karabükspor’un fazla üstüne gitmedi. Futbol adına değerlendirilecek, Altay’ın gücünü gösterecek nokta maçın ilk yarısıydı. Kappel ve Furkan (biraz daha şahsi oyundan vazgeçmesi takımın gücünü artıracaktır) usta golcü Marco’da 2 golle sahnedeydi. Savunma, gayet iyiydi. Sağ bek Mustafa Murat’ı iki yıldan beri çok beğeniyorum. Kendisinin bu takıma çok daha fazla katkısı olacağını da düşünüyorum. Bu oyunu görünce daha önceleri nerelerdeydiniz diye sormadan da duramıyorum.
Mehmet Demirtaş: Altay’ın, küme düşmesi kesinleşen rakibi Karabük karşısında 4 gollü galibiyeti üst sıralara tırmanışı açısından çok değerliydi. Siyah beyazlılar özellikle ligin ikinci yarısında oynadığı 9 karşılaşmadan 20 puan toplayarak başarılı grafiğiyle Play Off’a göz kırpıyor. Ancak milli ara sonrası Altay’ın zorlu fikstürü başlıyor. Kalan 8 maçın 4’ü evinde 4’ü deplasman. Önce Denizlispor, Gazişehir, Adana Demirspor ve Hatayspor. Bu maçlardan alınacak puan ve puanlar Altay’ın yol haritasını belirleyecektir. Sait hocayla çıkışa geçen Altay’ın milli ara sonrası ilk 4 haftalık periyottan kazasız çıkacağını umut ediyorum.

Yürüyün arkadaşlar

Bülent Buda: İlk 45 ders gibi en iyi futbol gösterisi. Bir futbol takımından fazlası bu çocuklar. Kerim günün futbolcusu. İki asist (biri rakibe) Bir gol ve sağ kanadı tapulu arazisi gibi korkusuzca kullanıyor. Serdar Deliktaş, sakatlıktan dönüşünün en görkemli oyununu sergiledi. Geriye çekilip pas akışına yaptığı katkılar, yere sağlam basan duruşu ve de kale önü fırsatçılığı. Kaptan Hasan savunmanın temel dayanağı. Altınordu, günümüzün batılılar çapında sergilediği futbol anlayışı elbette bütünüyle olmasada rakiplerinin gözüne soka soka sergiliyor. Altınordu ilk 2’ye koşuyor. Bitirirken unutmadan, Atakan daha alçakgönüllü olmalı. Bir gol atmakla büyük futbolcu olunmuyor.
Fatih Tanfer: Futbolda büyük başarılar elde etmek için bilgi, cesarete ve iyi oyun gerekir. İşte bunların hepsini birden bir arada yürüten Altınordu cuma akşamı kümede kalma savaşı veren Eskişehir karşısında abartmayalım ama tam bir futbol resitali yaptı. Maç sonu istatistiklerinde Altınordu’lu oyuncuların 122 km koştuğu gerçeği asla gözardı edilemez. Bu iyi çalışmanın, doğru oyun anlayışının üstüne eklenen en önemli veridir. Altınordu savunma disiplini, orta alan kurgusu ve kanatların takıma büyük katkısıyla dört dörtlük bir futbol oynadı. Her futbolcu görevini başarıyla yaptı. Ancak ilk golde hatası olmasına rağmen kendini toparlayıp bir gol ve bir asist yapan Kerim Alıcı ile defansın merkezinde sezonun en iyi oyununu oynayan Hasan Hatipoğlu çok etkiliydiler. Ancak bence takımın galibiyetinin mimari hücumda müthiş işler yapan iki nefis asistle Eskişehir’in teslim olmasını sağlayan Serdar Deliktaş’tı.
Mağlup duruma düşmesine rağmen (golde yardımcı hakem ofsaytı kaldırmıştı. Hakemin oyunu durdurması gerekirdi.) Kerim hata yaptı gol yendi. Ancak hiç bir şekilde oyundan kopmadı. Savunmada iradesi ve sürekliliği vardı. Maçın tempo ve ritmini belirledi. Tek kelimeylede coşkusuyla maçı aldı götürdü Altınordu nasıl olsa birgün durar diyenlerin hayallerini de yıktı.

Atamayana atarlar!

Bülent Buda: Foxi ile Sedat kulübede. Giray Hoca’nın oyuna hamle gerektiğinde elini güçlü seçimiydi sanki. Hoca maç öncesi konuşmasında yine döktürdü. Artık bir futbol kültürümüz oluştu. Pas oyunu, kenar kullanımı, rakibe pres uygulaması. Takım bu kültürü çoğu zaman yaşama geçiriyor, sergiliyor. Birbirlerini çok iyi tanıyan futbolcular. Yalnız sorun sıkışıklık, pozisyon üretiminde değil. Üretilen pozisyonları gole dönüştürmede. Söz gelimi Belec, ligin ikinci yarısının en istekli en iştahlılarından. Lakin hala tek golde sıkışıp kaldı. Balıkesir oyunun ilk yarısında skoru yakalamalıydı. Eğer maça yansız bir gözle bakarsak ikinci yarıda Bolu ataklarının daha dolu dolu etkili Balıkesir savunmasını hataya zorlayan bir duruma büründüğünü söyleyebiliriz.